Anlamsız görünen bu tarih aslında unutulmuş anıların başlangıcına aitti, fakat bizim aptal sarışınımız akıp giden zamanı umursamayıp fark etmeyecek kadar aptaldı sadece. Aslında değildi... Ama bir sevdiği vardı on yıl önceki ve unutmadan kalbinde ya...
Siyah saçlı adam kitabını okuyordu koltuğunda oturmuş ve bacak bacak üstüne atmış bir görünümde. Bir elinde sıcak çikolata dolu fincanı, diğer elinde de az sayfalı, çerezlik sayılabilecek bir kitap.
Dışarıdan bakıldığında oldukça mutlu, bir o kadar varlıklı ve rahatlık içinde mükemmel bir huzura sahip gibi görünüyor olabilir, ancak işin aslı hiç de öyle değil.
Mutsuz hissediyor yirmilerinin henüz başında olan bu delikanlı; şirketinin başında ve üniversiteyi dereceyle, üstüne büyük bir hızla bitirmesine rağmen huzursuz.
Sevgisizdi.
"Off..." Sıkkın bir nefes verirken sonunda kitabı bitirdiği için rahatlamıştı, fakat ruhunu rahatlatacak bir insan yoktu hayatında. İşte yakındığı eksikliği buydu genç Uchiha'nın.
Kitabı ve fincanı tekli koltuğunun yanındaki küçük sehpaya gelişigüzel bırakıverdi. Yerinden sakinlikle ayaklanıp sağa, sola, yukarı doğru gerindi. Tüm kemikleri rahatlama emaresi olarak çıtırdayıp kütürderken kasları ise kasılıp gevşeyerek siyahlıyı dinginleştirdi.
Sehpaya kitap okumadan önce bıraktığı telefonunu mesaj veya benzeri şeyler gelip gelmediğini kontrol etmek için eline aldı ve çift tıklayarak ekranın açılmasını sağladı. Elbette aklından geçtiği gibi şirketten gelen birkaç e-posta ve baş sekreteri ve aynı zamanda bir dostu olan Neji'den birkaç Line mesajıyla karşılaştı.
Neji, kendisinden yaklaşık bir yaş büyük ve yirmi dört yaşında. Kendisiyle o olaydan birkaç gün sonra tanışmış ve ayrılmaz ikili olmuşlardı, yani yaklaşık on yıl kadar dostluk ilişkileri sürüyor. Ayrıca şirkette de pek patron - çalışan ilişkisi sergilemiyorlar birbirlerine. Bu da aralarındaki bağı korumanın bir şekli.
Önce şirket mesajlarına bakma gereksinimi duydu, bunu yapması da oldukça doğal ayrıca. Önce Outlook'agirip abisinin yolladığı önemli e-postalara tıklayıp evraklara göz atmaya başladı, sadece bilgilendirme amaçlıydı: Şirketin projelerinin durumu ve şirket ortaklarıyla alakalı sıkıcı şeyler.
"Bunaldım." Tüm e-postalara yanıt vermekle uğraşırken hâlâ genç olmasına karşın isyan bayrağını çekeli çok olmuştu. Yirmi üç yaşında olmasına karşın üniversitede bile derslerden bu kadar nefret etmemişti. "Şükür bitti." İşlemlerini bitirdiğinde rahat bir nefes koyarken dışarı, uygulamayı kapatıp büyük bir süratle Neji'den gelen mesajlara süratle girdi.
Neji Hazretleri: Sasuke
Neji Hazretleri: Şuna bakmanı öneririm
Neji Hazretleri:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Salak." Sasuke gelen fotoğrafa anlamsızca bakarken içinden küçük bir küfür etti dostuna - sekreterine. Çünkü merak edip mesaja bakmış ve büyük hüsranla karşılaşmıştı. Hayal kırıklığına uğramaktan nefret eder çünkü kendisi.
Parmaklarını sanal klavyenin üzerinde kaydırmaya başlarken birden gelen fotoğraf silindi ve yerine aldığı mesaj sadece şuydu:
NejiHazretleri: Özür Sasuke
Neji Hazretleri:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neji hatasını düzelttiğinde Sasuke sadece ekran görüntüsüne bomboş bakmaya başladı ve bir an hislerini aldırmış gibi kalktığı koltuğa yığılıverdi sadece. Ama fotoğrafla olan göz kontağını bozmuyor, sarışın çocuğa daha çok odaklanıyordu.
"N-Naruto?" Kendine geldiğinde titreyerek sayıkladı on yıl önceki sevgisinin ismini. Çocukluğu gözleri önünden geçti işte o an, yaşanan tatlısıyla ve acısıyla tüm anıları unutmak istemesine karşın birden akın etti yorgun zihnine.
O sırada görüldü yiyen Neji, önce küfür içerikli birkaç mesaj yollarken daha sonradan yanıtlanmayan mesajları için merak etmeye başladı patronunu - dostunu.
Sasuke girdiği şokun etkisini yavaş yavaş atlatırken işin aslını öğrenmek için gitgide can atmaya başladı, sonuçta birbirini seven iki insanın kavuşma ihtimali tekrardan oluşmuştu.
Telefonuna gelen mesajları umursamayıp cebine yolladı cihazı, sonra görülmemiş bir süratle hızlı bir biçimde olduğu yerden fırlayıp üzerine siyah deri ceket ve ayaklarına siyah renkli lacivert şeritli birer çift spor ayakkabı geçirip arabasının anahtarını kaptığı gibi evden çıktı.
Şuan Neji ile telefonda mesajlaşmak yerine yüz yüze görüşmek onun için daha iyi olacaktı. Ayrıca içindeki heyecanı bastıramadığı için bir an önce onu kendi gözleriyle tekrardan canlı kanlı görmek istiyordu sadece.