prayer's rotten shelter, [rosekook]

6

jeongguk:

jeongguk: çok tatlı değil mi?

roseanne: Pek değil

jeongguk: nasıl ya pek değil?

jeongguk: şu ağıza, şu esnemeye, şu tüylere, şu ufaklığa bak. çok sevimli resmen aşık oldum

roseanne: O sadece bir kedi

roseanne: Ve biz insanlar hayvanlarla evlenemeyiz, belediye izin vermez

jeongguk: sen gerçekten bu kediyi hiç mi sevmedin?

roseanne: Büyük ihtimalle benim hiçbir boku sevmeyen suratsız olduğumu düşünüyorsun

jeongguk: öyle düşünmüyordum ama düşündürttüğün iyi oldu

roseanne: Biliyorum, üzgünüm, ben böyleyim

jeongguk: sadece merak ediyorum

roseanne: Neyi?

roseanne: Şu küçük kediyi neden sevmediğimi mi?

jeongguk: hayır

jeongguk: bir kediyi bile sevemeyecek kadar ne yaşadığını.

roseanne: Benim de merak ettiğim bazı şeyler var ünlü çocuk

jeongguk: neyi merak ettin Roseanne?

roseanne: İnsanların kendinden başka bir insanı bile sevemeyecek kadar ne yaşadığını

jeongguk: peki cevabı bulabildin mi?

roseanne: Öğrenmek istedim ama başta kalbim olmak üzere bir çok yerim kırıldı

roseanne: Ben de merak etmeyi bıraktım