jeongguk: ne yapıyorsun?roseanne: Sokaktaki bankın orada oturuyorum
jeongguk: dışarıda yağmur yağıyor
roseanne: Olabilir
jeongguk: hastalanacaksın
roseanne: Hastalanmayı seviyorum
roseanne: Hastalandığımda sağlığımdan başka hiçbir şeyi düşünemiyorum
roseanne: Hastalanmağın bir sürü avantajı var
jeongguk: yanına gelmeyi isterdim
roseanne: Yanıma gelemezsin sen bir ünlüsün
roseanne: Seni benim yanımda gördükleri an ilk seni parçalarlar sonra da beni
roseanne: Ölmek istemiyorum
jeongguk: ünlü olmanın dezavantajları işte
jeongguk: alışkınım
roseanne: İnsan ne tuhaf varlık değil mi?
roseanne: Bu son darbeydi ötesi yok, dayanamam, kaldıramam dediği halde daha beteri gelir başına ve o kafasını önüne eğerek sırtındaki yükü taşımaya başlar
roseanne: Sessizce
jeongguk: neden bu saatte sokaktaki bankın orada oturduğunu sorabilir miyim?
roseanne: Hissetmek için
jeongguk: neyi?
roseanne: Yağmuru, kaçan insanların adım seslerini, rüzgarı, karanlığı, araba kornalarını ve bir sürü şeyi daha
roseanne: Bütün bunları hep televizyonda gördüğüm kadarıyla bilmek istemiyorum
roseanne: Çıplak gözle görmek ve hissetmek istiyorum
jeongguk: ama 21. yüzyılda bu isteklerin çok tuhaf karşılanıyor Roseanne
jeongguk: bu saatte sokaktaki bankın orada oturduğunu gören insanlar yağmuru hissetmek için bunu yaptığını asla düşünmeyecek, seni yargılayacak
jeongguk: aynı benim hep hüzünlü şarkılar söylediğin için seni yargıladığım gibi
jeongguk: bu sistem böyle, onu değiştiremiyoruz. sadece her gün en azı bir ruhu kaybetmekle kalıyoruz.
roseanne: Ben böyle yaşamak istemiyorum.
roseanne: Ben geceleri ayı, yıldızları izlemek istiyorum
roseanne: Ben yağmurun altında ıslanmak, denize dokunmak, parkta oturup yargılanmadan ağaçları incelemek istiyorum
roseanne: Fakat yağmurun altında sırılsıklam olursam yarına hastalanma derdi ve soğuk aldığım için sesimin kısık çıkma korkusu yüzünden bunları yapamıyorum
roseanne: Kışın ortasında bırak denize dokunmayı, yanından bile geçemezdim
roseanne: Ve parkta tek başıma oturup dik dik ağaçları incelersem, insanların beni inceleyen uzaylı görmüş bakışları bütün dikkatimi dağıtır
roseanne: Oysa isteklerim sıradan bir insanınki gibi oldukça sıradandı
jeongguk: 21. yüzyılda sıradan şeyleri yaptığımız için tuhaf damgası yiyoruz, bu dünyanın sonu nasıl olacak diye merak etmekten duramıyorum artık
jeongguk: ileride birisine gidip tuvaletin nerede olduğunu sorsak, ya da annemizden gidip yemek istesek kurşuna dizileceğimizi düşünüyorum
roseanne: Ve sanırım ben bu sistemin içinde bile olsa yaşamak istiyorum.
roseanne: Ama onu bile kendim için yapamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prayer's rotten shelter, [rosekook]
Fanficjeongguk: hep hüzünlü şarkılar söylüyorsun jeongguk: sanırım pek mutlu değilsin. (Görüldü ✔️✔️) ancillulaa [2019] ✓