Dışarıda kavurucu bir sıcak vardı yine. Gerçekten her zamankinden daha sıcaktı. Bilirsiniz New Orleans tam bir cehennemdir.Yatak keyfi yaparken üvey annem Adrienne'nin sesiyle irkildim.
- Kahvaltı zamanıııııı. Jessica uyan Tatlım sana harika bir omlet yaptım hemen aşşağıya inmelisin.
Adrienne gerçekten iyi bir insandır annemle babamın arasına girmiş olabilir ama sevgi dolu çılgın birisidir.
- Peki geliyorum Adri
Yataktan fırladım ve hemen aşşağıya indim.
Gerçekten Adrienne çok leziz yemekler pişirirdi henüz inmeden bile o muhteşem koku beni cezbetmişti bile.
Sanırım babam Bill erken çıkmıştı.
Bugün 17de çok önemli bir basketbol maçı vardı.
Bill New Orleans Pelicans basketbol takımının yardımcı antrenörlüğünü yapıyor.
Aslında biz Bill'le pek geçinemeyiz en ufak bir tartışmamız kavgayla biter. Bunun en büyük sebebi Bill'in bana karşı ilgisiz oluşu ve basketbolla kafayı bozmuş olması.
Sanırım Bill ailesini basketbola tercih etti.
Zaten Lauren onu bu yüzden terketti.
Evet, annemin adı Lauren, Lauren Bowles.
Kahvaltıdan sonra annemi aradım.
Yaklaşık bir yıldır yanına gidemiyordum. Ve onunla yaşamak istediğimi anlattım.
Lauren'e Orleans'tan çok sıkıldığımı ve güneşli havadan nefret ettiğimi sürekli hatırlatıp sızlanıp durdum.
Başta kabul etmesede sesimin titrediğini duyunca çok üzüldü ve kabul etmek zorunda kaldı.
Bill eve uğrasa konuyu açacaktım yani annemle yaşama fikrini.
Bu arada Bill sürekli değişik eyaletlere gider maçlara.
Sabah gözlerimi açtım ve pencereden bir baktım; yüce tanrım oda ne aylar sonra bu bunaltıcı kalabalık şehri ilk kez böyle görüyordum.
Saat 11:27 idi sanki şehir buz kesmiş bulutlar tek bir ışık geçirmemeye yemin etmiş gibi güneşle savaşıyordu. Evet aylar sonra ilk defa yağmur taneleri süzülüyordu.
Fakat bu manzara uzun sürmedi güneş adeta bulutları ateşiyle yakıp yok etti yarım saat içinde tek bir su damlası yoktu artık.
Hemen aşşağıya indim Adrienne yoktu fakat Bill gece dönmüş olmalıydıki arabasını gördüm. Bu manzara çok hoşuma gitmişti.
Hemen Bill'e koştum çalışma odasında bir şeylerle uğraşıyordu.
Yavaşça kapıyı araladım.
Arkasındaki koltuğa oturdum arkası bana dönüktü.
- Bill ?
- Jess ne zaman baba demeyi öğreneceksin?
- "Baba." Dedim bastıra bastıra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kana Giden Yol AŞK
Science FictionAmerika’nın güneyinde, Louisiana eyaletinin başkenti olan New Orleans’da sıcakdan bunalan ve aşırı derecede rahatsız olan Jessica; Kuzeye, Montana eyaletinin küçük bir kasabası olan Whitefish'e annesinin yanına taşınmaya karar verir. Hikayenin baş...
