Bölüm 6 | Özel Konuk

366 30 26
                                    

Sasuke odasında, dolabında bulunan boy aynası karşısında kıravatını düzeltirken, yani kısaca üstünü başını hazırlarken Neji ise biraz ilerde konumlandırılmış koltukta arkadaşının, yani patronunun hazır olmasını bekliyordu. Oldukça sıkılmıştı çünkü Sasuke hızla akan süreye rağmen bir türlü hazırlanamıyor, daha doğrusu bir türlü kendini beğenmiyor ve her seferinde üzerini veya saç stilini değiştirip duruyordu. Neji olacak zavallı arkadaşı ise ellerini suratına dayamış büyük bir sıkıntıyla bekliyordu.

"Neji." Sasuke, beyaz ve desensiz gömleğinin yakasını arkaya doğru özenle kıvrırırken sordu. "İyi görünüyor muyum?" Gözleri aynada Neji'yi bulmuştu, fakat bulunduğu kılık ona tatminsizlik hissini veriyor ve arkadaşına attığı bakış memnuniyetsizliği barındırıyordu.

"Evet."  Genç adam sıkkınlıkla cevapladı ve arkasını koltuğun sırtına yaslarken yorgunluktan ağrıyan kaslarını germek için ellerini birbirine kenetledi. Arkaya yukarıya doğru gerinmeye, vücudunu bir nebze de olsun rahtalatmaya çalıştı. Sıkkın bir nefes ilave etmeyi de unutmadı.

"Gideceğimiz restoran konusunda emin misin?" Tekrar aynı sorular silsilesini yağdırmaya başlamıştı Sasuke, çünkü fazlasıyla heyecanlı ve bir o kadar da gergindi. Ama Neji bu durumdan hiç mi hiç hoşnut değildi sürekli tekrarlamalarından dolayı içi darlanmış ve artık patlama noktasına gelmişti.

"Evet..." Gözlerini öfkeyle yumdu ve suratını hafifçe buruşturup öfkeyle soludu. Sınırlarının sonuna geliyordu artık.

"Tanrı aşkına ya beni tanımazsa?" Sasuke ise kıravatını bağladığı gibi Neji'ye doğru döndü yüzünü ve yanıtını çok önceden almasına rağmen gelecek cevabı bekledi tekrardan.

"Tanımazsa o zaman düşünürsün Sasuke." Neji, öfkeyle gözlerini açarken beyazlarını Sasuke'ye öldürücü bir biçimde dikti. Birazdan üzerine atlayıp gırtlaklayarak onu öldürmeyi düşünüyordu.

"Ama-" Sasuke aynı tutumlarını devam ettirirken Neji'nin öfkeyle çıkan sesi ve gürültüyle ayaklanmasıyla Sasuke susmak zorunda kaldı.

"Tanrı aşkına aynı soruları milyon defa sormaktan vazgeç!" Neji, Sasuke'ye karşı büyük bir öfkeyle hırladı. "Son soru hariç hepsinden adım kadar eminim!" Sesi öyle bir sinirle çıkıyordu ki Neji bile kendisindeki böylesine bir öfkeyi yeni hissediyor, fark ediyordu.

"Bana bağırma!" Ama bu Sasuke'yi korkutmaktan çok onu da öfkelendirmeye yetti. Aynı şekilde karşılık verirken bu sefer geriye çekilip tereddüte düşme sırası Neji'deydi.

"Sen de sinirlerimi zorlamayı bırak!" Ama gelin görün ki beyaz gözlü uzun ce topuz saçlı Neji de kendini hızlı bir şekilde toparlayıp Sasuke'nin üzerine yürüdü tekrardan. Fakat daha kısık bir ses tınısıyla, Sasuke'yi tekrardan sinirlendirmek istemiyordu çünkü. "Ben neden bu şirkette çalışıyorsam sanki?" Veya istiyordu. Ağız kenarıyla mırıldanarak öfkeyle kalktığı yerine tekrardan yerleşti, havaya sıkkın bir nefes saldı ve sırtını arkaya yaslarken ellerini başının arkasına yerleştirdi.

"Bilmem belki bana aşıksındır." Sasuke durumu kendi lehine çevirmek için dudaklarını araladı ve şerefsizce tebessüm sundu arkadaşına. Ek olarak şerefsiz düşünceleri aklında turlamaya başladı birden. Zamanında bunun hakkında düşünürdü Sasuke. Neji'nin kendisine aşık olup olmadığı, eğer aşık ise bu durum yüzünden kendisinin yanında çalıştığını düşünürdü. Bu düşünceleri her ne kadar içini huzursuz etse de kendisinin zaten eşcinsel olduğunu kabul ediyordu lakin Neji için öyle düşünmek istemiyordu, kalbinde başkası varken yanlış düşüncelerin aklına gelmesinden ölesiye korkuyordu çünkü.

"Sa-saçmalama ağzına basarım yumruğu." Neji'nin tüm suratı birden öfkeyle kasılırken büyük bir öfkeyle ve gürültüyle Sasuke'nin karşısına dikildi. Elini yumruk yapmış ve kendisinden biraz daha kısa Sasuke'nin boğazına dayamıştı, diğer eli ise yakasına yapışmış her an onu kaldırıp fırlatmaya hazır bekliyordu.

"Bunu yaparsan seni kovarım." Sasuke tehditkarvari konuşmaya çalıştı, çünkü şu an cidden beklemedik bir şekilde yakalandığı için hem tırsmıyor değil hem de Neji'nin öfkeyle akan nefesini yüzünde hissetmek pek hoş değildi onun için. Ama kaçırdığı bir nokta vardı ki kendisinin unuttuğu velhasıl Neji'nin bunu oldukça iyi bildiği bir nokta.

"Bunu yapamayacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz." Neji, hem patronu hem de arkadaşı olan Sasuke'den ellerini sakince çekerken yüzünde beliren ufak bir tebessümle sinsi bir bakış attı. Neji, Sasuke'nin kaçırdığı noktayı yakalamış ve bunu kendi kozu olarak kullanıp yüzüne vurmuştu.

"Hn, haklısın." Sasuke yakasını düzeltip gözlerini devirirken sadece omuz silkmekle yetindi. Bu da Neji'nin haklılığını gün yüzüne çıkarırken yüzüne beliren sinsi tebessümün daha da genişlemesine sebebiyet verdi.

Birden ikisi de ciddileştiler, tüm yaşananlar hiç yaşanmamış misali.

Ve Neji dudaklarını araladı. "Şahsen bu buluşmayı senin iyiliğin için gerçekleştiriyorum." Özellikle Sasuke'yi işaret ederek elini onun sağ üst kolunun sağ tarafına atarak hafifçe kavradı ve biraz sıktı. Bu hareket ona güven vermek  nispeten biraz rahatlatmak ve düşüncelerine hâkim çıkmasına yardımcı olmak için yapılmıştı. "Sen, bunca zamandır üzülürken yıpranmanı görmek zorunda değilim." Ama yine de sesine yerleştirdiği irrite duygusu ve iğneleyici kelimeler Sasuke'nin suratının biraz asılmasına neden oldu.

"Bana aşık olduğunu söylesen kısaca." Sasuke somurtuk suratını sağdaki pencere tarafına çevirirken sıkkınca nefes verip arkasındaki tuvalet (hela olan tuvalet değil, Allah'ın cezaları) masasına yasladı kendini.

"Kapa çeneni!" Neji tekrardan öfkeyle bağırırken Sasuke sadece göz devirmekle yetindi.

"Hn." Sasuke omuz silkti ve ikisi de sustular. Nedense normalde Neji ile uğraşmaktan zevk alırken son zamanlarda, özellikle bugün hayattaki hiçbir şeyden zevk bulamıyor gibiydi. Aklı hep Naruto'da olduğu için olabilir, belki de onunla görüşmeye hazır hissetmiyordu veyahut eksi gerçekleri ile yüzleşmekten korkuyordu her ne kadar yüzde yüz kendi kusurları olmamasına karşın. Sükunet genç Uchiha'nın aklına yine dış görünüşünü düşünmeye itti ve sormak için dudaklarını araladı. "Neji sence-"

"Sasuke." Fakat Neji bir daha aynı şeyleri dinlemek dinlemek hiç mi hiç istemiyordu. Öfkeyle kaşlarını çatarken sesini tekrardan yükseltti ve onun sözünü kesiverdi. "Git kendini şuradaki camdan aşağı at." Yerinden öfkeyle ayaklanırken aynı şeyler farklı repliklerle tekrarlamaya başladı. "Çünkü elimi kana bulayıp başımı yakmak inan hiç istemiyorum." Parmağını kaldırıp Sasuke'nin göğsüne dayarken mümkün olmamasına rağmen onu geriye doğru ittirmeye başladı.

"Birileri zam istiyordu sanırım." Fakat bedenini korkunun zerresi yerine aklıma gelen şeytanlığın cazibesi ele geçirmişti. "Yanlış hatırlıyorum anlaşılan." Sinsice sırıtırken Neji bir anda duraksadı.

"Ah, Sasuke'cim." Ve yalakalık yapmaya başladı. "Çok iyi görünüyorsun." Sanki az önce olanlar hiç yaşanmamış gibi biraz ince, biraz kibar, biraz yalancı bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Zaten oldukça yakışıklısın, bu halinle tüm genç kadınları peşine takarsın sen." Buna devam ederken de yüzüne yalancı bir tebessüm yerleştirmeyi eksik etmedi. "Hatta erkekler bile düşer." Özellikle vurguladı.

"Yalakalığını sevmedim desem yalan olur." Sasuke aynanın karşısına geçip üstüne başına son bir kere daha çeki düzen verirken aynı duygusuzlukla konuşmaya devam etti. "Unutma sakın sana söylediklerimi."

"Pekala  o iş bende." Neji derince soluklanırken göz devirdi. Keyfi kaçmıştı çünkü ve bunun sebebi patronundan başkası olamazdı. "Zaten özel konuk olarak gidiyoruz. Sorun çıkarmak isteyecekleri son kişi sensin." Tekrardan ve son kez olmasını dileyerek yerine geçti.

Ve odanın geniş atmosferine tekrardan bir sessizlik çöktü.

"Uf..." Sasuke cebelleştiği kravatını zar zor da olsa bağladı lakin hâlâ kendisinden pek memnun değildi. Ama yine de sormak istedi içinde yatan asla yok olmayan güvensizliği ortadan kaldırmak için. "Neji-"

"Eben!"

***

1032 Kelime

Çöp bir bölüm daha

07.07.2008 | NaruSasuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin