Genç kız tirtir titriyordu ağa ağını parçalamaya hazır kaplan gibi genç kızı seyir ediyor. Genç kızın yüzünü kapatan sapsarı uzun saçlarını ağa eliyle yüzünü açıp "Küçük serçem o kadar güzelsinki süt vücudunu görse kıskanır ben bu anı bir yıldır bekliyorum sana aşık oldum küçük sevgilim sen bundan sonra benim baş tacımsın "derken elleri genç kızın vücudunda gezer büyülenmiş cesine kızı seyir eder ken genç kızı yavaşça yatağa yatırır genç kız hıçkıra hıçkıra ağlar bacakları titrerken ağa genç kızın göğüslerini kapattığı kollarını tutup sert bir şekilde açıp dudaklarına yapışır.
Genç kızın ağlamasına aldırış etmeden dudakları bütün vücudunda gezer.Baya bir süre kızı öpüp sevdikten sonra hedefe hazırlanır genç kızın bacaklarını ayırıp arasına girince genç kız elini yüzüne kapattığında .Ağa usulca emeline yaklaşırken genç kızı teselli eder ve genç kızın çığlıkları odayı doldururken ağa kızı bozar bozmaz kendini çekip kızı yatağa oturtur.Yüzünde mutlu bir yüz ifadesi ile kulağına fısıldar."Otur yatağa kanın içine akmasın devamını üç gece sonra yapıcam şimdi ben tuvalete gidiyorum senin canını acıtmamak için kendi işimi orda bitiricem küçük karıcım"deyip boynunu öpüp tuvalete gider.Genç kız yatağın ortasında oturmuş ne yapıcağını bilmez cesine göz yaşlarını silip bacaklarının arasından akan kanı görür korkar ağlamaya başlar.Banyodan ağanın ah uh seslerini duyar.Biraz şaşkın bekledikten sonra korkulu utanarak yataktan kalkar kendini sarmak için bir şeyler aranırken ağa havlu ile kurulayarak banyodan mutlu surat ifadesi ile çıkar.Genç kız onu görür görmez utanarak yere çömelir.Ağa konsolun üstündeki sigarasını alıp yakar derince içine çekip koltuğa oturur yerden dizlerini çekmiş saçları yüzünü kapatmış ağlayan kıza bakıp gülümseyen bir yüz ifadesi ile
"eeee Gülcemal hanım sende ağa karısı oldun artık ne ailenin nede senin sırtın yere gelmez kız valla seni baş tacı yapıcam"
deyip sigarasını çekip havaya üfler birkaç kere çektikten sonra sigarasını söndürüp kendini havluya sarar kapıya doğru yürür kapının yanında hizmetli çağırma zil düğmesine basıp genç kıza doğru yürür tepedinde dikilip pis pis gülümseyerek yatağa oturup uzanır.
"gel kız yanıma yerde oturma çık yukarı"
genç kız tepkisiz oturur ağanın bir daha seslenmesi ile biraz bekledikten sonra yavaşça çekinerek kalkıp yatağa oturur.Ağa uzandığı yerden kalkıp arkasından sarılıp yanına çekip Öpmeye başlar.Dandan kapı çalar.Ağa yüksek bir sesle
"bize yiyecek bir şeyler getirin ette kızartın çabuk olun hadi"
deyip genç kıza sarılır öpmeye başlar kızı
Genç kız tepkisiz yatar.Aradan zaman geçtikten sonra kapı çalar.Kapıyı çalan kişiye içeri girip yemeği getirmelerini söyler hizmetli kafası yere eğik içeri girer.Yer sofrasını hazırlayıp hazır olduğunu söyleyip dışarı çıkar.Ağa yataktan kalkıp üzerine bir şeyler giyinir genç kıza seslenip sofraya geçer.Genç kız yatağa büzüşmüş yatarken.Ağa kalkıp yer sofrasına oturup iştahlı mutlu bir yüz ifadesi ile yemeğini yiyip sigarasını yakar arkasına yaslanıp keyifle sigarasını içerken eline küllüğünü de alıp yatağa yaklaşır oturup bir kaç fırt daha çekip hiç konuşmadan Yatağına yatıp arkasını dönüp uyur.Sabah erken saat lerde Ağa uyanır duşunu alıp genç kızı uyandırmadan dışarı çıkar.Genç kız yatağın içinde iki büklüm yatarken Usulca kapı açılır.Üzgün gözleri dolu dolu çekinerek Belkıs hanım içeri girer yavaşça genç kıza doğru yaklaşır ne diyeceğini ne yapıcağını bilemez usulca genç kızın yanına oturur.Genç kız tepkisiz yatarken Belkıs hanım biraz beklerken gözlerinden yaşlar akar elleri titreyerek genç kızın başını okşamaya başlar.Genç kız hiç tepki vermeden yatarken Belkıs hanım genç kızın yüzünü kapatan saçlarını eli ile açar.Ağlayarak
"Şu an sana ne diyeceğimi bilmiyorum ama şunu bilki çok üzgünüm hadi kalk canım bir şeyler yiyelim beraber he ne dersin"
genç kız tepkisiz ama sanki Belkıs hanımın ona merhametle yaklaşması biraz rahatlatmıştı sanki Belkıs hanım şefkatle saçlarını okşarken eğilip genç kıza sarılıp öper.
"Lütfen beni kırma Gülcemal ne olur kalk canım "
Genç kız Belkıs hanımın şefkatli yaklaşımından cesaret alıp biraz bekledikten sonra ağlayarak kalkıp Belkıs hanımın boynuna sarılıp
"Ne olur beni evime götürün yalvarırım beni evime götürün "
Belkıs gözlerinden akan yaşlarla sıkıca sarılır
"Ağlama ne olur canım"
genç kızı tutar gözlerinin içine bakarak ağlayarak
"Bak ben götüremem ama abin gelir alır bu gün seni sen hiç merak etme o korkmaz Halil ağadan "
genç kızın hıçkırıklar yükselir. Kafası yere eğik salya sümük ağlayarak
"Abim dün askere gitti nasıl gelicek ne olur siz götürün beniii"
Belkıs hanım donar kalır.Sessizce içinden
"o yüzden dün seni getirdi yoksa cesaret edebilirmiydi"
Belkıs hanımın morali dahada bozulur yapıcak bir şey olmadığını anlar genç kızı bir şekilde sakinleştirir.Sarılıp öper.
"Gülcemal bak ne diyecem sonra bir çare buluruz ama şimdi kalk beraber kahvaltı yapalım he "
Şefkatle ellerini tutar bir zaman sonra genç kız göz yaşlarını siler tamam dercesine kafasını sallar.
"kalk sen banyonu yap bende sofrayı hazırlatayım beraber güzel bir kahvaltı yapalım"
Utanarak
Gülcemal "Akşam gelince yapmıştım "Belkıs hanım üzgün bir gülümseme ile
"Öyle değil bebeğim hani ay başın bittikten sonra gusül abdesti alıp banyo yapıyorsun ya öyle banyo yapman gerekiyor."
Genç kız Belkıs hanımın gözlerine bakıp
"Ama ben ay başı olmadımki"
Belkıs hanımım gözleri fal taşı gibi açılır ellerini ağzına kapatır .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açmadan solan bir GÜL
General FictionÖzet Altın kafesin içindeki esaretin sonunda gelen aşk yarım kalan aşkın arkasından başlayan yeni bir hayat... Not :Yetişkin Ağa Halil Bayrakdaroğlu 28 yaşında evli 3 çocuk babası acımasız kimseye değer vermeyen çok yakışıklı tek kendi istedikleri...