Movie Lovers • Peter Parker

mean girls

Malum New York faciasından sonra okula gittiğimde içimde bir çeşit korku vardı. Her ne kadar Peter'in arkadaş grubunu bir yığın aptal olarak görsem de olanları öğrenmelerinden ve benimle dalga geçmelerinden korkuyordum. O çocuklar tarafından zorbalığa uğramak zaten çok kolay olmayan lise hayatımı daha da zorlaştırırdı kısaca onlardan biriyle uğraşmaya hiç niyetim yoktu. Bu konuda Peter'in hiçbir şey söylemeyeceğine ve ortada bir iddia olmadığına inanmak zorundaydım.

Onu kafamdan atmaya çalışarak dolabımdan kitaplarımı aldım ve sınıfıma ilerledim. Koridordaki ilan panosunun önünde büyük bir kalabalık vardı. Liz Allan her sene olduğu gibi bu sene de evinde büyük bir Cadılar Bayramı partisi veriyordu.

Cadılar Bayramı'nı ne kadar seviyorsam partilerden de o kadar nefret ederdim. Bu yüzden her yıl en yakın arkadaşım Shane ve ben kostümlerimizi giyer, abur cuburlarımızı alıp onların evinde buluşur ve klasik korku filmlerini izlerdik. O bu sene başka bir ülkede olduğundan ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

Kalabalığı es geçip sınıfa girdim ve sırama ilerledim. Şansıma Peter ve Ned en arka sırada oturmuş bir şey hakkında konuşuyorlardı. Onlarla göz teması kurmaktan özellikle kaçınarak yerime oturdum ancak Ned'in radarına yakalanmıştım.

"Selam Alison." dedi neşeli bir sesle.

İsteksizce arkamı döndüm ve gülümseyerek selam verdim. Peter de bana bakıyordu. "New York'un kalanı nasıldı?" diye sordu Ned. Anlaşılan Peter ona bile anlatmamıştı. Bunu bilmek biraz da olsa içimi rahatlattı.

"Harikaydı." dedim yüzüme yalancı bir gülümseme kondurarak. "Tabi planı tamamlayamadık çünkü bir çeşit saldırı oldu. Haberlerde görmüşsündür muhtemelen."

"A evet." dedi Ned. Göz ucuyla Peter'e baktı. "Örümcek Adam'ın oralarda olması iyi olmuş değil mi?"

İlgisizce kafamı salladım ve önüme dönüp defterden bir şey bakıyormuşum gibi yaptım. Bu arada ders zili çaldığından sınıf da dolmuştu zaten. Ders boyunca zihnimi meşgul eden tek şey Peter Parker'ın beni izleyen bakışlarıydı.

🕸 🕸 🕸

Son dersim yine Peter Parker ile ortaktı ve ben bu durumdan şimdiden bıkmıştım. Onu görmek istemedikçe her yerde karşıma çıkıyor gibi hissediyordum. Bugün belki de on kere göz göze gelmiştik.

Onunla karşılaşmamı olabildiğinde geciktirmek için yavaş adımlarla sınıfa yürüyordum. Bu arada koridorlarda neredeyse kimse kalmamıştı. Yere bakarak dalgın dalgın yürüdüğüm sırada koridorun karşısından gelen ayak seslerini duydum ve başımı kaldırdığımda Liz Allan ile göz göze geldim. Elinde bir tomar kağıt vardı. Hala şu büyük partisiyle ilgileniyordu sanırım.

Yan yana geldiğimizde bana gülümsedi ve beklemediğim bir şekilde durdu. "Alice, selam." dedi eliyle omzuna dokunarak. Anlam veremediğim samimiyeti karşısında gerilsem de ben de gülümsedim ve "İsmim Alison." dedim.

"Cuma günü Peter ve Ned ile New York'a gittiğini duydum." dedi. Yüzünde hala kocaman bir gülümseme vardı ancak artık samimi değil düşmanca olduğunu anlayabiliyordum.

"Evet." dedim soru sorar gibi.

"Umarım yanlış bir düşünceye kapılmamışsındır tatlım. Peter ve benim aram son zamanlarda oldukça iyi. Hatta içimde partimde sevgili olacağımıza dair bir his var. Sen ne dersin?"

Omuz silktim. Bana bunları neden anlatıyordu ki?

"Partime geliyorsun değil mi? Bunu kaçıramazsın." dedi. Seve seve kaçırırdım ancak bunu şimdilik içimde tuttum.

"Aslında hayır gelemiyorum." dedim üzülmüş gibi. O rol yapıyorsa ben de yapacaktım.

"Neden?!" diye bağırdı ufak çaplı bir çığlık atarak. Yüzümü buruşturdum. "Neden geleyim ki?" dedim.

"Peter de orada olacak canım. Muhtemelen daha çok benim yanımda olacak ama sen de bizimle takılırsın merak etme. Hem belki yeni arkadaşlar da edinirsin. Her öğlen yalnız yemek yiyorsun."

İstemsizce tırnaklarımı etime geçirmeye başlamıştım. Liz'in üstüne atlayıp suratını yumruklamamak için kendimi zor tutuyordum. "Bana acımana ihtiyacım yok Liz."

Tekrar omzuma dokundu. "Sana acımıyorum, sadece yeni arkadaşlar edinmeni istiyorum. Peter ve Ned de aynı sebeple seni New York'a davet etmedi mi zaten?"

Bir aptal gibi her an ağlayabileceğimi hissettiğimde hiçbir şey demeden oradan uzaklaştım. O aptal partiye gidecek ve Liz Allan'a beni bu şekilde aşağılamanın ne demek olduğunu gösterecektim.