Şatonun üst katındaki tozlu yollar dışarı çıkıyordu. Artık yolun sonuydu fakat karşı duvarında şatonun devamı olduğunu düşünmüştü. Şatonun bittiği yerde bir köprü olması gerekiyordu, karşı duvara geçmek için. Fakat yoktu. Bir de ne olsun. Elini açtığı anda elinden rengarenk ışıklar çıktı. Bunun bir ipucu olabileceğini düşündü. Evet ışık çıktı ve Ravy ' e gittiği bütün kapıları, yaşadığı bütün maceraları ona izletti. Ayrıca burada olması gereken köprü ise toplayacağı bütün elmasların oluşturacağı gökkuşağıydı. Bunun olması içinde yaşadığı maceralarda hangi elmasın nerede gizli olduğunu bilmesi gerekiyordu. Bunun için de o illüzyonlara tekrar gitmesi gerektiğini düşündü. Işıklar ise ona bir seçenek sundu. Eğer hangi macerada hangi elmasın olduğunu söyleyebilirse köprü oluşacaktı. Bunu yapmak için Ravy'nin hayal gücü ile geçmişe gitmesi gerekiyordu. Üşümüştü ve kapı da kapanmıştı. Artık kendini tamamen yalnız hissediyordu ve konsantre olmaya çalışıyordu. Düşündü ve ilk şatoya girdiklerinde neler olduğunu hatırladı. Cadının elindeki elmastı ilk elmas ve kırmızıydı. "Pis cadı!"diye içinden geçirdi Ravy. Kırmızı ışık birden daha çok belirginleşti. Sonra gittiği yerleri düşündü.
İlk girdiği kapıda herşey tersine dönmüştü ve bir yerde de herkes bir çamurun ve kömürürün başında toplanmış hayranlıkla izliyor, yerlerde ise umursanmayan ışıl ışıl parıldayan mor renkli elmaslar vardı. İşte buydu. İkinci elmasın rengi mordu. Bu sefer mor renkli ışık belirginleşti. Suyun altında kaldığı illüzyonu hatırladı. Totem direklerinin içinden çıkan yaratıkların koruduğu elmaslar... Yaratıklara kamufle olmuş elmaslar yeşil renkteydi. Ardında yeşil ışık parladı. Dördüncü elmas çok basitti. Kabus Tepesi ' nde herkesin kabusunu barındıran şeyler elmaslardı ve koyu maviydi. Hemen koyu mavi renkli ışık belirgin oldu. Sıra damalı zeminle kaplı olan yere gelmişti. Fakat orası bomboştu. Bir ipucu bulmak imkansızdı. Hanisülasyonlar... İşte bulmuştu. Gördüğü hanisülasyonda sürekli sürdüğü turuncu renkli elmaslar. Bu maceralarda yaşadığı ve gördüğü hiçbir şey boşuna değildi. Aslında hepsi bir ipucuydu. Sarı turuncu kendini gösterdi. Geriye bir tane kaldı. "Bir dakika!"dedi. Ve yukarı baktı. Yukarıda yıldızlar yerine küçük sarı elmaslar vardı. Sonunda sarı ışık da parladı ve bütün bu ışıklar şatonun karşı duvarına gökkuşağından bir köprü oluşturdu.
