Selam arkadaşlar yeni bir bölümle daha karşınızdayım, paylaştığım Farid farjad ın enstrümantelini dinleyerek okuyabilirsiniz... şimdiden keyifli okumalar bölüm sonunda görüşürüz..:)
Kader dediğin insanın hangi evresinde başlardı? Yada birşeye başlamanın temelinde o mu yatardı? Neydi kader, insanın lutfu mu, sınavı mı? Öyleyse kaçılabilir miydi olacaklardan? Kaçabilir miydin kendinden?
Gece üç te yatağında doğruldu Umut. Bir gram uyuyamamıştı. Bir insan birine nasıl bu kadar benzerdi aklı almıyordu. Üç gündür adeta bir sapık gibi aynı adamı izlemeye koyulmuş, bir döngü içinde önce tamirhaneye ardından mezarlığa gitmek bünyesine hiç iyi gelmemişti. Ve bunun mükafatını da uykusuzluktan gözlerinin altının çökmesi olarak almıştı. Buna bir son vermesi gerekiyordu. Artık durmalıydı yoksa çıldıracaktı.
"Umut."
Nişanlısının sesini çok sonra duyabildi.
"Umut dedim. Neyin var?"
"Bir şeyim yok, uyu sen." Derken ayağa kalkarak salona geçti ve amerikan mutfağına yönelip kendine masadan bir bardak su doldurdu. Başını aşağı eğdiğinde sarı saçların kıvırcık uçları gözlerinin üzerinden yanaklarına kadar geldi."Deliriyor muyum?" Diye mırıldanırken, boğuluyormuş gibi derin bir nefes aldı. "Hayır mümkün değil." Dedi kendi kendine. Tezgaha yaslanırken uzun uzun bardağı izledi. "Kim birine bu kadar benzer, ikizi değil ya bu adam. Aynı bakışlar, nasıl tanımam." Başını sallayarak yanaklarını tokatladı. "Yo, Hayır, hayır değil. Kendine gel Umut. Yoktan var olamaz kimse, kimse başkasının yerini dolduramaz. Sesi mi benziyor, benzer, bakışları mı şaşırttı, ne olmuş? Aynı kişi olmaz ya. Senin Alp abin burada değil. Artık değil."
Başını çevirirken karşıda dikilmiş endişeli gözlerle kendisini izleyen nişanlısını gördüğünde onun üzgün gözlerinde izledi kendisini. Bu halemi gelmişti gerçekten. Birden hızlanıp kadını kollarının arasına aldı. Onu sıkıca sararken kadın titrek bir sesle sordu.
"Neyin var? Niye bana anlatmıyorsun? Çıldırmış gibisin, korkuyorum Umut neden anlamıyorsun?"
"Üzgünüm meleğim. Kötü bir zaman geçiriyorum hepsi o. Geçecek...Geçmeli..." Diye mırıldanırken derin bir nefes aldı. Geçmeliydi. Yoksa sahiden çıldıracaktı.
******
Sabah saat dokuzda kadın gözlerini açtı. Yatağı yokladı ancak kimse yoktu. Gözlerini açtı komidinin üzerinde bir zarf gördü. Uzanıp zarfı açtı:
Acil bir işim çıktı. Beni bekleme sen kahvaltını et.
Seni seviyorumUmut.
Şakamıydı bu? Bugün planları vardı ve o ortada yoktu. Ne olmuş olabilirdi, uzaylılar şehri işgal etmedikten, hayaletler caddeleri basmadıktan sonra ne acil olabilirdi? Dünyanın sonu mu gelmişti? Umut neye dönüşüyorsun?
**************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI Kalan (+18)
General FictionDur. Yapma, dokunma. Dokunma nolur canım yanıyor. Bana gel diyorsun yaram var diye, nasıl geleyim, yaram sensin benim. Günah mıydı bu? Öyleyse sevdadan mı, davadan mı geçmeliydi? (Evet efenim yeni bir kurguyla daha karşınızdayım sizleri şöyle alay...