Daha önce hiç bu kadar utanmamıştım. Sude ile eğlenirken yanlız olduğumuzu sanmıştım.
-Merhaba kızlar...!
Utana sıkıla selam vermiştik. Bizi izleyen , berbat sesimizi duyan konservatuvar bölümü hocasıydı.
-Burada ne yapıyorsunuz?
Ben ağzımı açamamıştım ama Sude hiçte rahatsız olmuş gibi gözükmüyordu.
- Binada kimse yok diye bir gezelim demiştik. İkimizde konservatuvar bölümünü çok istedik ama nasip olmadı. İşte birazda eğlenelim dedik siz bastınız bizi ...
Hoca gülmüştü. Aslında hiçte kızmış gibi değildi. Aksine bize bir şeyler söylemek ister gibi bir hali vardı.
-Kızlar aslında size bir teklifte bulunacağım.
Hıh.. Tam tahmin ettiğim gibi. Hoca ağzında bir şeyler geveliyordu. Bakalım bu konuşma nereye varacak?
- Anladığıma göre hayalinizde konservatuvar vardı. Aslında bunu hala gerçekleştirebilirsiniz.
Nasıl? der gibi Sude ile birbirimize bakmıştık.
- Az önce söylediğiniz şarkının anlamlarını bilmiyorum ama söyleme şekliniz ve verdiğiniz enerji.. Gerçekten sizi sonuna kadar dinleyesim geldi. Konservatuvar bölümüne geçmek ister misiniz?
Ne? Ne? Kulaklarım doğru mu duyuyor? Sude ve ben... Konservatuvar bölümü... Geçiş yapmak..
Tamam tamam, çok uzattım. Doğru duymuştum. Ama nasıl olurdu ki? Ben tamam desem ailem ne derdi?
- Teklifimi düşünün. Ben buralardayım. Bekliyorum sizi.
Hoca bunları söyledikten sonra gitmişti. Sude ile birbirimize baktık. İlk önce çok sakindik ama 2 saniye sonra çığlık atmıştık. Hatta gerçek olup olmadığını anlamak için birbirimizi cimciklemiştik. GERÇEK!!
Aramızda karar vermeliydik.
- Beyza bu fırsat kaçmaz. Değerlendirmeliyiz.
- Sude sen ne diyorsun? Biz tamam desek ailelerimiz ne der?
Sude bir an beni bakışlarıyla öldürecek sanmıştım. Neredeyse "Tamam pes. Geçeceğim " diyecektim.
-Beyza sen ne diyorsun? Pardon ama gelecek senin geleceğin. Sevdiğin şeyleri yapmalısın. Aılen buna karışamaz. Buna hakkı yok. Tamam bölümümüz o kadar kötü değil ama KONSERVATUVAR dan bahsediyoruz kızım... Dans, müzik, eğlence. Hayallerimiz gerçekleşecek resmen.
Aslında Sude o kadar da haksız sayılmazdı. Haklı ,gelecek benim geleceğim. Yıllar boyunca hayalini kurduğum Kore'ye gelmiştim. Demek ki istediğim zaman her şeyi yapabilirdim.
-Benimle konservatuvar bölümüne geçecek misin? Şahsen ben bu fırsatı tepemem. Sonuçta böyle fırsatlar BİR kere gelir.
Sude'nin yüzüne baktığımda gerçekten kararlı olduğunu anlamıştım.
- Haklısın, aileme göre yaşarsam hiçbir şey elde edemem . Peki geçeceğim.
Sude bir an üstüme atlayıverdi ve sevinç çığlıkları atmaya başladı. Gerçekten hayallerimizi gerçekleştirecektik. Rüya gibi...
-Daha fazla hocamızı bekletmeliyim.
"Hocamız " .. Hahah.. Hemen konservatuvar öğrencisi moduna girmişti Sude.
Koştura koştura öğretmenler odasına gittik. Gözlerimiz hocayı arıyordu. Sude aniden içeri girince hocayı bulduğunu anlamıştım.
Hocanın yanına gidip kararımızı açıkladık. Bize bir kaç form verdi. Daha okulun ilk ayları olduğu için geçişimiz kolay olacaktı. Bize verilen formları doldurup hocaya vermiştik. Ahh.. bir de dilekçe yazmamız gerekiyordu. Kağıtları ve kalemleri alıp boş bulduğumuz sandalyelere oturduk. Sude ile bir yandan dilekçe yazmaya çalışıp bir yandan da birbirimize bakıp sırıtıyorduk.
Yarım saat sonra dilekçe yazma işimiz de bitmişti. Hocamız bize dönüp gülümsedi.
- Evet kızlaaar !! Ben bu formları müdüre götüreyim. Siz biraz daha bekleyin.
Heyecandan oturduğum yerde bile duramıyordum. Aklımda bir sürü soru vardı. "Acaba kabul edilecek miyiz? " "Ne zaman bölümümüze geçebiliriz? " vs. vs
Ben bunları düşünürken hocamız müdürün odasından çıkmıştı. Allahım yaa.. Sude gibi bende hemen alışmıştım "Hocamız" demeye.
- Öncelikle kendimi tanıtayım kızlar. Ben konservatuvar bölümü dans hocası Hyun Soo. Bundan sonra sık sık karşılaşacağız.
Sude ile aynı anda "Ne? " diye bağırmıştık. Bildiğiniz resmen konservatuvar bölümü öğrencisiydik. Sevinç çığlıkları , sarılmalar, kahkahalar..
Vay bee. !! Biz neymişiz de haberimiz yokmuş. Yarından itibaren konservatuvarda ders göreceğiz. Ayyy..!!
Bir an önce Jin Kyoung'a söylemeliyim bunu.
...
Gece heyecandan uyuyamamıştım. Sabaha kadar Sude ile mesajlaşmıştık. Ders programını almıştık. Sabah 9'dan 11'e kadar dans dersimiz vardı. Dans etmeye bayılıyordum. İlk günden de aşık olduğum derse geç kalamazdım. Heyecandan uyku girmemişti gözüme. Saat 8 e geliyordu. En iyisi okula gitmekti. Heyecandan yurtta öleceğime gidip okulda beklemeyi tercih ettim.
Dersimiz dans olduğu için pratik odasına gitmiştim. Belki başka adı vardır da ben bu şekilde biliyorum. ^^
Isınma hareketleri dans etmeden önce yapılması gereken önemli kurallardan biri . Isınma hareketlerini yapmam 10 dakikamı almıştı. Aklımdan bir an dans etmek geçti.. Hareketlerini bildiğim bir çok kore şarkısı vardı...
Telefonumdan şarkı listeme baktım. Bir an "T" harfinde durdum.
TROUBLE MAKER.. En sevdiğim şarkılardan biri. Klibi ne kadar sapıkça olsada ritim ve müzik.. Şahane.
Telefonumu müzik çalara takıp müziğin başlamasını bekledim. Aslında bu dans iki kişilik. Bildiğiniz gibi bir erkek ve bir kızdan oluşuyor. Ama olsun ben partnerim olmadan da dans ederim.
Bir süre kendimi müziğe o kadar çok kaptırmıştım ki kendimi sahnede dans eder gibi hissetmiştim.
Bir anda bir el belimi tutuvermişti. Tutmak ne kelime resmen sarılmıştı. Bir an aklımdan dansta böyle bir bölüm var mıydı düşünmüştüm. Tamam tamam, şu an önemli olan beni tutan kişi.
MİNHO!!
Bir an neye uğradığımı şaşırmıştım ama o çok sakindi. Bende ona eşlik etmeye karar vermiştim. Dediğim gibi dansın hareketleri biraz değişik olduğundan hep bir yakınlaşma oluyordu.
Şarkının son kısımları gelmişti. "TROUBLE MAKER " dediğinde Min ho beni döndürüp kendine çekmişti. Gene belimden tutuyordu ama bu sefer aramızda milimetre denilecek kadar mesafe vardı.
Kalbim hızla çarpmaya başlamıştı.
Kalbimden gelen çarpıntı, içimde konuşan bir ses ve ben... Kendi kandırmamalıyım.
Kalbim nasıl çarpmaz ki! Gözleri gözlerime kitlenmiş.
*** Canlar!! Kusuruma bakmayın. Okuldu , yurttu derken yazamadım. Bir yandan YGS ye hazırlanıyorum bir yandan da gribimi atlatmaya çalışıyorum. Umarım beğenmişsinizdir. Yorum, votelerinizi bekliyorum. Bu arada @wish97 yi takip edin ve kitabını okuyun. Kendisi çok yakın bir arkadaşım. Umarım onun kitabını da beğenirsiniz. 7.bölümde görüşürüz... ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİM
RomanceHayallerim var benim uçsuz bucaksız... Herkes gidemezsin, boş hayaller kurma demişti ama ben inandım ve çalıştım. Şimdi nerede miyim? HAYALLERİMİN ÜLKESİ: KORE'DE ... 18 yaşında hayallerini gerçekleştiren bir kız. Kore deyip geçmeyelim. ^_^...