Rebekah'la hala barışmadık.Sonuç olarak ben haklıydım onun benim hayatıma karışmaya hakkı yoktu.Sadece fikrini söyleyebilirdi
ama o beni tehtit etti bildiğimiz tehtit etti ya ona hala çook kırgınım.Neyse artık Jer'i evde tutamadık çok sıkılmış bizde malesef gitmesine izin verdik.Ama yene günde üç dört kez arıyıp napıyorsun,nerdesin, ne zaman eve gelcen diye soruyorum.Sıktığımı farkındayım ama napabilirim ailemden bana kalan tek şey o ve onuda kaybetmeye niyetim yok.Bugün okula gittiğimde geçen hafta yaptığımız ödevlerin sonuçları açıklanmış.Ben 80 almışım.Baya iyiydi.Sınavdan da 90 almıştım.Ortalamam baya iyi gelicekti.Bunu kutlamak için kantine gidip kendime çikolata ısmarlayacağım.Kantine gittiğimde Rebekah'ta orada tek başına oturuyordu.Yandan bir baktım ve kantinciye "Bir çikolata"dedim.Parayıda verdim ve çikolatamı alarak kantinde boş bir masaya oturdum.Rebekah bana kötü kötü bakıyordu ama ben onu şuan hiç umursamıyordum.Sonuç olarak haklı benim.Neyse kantine Damon girdi ve beni aradı.Bulunca hemen öptü ve yanıma oturdu.
Rebekah'la ne zaman barışırız bilmiyorum ama benim özür dilemeyeceğim kesin bir kere yani.Haksız olan o ben niye özür dileyim.Damon Rebekah'a doğru bakarak "Hala barışmadınız mı?"dedi
Bende yumuşak bir ses tonuyla "Hayır"dedim özür dilemem diyorum ama onu çok özledim onun o şebek halini beni güldürmek için yaptığı o saçma sapan haraketlerini bile çok özledim.Ben bu hayeller içinde giderken Damon'nın sesiyle kendime geldim."Seviyorsan git konuş yani benim yüzümden kavga etmenizi istemiyorum"dedi
Bende hüzünlü ve kararlı bir sesle "Hayır haksız olan o ve o özür dilemeli"dedim
Ve o anda koridorun diğer tarafından bir çığlık geldi.Herkes o tarafa doğru gitti ben ve Damon'da dahil.Gittiğimde gördüğüm şeye inanamadım.Şaşkınlık içinde baka kaldım