Sasuke heyecanla ama bu sonu bitip tükenmeyen enerjisini çevredekileri rahatsız etmeden, gerçek rengini kimseye göstermeden büyük bir sabırsızlık ve içinde boğulduğu yoğun duygu karmaşasından kurtulmaya çabalarcasına bekliyordu. Salise başı güm güm atan kalbi onu öldürürcesine kan pompalıyor, damarlarında adrenalinin tesiri olan hızla akan kırmızı akışkan tüm vücudunun uyuşmasına neden oluyordu. Bunlar yüzünden vücudunun sıcaklık değişimini kontrol etmekte büyük bir güç ve çaba sarf ediyordu. Ek olarak nefes almakta bayağı bir güçlük çekiyor, yakasının iki düğmesini açıp siyah resmi renkli kravatını gevşetmiş olmasına karşın dayanamayacak gibi. Ama dayanmalı. Onu, on yıldan fazladır kalbinde büyük bir yer edinmiş olmasının yanında içinde yanıp tutuşan büyük bir özlemin sebebi olan sarışını görmek için heyecandan ölüp bitiyordu.
Ve buna saniyeler kalmıştı.
Ve geri sayım başladı.
On
Sertçe yutkundu siyahlar içerisindeki adam.
Dokuz
Ağrıyan boğazını gevşetmek için Neji'nin lavaboya gitmeden hemen önce kadehe doldurduğu bardağı ağzına götürdü.
Sekiz
Suyu yavaşça yudumlarken heyecanlı gözleriyle etrafa kaçamak bakışlar atmaktan hiç çekinmedi.
Yedi
Yarısını içtiği kadehi beyaz örtülü masaya yavaşça yerleştirdi.
Altı
"Hey, iyi misin?" Neji birden masada, karşısında belirdiğinde istemeden de olsa korktu. Gergin olmasına verdi bu korkusunu.
Beş
Sadece sustu ve başını salladı. Tercihini zamanın anlamsız lakin asla durdurulamaz veyahut geriye alınamaz akışına teslim etmekten yana kullandı. Gözlerini sıkıca yumdu, zamanı daha iyi hissedebilmek ve onunla bir bütün olabilmek amacıyla. Böylesi daha iyiydi.
Artık zaman durdurulamazdı.
Dört
Mutfağın kapısının hafif sallanan gıcırtısını işitti.
Üç
Bir garsonun çıktığını anlamıştı. Sarışın olmasını diledi içten içe. Fakat herhangi bir garsonun olma ihtimali de yok değildi. Bu düşünce onu daha da çok korkuttu.
İki
Bacakları zangır zangır titriyordu adım sesleri kendilerine doğru yaklaştıkça. Öte yandan Naruto'nun yanında belirmesini istemiyordu her ne kadar onu görmeye gelmiş olsalar da.
Bir
Korkuyordu ve öte yandan aşırı gergin hissediyordu. Derince bir soluk alıp sandalyesinde doğrulup arkasına yaslandı.
"Hoş geldiniz."
Ve oldukça erkeksi ve güzel bir kalınlıktaki tını kulaklarına ulaşıncaya kadar sürdü tüm bu işkence bekleyiş. Ve şimdi tam tamına on yıldır görmediği bu genç adam karşısında dikiliyordu.
Gözlerini yavaşça aralayıp güler yüzlü ve siyah beyaz garson kıyafetinin içindeki genci ayaklarından başına kadar yavaşça süzdü. Çok değişmişti, doğal olarak böyle büyük bir değişime uğramaları ikisi için de fazlaca normaldi. Sarı saçları eskisi gibi canlılığa sahip olmasına rağmen artık daha kısa olduğunu fark etti, o fotoğraftakinin aksine. Kendisinin saçları ise baya uzamıştı ve Neji gibi bağlıyordu iş için holdinge veya dışarı çıktığında, bugün de aynı şekilde bağlamıştı. Fakat evdeyken veyahut herhangi bir boş zamanda simsiyah düz saçlarını özgürlüğe bırakıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/175787616-288-k904025.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
07.07.2008 | NaruSasu
FanfictionAnlamsız görünen bu tarih aslında unutulmuş anıların başlangıcına aitti, fakat bizim aptal sarışınımız akıp giden zamanı umursamayıp fark etmeyecek kadar aptaldı sadece. Aslında değildi... Ama bir sevdiği vardı on yıl önceki ve unutmadan kalbinde ya...