18.bölüm

155 25 5
                                    


Hiçbirşey olmamış gibi uyuyordu, ve bu beni sinir ediyordu.
Uyanmasını istiyordum gerekirse bana bağırıp çağırsın ama uyansın.
Şu anda tek istediğim buydu
Ve ona bunu yapan o sikik beyinlinin icabına bakmak istiyordum, ve yapıcaktım.

Kurumuş dudaklarımı yalayıp konuşmaya başladım

-sevgilim,seni bu hale getirenin icabına bakmaya gidiyorum.
Ve söz veriyorumki ona unutamıyacağı bir ders vericem.

Diyip odadan çıktım.güzel bir planım vardı bunu uygulaması ne kadar zahmetli olsada sonunda onun acı bağırışlarını dinlemekten keyif alıcaktım.
İşte bu bana yeterdi.

.............................

İki saattir odasında boş boş oturuyordu.
Evet iki saattir onu izliyordum,ama hiçbirşey yapmıyordu.
Artık canım sıkılmıştı.
Saklandığım yerden çıkıp evin etrafını gezmeye başladım.
Hiç kimse yoktu.
Kendi evi olduğunu biliyordum ama kapıda koruma olmasını bekliyordum.
Yoktu... Ve bu benim işime gelirdi.
Bu yaptığım şey yüzünden belkide bütün kariyerim bitebilirdi ama olsun, buna değerdi.

Çok fazla oyalanmadan evin arka tarafına gittim.
Ne kadar şanslıyım ama bahçe kapısı açık.
Gülümseyip kapıdan içeri girdim.
Sessizce üst kata çıkıp odasının olduğu yere doğru yöneldim.
Kapı aralıktı ve o arkası dönük bir şekilde oturuyordu.
Hemen elimdeki beze ilacı sıktım.
Kapıyı sessiz bir biçimde ittirip içeri girdim.
Ona hızlı ve sessiz bir biçimde yaklaşıp, elimdeki bezi burnuna götürdüm.
Direniyordu ama sonunda yere yığılmıştı.
Onu bayılttıktan sonra bezi cebime koydum.
Onu sırtıma alıcaktımki baktığı fotoraflar ilgimi çekti.
Soyeon ve onun fotoğrafları vardı.
Lise zamanlarına ait fotoğraflar vardı.
İkiside gülüyordu.
Ne yani pişmanmı olmuştu yaptığınada şimdi bu fotoğraflara bakıyordu.

Bütün fotoğrafları toplayıp cebime sıkıştırdım.
Sonra yerde yatan bedeni sırtıma alıp yürümeye başladım.

.................................

Arabayı durdurdum ve önümde duran depoya baktım,sonrada arkada yatan bedene. arabadan inip ilk önce deponun kapısını açtım,sonrada arabada yatan salağı sırtıma alıp depoya dopru yürümeye başladım.
Ortadaki sandalyeye oturtup ipler aracılığıyla onu bağladım.
Yere oturup derin bir oh çektim,cidden yorulmuştum.
Depodan çıkıp arabadaki telefonumu aldım.
Telefonumu açtığımda 50liyi geçik arama olduğunu gördüm,birde mesajlar var tabi.
Hemen menejeri aradım.telefon hemen açılmış ve menejer sinirli bir sesle konuşmaya başladı

-NEREDESİN SEN YOONGi!!!

-bir işim vardı hyung ve telefonumun şarjı bitmişti.bir sorunmu var?

Menejer sakinleşmiş olucakki sakin bir biçimde konuşmaya başladı.

-soyeon uyandı yoongi ve seni istiyor.
O an o kadar mutlu olmuştumki etrafımdaki hiç birşeyi görmüyordum.
Soyeonu o kadar görmek istiyordumki...
Ama olmaz, şimdi değil.

-ben birazdan gelicem hyung diyip telefonu kapattım.

Sonrada depoya girip yanda duran suyu o sikiğin üstüne boşalttım,hemen uyanmıştı.
Etrafa bakınırken gözleri benim alev saçan gözlerimle buluştu.
Kekeleyerek konuşmaya başladı

-yo-o-ngi  ne-den  burd-ayım

-yaptıklarının cezasını çekiceksin,soyeona yaşattığın acıyı sende yaşıyacaksın tabi seninki daha ağır olucak

-lütfen yoongi beni bırak

-zaten bırakıcağım ama ilk önce biraz eğlenelim olmazmı dedim cebimdeki jileti çıkardım.
Bana korku dolu gözlerle bakıyordu

-yoo-ngi bidaha karşınıza çıkmam nolu acı bana

Söylediği şeye gülüp

-üzgünüm bende acıma duygusu kalmadı diyerek yüzüne bir tane çizik attım.
O ise acıyla bağırıyordu bense bundan keyif alıyordum.
Evet şuanda psikopat gibi gözükebilirim ama cidden bu çok rahatlatıcı.

Tişörtünü yırtıp göğsüne 'yoonginin eseri' yazdım onun bağırışları bana melodi gibi geliyordu.
Göğsüne yazdığım yer baya kanıyordu kenarda hazırladığım tuzlu suyu göğsüne döktüm.
Daha çok bağırmaya başladı.
Onu aldırmadan işime devam ettim.

..........................

Şu anda yüzü kandan gözükmeyecek şekildeydi.
Cebimden telefonumu çıkarı saate baktım.saat 7 olmuştu.bu kadar yeterdi bence.
Kenardan temiz havlu alıp yüzündeki kanları ve göğüsündeki kanları sildim.
Bana korkakça bakıyordu.
Gülüp

-merak etme bir şey yapmayacağım.
Bütün yaralarını silip yüzüne baktım.

-seni salıcam ama kimseye bir şey söylemeyeceksin anladınmı beni ve bir daha soyeonun karşısına çıkmayacaksın eğer çıkarsan bu yaptığımın daha ağırını yaparaım anladın mı beni!

-ta-am asla sizin karşınıza çıkmıyacağım.

İplerini çözüp arabaya doğru ilerledim.
Arabayı çalıştırıp hastaneye sürmeye başladım.

...........................

Odanın kapısının önündeydim.girip ne diyeceğimi bilmiyordum,ne diyecektim ona. nerdeydin diye sorduğunda ne diyecektim ona.
Cesaretimi toplayıp kapıyı açıp içeri girdim.
Soyeonun gözleri üzerimdeydi.
Ona dönüp yüzüne baktım,hiçbir mimiği oynamıyordu.

-yoongi yanımda uyurmusun?
Beklediğim soru gelmediğine ne kadar sevinsemde
-şu anda seni sorgulamıyorum ama yarın herşeyi anlatıcaksın

En azından yarına kadar bir yalan düşünebilirim diyip gülerek soyeonun yanına yattım.
Alnına öpücük kondurup

-iyi geceler sevgilim dedim

.....................................







Aslında finali 30.bölümde yapıcaktım ama vazgeçtim 24 ya da 25.bölümü final yapmayı düşünüyorum.
Aklımda yeni fikirler var ve başka kitap yazıcam.
Bu arada ikinci kitabımıda desteklemeyi unutmayın seviliyorsunuz.
Son olarak boy with luv'u nasıl buldunuz şahsen ben çok beğendim.
Ama halseyin çok fazla sesi yok sadece klipin bir iki sahnesinde görüntüsü var.
Halseye çok az yer vermişler.
Ama yinede çok beğendim...









~SUGARY~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin