ADRES
çok sonra yazılır
içinde yaşadığın günlerin şiiri
belleği vardır yaraların
kapandıktan sonra da işleyen
hatta aynı kalmayan kişileri
sökülmüş zamana gönderen
zarfı açar ya da kaparken
adres yanıltmasın sizi
kendinden bile taşınır insan
ne sokağın kalbi, ne kalbin evi
yalnızca şiir kendini seyrediyor şimdiArtık burada oturmuyor bu şiiri yazan
-Murathan Mungan
---
"Sooyoung ikide bir rahatsız ediyorum ama...Jiwoo'nun kalbi çok kırılmış geçen gün. O özel biri...Anlarsın ya." Kahei bunları bana çekingen bir şekilde söylemişti. Oysa hikayemizi bilse söyleyemezdi bile. Bana Jiwoo'yu öldürmem için ricada bulunuyordu. Ya kalbini kırık bırakacaktım ya onu öldürecektim. Zihnimde ağlayışı canlandı. En azından gönlünü alabilirdim. Ben düşüncelere dalmışken eklemişti Kahei, "Neden seni bu kadar merak ettiğini ben de bilmiyorum. Belki de hoşlandı senden." Acı bir gülümseme eşlik etmişti sözlerine. Ne farklıydı insanların dertleri...Kendi zihnimdekilerle Kahei'ninkileri karşılaştırmıştım ister istemez.
"Onunla kısaca görüşüp gönlünü alırım." dedim. Ve zaten şimdi ağzımda maske, kış mevsimine rağmen gözlerimde güneş gözlüklerimle bu yüzleşmeye hazırdım.
Kahei ile onu beklemeye koyulduk. Ben özrümü diledikten sonra ortadan kaybolacaktım ve o ikisi takılacaktı. Plan buydu.
Sokağın başından yavaş adımlarla gelişini gördüm. Ah...o kadar güzeldi ki ve ben onu o kadar özlemiştim ki bakmaya doyamıyordum. Fakat kendime hakim olmak zorundaydım. Elimi sıktım, bu arada Jiwoo da tam önümde durmuştu. Gözleri tenimin bir parçasını görebilmek için yüzümde gezindi uzun uzun. Yutkundum. "Neden güneş gözlüğü taktın?" Masumca sordu. Sesindeki çekingenliği fark etmiştim. Cidden çok kırılmış olmalıydı.
"Tarzım bu." dedim, asıl konuya bir an önce girmek isteyerek. "Baksana geçen sefer için üzgünüm. Çok kaba davrandım. Özür dilerim."
Bunu bekliyor gibi kollarıma atladı. "Önemi yok! Arkadaş olalım mı?" Bir şey diyemedim. Vereceğim tek cevap hayırdı ve bu da onu kırardı yine. Hem sonra söylemeye çalışsam bastırırdı kalp atışlarım sesimi. Bencillik yaptım, karşılık verdim sarılışına. Kapattım gözlerimi, saçlarını kokladım. Minicikti hâlâ, kaybolup gitti kollarımın arasında.
Busan'da terk ettiğim ve terk edildiğim sevgilimle yıllar sonra böyle bir an yaşayacağımı söyleseler inanmazdım. Kapattığım gözlerimi araladım yavaşça. Kahei sinirli ve şaşkın görünüyordu. Geri çekildim hemen. "Kendine iyi bak Jiwoo." Veda ettim biricik sevgilime (o bunu bilmese de)
"Sen de Sooyoung! Ama tekrar görüşelim ve yüzünü göster lütfen!" Arkamdan bağırdı.
Gökten kar yağarken yağmur yağdı gözlerimden.
***
Jiwoo'ya
Hemen vazgeçemedim aslında senden. Başta uzaktan izledim seni. Ara vermiştin okula, annen alıp götürmüştü seni benden. Onunla yaşıyordun. Tüm eşyalarını da annene teslim etmek zorunda kalmıştım, kayıp pena hariç.
O zamanlar Jungeun geldiğinde ya da markete gideceksen dışarı çıkıyordun sadece. Zamanla neye şahit oldum biliyor musun? Bana ihtiyacın yoktu ve asıl ben gelirsem kötüleşirdin. Ne zihninin bir köşesindeydim ne de kalbinin. Ha Sooyoung diye biri nefes almıyordu senin evreninde.
Oysa ben...Tek başıma yaşamaya alışkın değildim...sensizliğe zaten hiç değildim. Şöyle diyor şair, bir şiirinde :
"bardakların yerini biliyorum artık
tabakların yerini
kirlileri suya tutmayı
çorapları nasıl iç içe geçireceğimi öğrendim
havluları katladıktan sonra nereye koyacağımı
Tori Amos'ın şarkısının ne anlama geldiğini biliyorum
ve senin artık eski sen olmadığınıben gidiyorum."
Sen artık eski sen değildin, benim Jiwoo'm değildin. Unutmaya çalıştım ben de. Sen iyi ol, sağ ol, uzak ol ama görme beni. Tek seçenekti bu. Seni görmeye gelmesem de bir daha, Jiwoo, çok zordu unutmak. Bizle doluydu yaşadığım evin her köşesi. Yatağımda beraber uyuduğumuz geceler, koltukta dokunuşlarımız, banyoda sevişmelerimiz, mutfakta neşeli kahvaltılarımız...Ve susuşlarımız, bağırışlarımız, kavgalarımız...Hepsinin sonunda ise tekrar sarılışlarımız...Çok zordu unutmak hepsini böyle. Baktım kalbimi değiştiremiyorum, evimi değiştirdim kendimle.
Sevgili olduğumuz yazı düşlüyorum şimdi, yeniden. Bu defa Seul'deki evimde. O yazın şarkıları ikimizindi Jiwoo. Şimdi kimsenin değil. Biz birbirimizin değiliz. Bir zamanlar bizim olan şarkıları şimdi tek başıma dinliyorum. Bir zamanlar bizim olan şarkıları şimdi başkaları söylüyor. Kesinlikle tarafsız ve hiç acımadan. Bana bugün tekrar görüşelim dedin ama hayır Jiwoo. Çok söylenmiş şarkılar gibi susalım şimdi ve görüşmeyelim bir daha yaşlanmadan. Ne olur bir daha gelme yanıma, zorlama beni seninle konuşmaya. Evet, hâlâ çok seviyorum seni ama vazgeçmenin rengiyle.
---
Hep dediğim gibi, yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir zamanlar, ben de | chuuves ✔
FanficBiliyorum, Kahei. Denize baksam seni anlarım. Oysa bilmiyorsun, bir zamanlar ben de âşıktım ona ×× ChuuVes , 14.04.19 Murathan Mungan'a teşekkürlerimle.