2. Bölüm

447 19 5
                                    

İyi okumalar .

Aslında yalnız değildim .Hiçbir zamanda yalnız olmadım .Her zaman yanımda anılarım ve acılarım vardı .

Beni dışarıdan gören insanlar kibirli ve soğuk kanlı sanabilirdi. Buna hak verirdim , ama bu benim elimde olan bir şey değildi .Yılların sonucu oluşmuş saydam bir duvarım vardı .Bazen o saydam duvarı unutuyordum ve insanların arasına katılıp sosyalleşmeye çalışıyordum .

Yapamıyordum çünkü ne zaman bunu denesem saydam duvarıma tosluyordum .Artık sorun olmuyordu, sonuçta insanlar tekrarladığı hataları bir süre sonra unutuyordu .

Çevremde ki insanlar kendi dünyalarını oluşturmuşlardı ve gerçek dünyayı göremiyorlardı .Asıl sorun buydu herkes kendi dünyasında yaşıyordu .Kendilerine bir görüş açısı belirlemişleri ve hep o açıdan bakıyorlardı ,ama bilmiyorlardı ki ;

AÇI değişirse ACI değişir .

İnsanlar birbirini eleştirmeyi ,arkalarından atıp tutmayı kendilerine iş haline getirmişti ve bu ciddi bir sorundu .Yok o sorunlu ,o varoş , bu kokoş ..

Kimse birbirini anlamayı denemiyordu .Bir insan "Ay şu salağa bak ne yapmış!" demeden önce "Neden yaptın ?" demeliydi .Bu gerçek hayatın en temel kuralıydı sonuçta .Mesela bana "Sorunlu" demeden önce "Sorunun ne?" deselerdi bu halde olmazdım .

"Bahadır çabuk ol çıkıyoruz !"

Babamın sesiyle düşüncelerimi ört pas ettim .

Okula gitmek istemiyordum kendini bir bok sanan bencil yaratıkların yüzünü görmek istemiyordum .Benimle dalga geçen kişilerin sesini dahi duymak istemiyordum .

Çantamı sırtıma attığım gibi odadan çıktım .Merdivenlerin yanında durduğumda gözüme aynanın önünde durmuş kravatını bağlamaya çalışan babama ilişti .

Babamı her gördüğümde boğazım düğümleniyor ,ağzıma metalik bir tat yayılıyordu .Onu özlüyordum .Lanet olsun ki onu çok özlüyordum .Fakat her şeye rağmen sesimi çıkarmıyor ,acıyı tekrar ve tekrar içime atıyordum .

 Onunla olan kavgamız her seferinde gözümde canlanıyor kalbimin derinliklerinde ki yaranın üzerinde dikenli bir top gibi yuvarlanıyordu .Kalbimin sızladığını hissettim .

Her zaman olduğu gibi sesimi çıkarmayıp merdivenleri inmeye başladım .

Derin bir nefes alıp parmaklarımı klavyenin üzerinde gezindirdim .Kendi kendime "Omegle ." diye homurdandım .

Bu sitenin adını bugün sınıfta ki çocuklardan duymuştum .İnsanlarla konuşuyor, arkadaş oluyormuşsun .

Google'da ilk çıkan siteye girdim .Karşıma ilk olarak konuşma penceresi ,sonra altlı-üstlü olmak üzere iki kamera görüntüsü çıktı .Derin bir nefes alıp karşıma çıkan oka tıkladım .

İşte başlıyorduk.

Kameramı açsam mı açmasan mı bilemedim .Sürekli insanlar kamerası açık olmayan partnerlerini değiştiriyordu ve bu çok saçmaydı .Belki de kameramı açmamı isteseler açardım .

Karşı tarafın kamerasında çıplak bir oğlan görününce gözlerimi büyütüp hemen değiştirdim .Sıkıntıyla arkama yaslanıp sağ elimle ,ensemi kaşıdım .Bugün bu kadar sıkıcı olmak zorunda mıydı ?

Kamerası açık olmayan biriyle eşleştiğimde nefesimi sıkıntıyla dışarıya verdim .Doğrulup ekrana bakmaya başladım .

Ne bir şey yazıyordu ne de kamerasını açıyordu .Tam değiştirecekken "Merhaba ." yazdı .

Derin bir nefes alıp "Merhaba ." yazdım .Kısa süre cevap gelmedi .'Yazıyor...' yazısı görününce yüzümü buruşturdum .Birilerini beklemekten nefret ederdim .

Partner : Nasılsın ?

You : İyiyim sen ?

Partner : İyi misin ?

Bu nasıl bir soruydu böyle ?

You : Evet, iyiyim .

Partner : İnanayım mı ?

You : İnan .Sen iyi misin ?

Çok kısa süre cevap gelmedi .

Partner : Bok gibi .

Sandalyeye yayılarak yandaki kolamdan bir yudum aldım .

You : Neden ?

Yazmamın üzerinden beş saniye geçmemişti ki cevap geldi .

Partner : Bilmiyorsun .Çaresizce acı çekmenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun .Bilmek ister misin ?

You : İsterim .

Partner : O zaman kamerayı aç .Hadi .

Belki de beni kandırmaya çalışıyordu ?Ayağa kalkıp etrafımda döndüm .Kamerayı açsam doğru olur muydu ?Belki de kamerayı açıp onunda açmasını söylemeliydim .

Ellerimi saçlarımın arasından geçirip geri oturdum .

You : Tamam .Kamerayı açacağım .Ama sen de açacaksın .

Partner : Tamam .

Derin bir nefes alıp kamerayı açtım .Sağımda ki duvara asılmış olan boy aynasına baktım .Yakışıklıydım .On yedi yaşımda olmama rağmen on dokuz gibi gösteriyordum .Bakışlarımı ekrana çevirip karşı tarafın kamerasına baktım . Boğazımı temizleyip ekrana bakmayı sürdürdüm .Görüş açımda sadece bir sandalye ve beyaz bir duvar vardı .

Bir süre sonra sarışın bir kız gelip görüş açısında ki sandalyeye oturdu .Makyajı akmıştı ve ağlamaktan gözleri kızarmıştı .Gülümseyip etrafına bakındı .Dudaklarım yavaşça aralandı .Ne diyecektim ?Ona karışamazdım , sonuçta kendime verilmiş bir sözüm vardı .

Boğazıma bir yumru oturdu .Kız bana bakıp parmaklarıyla akan makyajını dağıttı .

Bir süre öylece durduk .Ben ne olduğunu kavramaya çalışıyormuş gibi sadece ekrana bakıyordum .Kızın çatlak ve ağlamaktan kesik kesik duyulan sesi kulağımı doldurdu .

"Adın ne ?"

Zorla yutkunup ellerime baktım . "Bahadır .Senin ?"

"Söylemek zorunda mıyım ?" Kıza baktığımda pek içten olmayan bir gülümsemeyle bana bakıyordu .

"Ben söyledim .Sende söylesen fena olmaz ."

"Söylemek istemiyorum .Sana Baha diyebilir miyim ?"

Merhaba arkadaşlar .Yeni bölüm yarım saat geçmeden eklendi.Ayrıca kapakta yenilendi .

Bu hikayeyi bir haftadır yazmayı planlıyodum .Pek uzun bir süre değil ama olsun .Kitabın sonunda "Ağğ intihar etcek bi bok yok ." diyip okumamazlık yapmayın .Ben bu kitapta sorunlu bir çocuğu ve babasını ele aldım .

Bad Boy'larla ilgili yazılan kitapların boku çıkmıştı ,sıçıp sıvamışlardı .Bad Boylara beş kat basan kalpsiz varlıklar aşk böceği oluyorlardı .Ben bıkmıştım eminim ki sizde bıkmışsınızdır .Ben de kendi kendime böyle bir farklılık yapayım dedim .Fena etmiş miyim ?

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum :)

*Beni eleştirebilirsiniz her türlü övgü ve eleştiriye açığım .Asla sizi tersleyip küfür etmem .

BUNALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin