Çatıların üzerinden atlarken kafamın üzerinden oklar yağmaya başladı.Yerde bi delik gördüm ve oraya atladım,beni bulmaları artık imkansızdı.Bir kaç adım attım karşıma iki tünel çıktı korkuyordum ama birini seçmek zorundaydım ve sağdakine girdim.Bazı sesler geliyordu "tak tuk tık" herşey bir adna olu verdi sıçan görünümlü bir şey ama benim boyutlarımda bie şey üzerime atladı ve beni yere serdi elinde arbalete benzeyen bir şey vardı bana saldırıyordu kılıcımı çektim ve attığı okları savurdum.Konuşmaya başladı.
-Benden kaçamssın burayı avucumun içi gibi biliyorum.
-Ya ölemi gör bakalım nasıl kaçıyorum.
Hemen kaçmaya başladım arkamdan gelmedi,şanslıydım Bir tünele daha girdim ve bir patlama sesi duydum,her yer sis içerisindeydi sisler dağıldı ve onu karşımda buldum.
-Evet buraları bilyormuşsun.
Bunu dedikten sonra bir merdiven gördüm ve tırmanmaya başladım bana bir kaç ok attı ama hiç biri isabet etmedi.Yukarı çıktım askerler yoktu hemen bu ülkeden çıkmalıydım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Savaşçı (Direk son bölüme baksanız olur)
مغامرةEfsanelerin gerçekleşeceği bir hikaye en sonunda gücnün fakına varan birisi "Hayat acımasızsa dostlarımla ona acımayı öğreteceğiz." İşte bu hayat felsefem.
