Kılıcın hükmü ha işte bunu beğendim!Hayatımda ilk defa bu kadar güçle dolup taşmıştım lanetli kılıcın sahibi olan ben yani lanetli savaşçı ACIKTIM
-Hey adam burda yemek yiyebilceğim bir yer var mı ?
-Tabiki var biraz ileride uçsuz bucaksız çölün sonunda var. Aptal mısın! Tabiki de yok kendin bulmalısın çöl olmasına rağmen yenebilcek hayvanlar var.
-Peki buraı neresi?
-Burası mı? Burası efsanelerin gerçekleştiği, ölmün bitmez olduğu, efsanelerin başladığı...
-Sadade gel.
-Gıcıksın, neyse burası Mizuri kumların ülkesi.
Kumların ülkesi ha ozaman burdaki elementim çoğunlukla kum olacak.
-Saol...dememle bir patlamanın gerçekleşmesi bir oldu.Tuhaf bir ses geldi.
-Sefil yaratık benim askerlerimden birini nasıl öldürürsün ben seni yok edeceğim.
-He canım edersin edersin...bu sırada sesin nerden geldiğinin belli olmadığını fark ettim.
-Ben Janker seni paramparça edeceğim ama şu an deil acı içinde öleceksin.
Tam o sırada karşımda belirdi benden uzundu elinde saf elmastan yapılma bir asa vardı,bir anda yok oldu. Fark ettimki küçük adamda gitmişti,harika tek başımaydım. Neyse ilermeye başlıyam o zaman bir şey bulup yerim,çünkü hala açımmmmmm!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Savaşçı (Direk son bölüme baksanız olur)
ПриключенияEfsanelerin gerçekleşeceği bir hikaye en sonunda gücnün fakına varan birisi "Hayat acımasızsa dostlarımla ona acımayı öğreteceğiz." İşte bu hayat felsefem.