Şatonun en üst katına düşmüştü. Fakat Kabuslar Tepesi ' nden çıkmanın verdiği his düştüğünde hissettiği acıyı biraz olsun hafifletmişti. En üst kattaki kapıların ardında onu ne beklediğini tahmin edebiliyordu. Tam açık olan bir kapıya doğru girecek iken birden bastığı siyah beyaz zemin(kare) kırılmaya başladı. Ve o kare ile birlikte aşağı düşüyordu. Sanki yerçekimi yoktu. Adeta uçuyordu. Geldiği yerin her tarafı damalı zeminlerle kaplıydı. Burası gerçekten bir illüzyondu. Peki buradan nasıl çıkacaktı. Çıkmak için duvarlara vuruyor, geçit arıyordu. Kendine özgü bir şekil miydi acaba? Ravy kendine göre bir şekil oluşturmaya çalıştı. Fakat ne denese de kabul etmiyordu duvarlar. Bekledi, bekledi. Sonunda hanisülasyonlar görmeye başladı. Sonra iş yine kardeşini kurtarma derdine geldi. Bulmuştu. Gördüğü hanisülasyonlar orda bulunduğu içindi. Bunları kendiliğinden görmüyordu. Aslında bu damalı zeminler, gördüğü hanisülasyonlar ona bir ipucu vermeye çalışıyordu. Gördüğü hanisülasyonlarda bir şekil görüyordu, adeta bir resim gibi. Acaba o şekil damalı zeminlerden oluşturabileceği bir şekil olabilir miydi? Hanisülasyonda şu cümleleri duymuştu: Oluşturacağın şekli hayal edebilirsin ama yanında değil. Onu sevebilirsin ama herhangi bir şey değil.
NOT: Bu bilmecenin cevabı acaba ne? Bakalım bu bilmecenin cevabını hangi okuyucumuz verebilecek?
![](https://img.wattpad.com/cover/20377481-288-k423849.jpg)