been livin' in the future

480 50 9
                                    

16.4.2020/12:56 a.m.

Marinette: mektup gönderiyorsan

Marinette: gönderme

Adrien: marinette

Adrien: neden bana bu saatte yazıyorsun

Adrien: ve sana duygularımı anlatmamın tek yolunu kısıtlıyorsun?

Marinette: çünkü bir ay önce kalbimin güçlü ısrarlarına dayanamayıp her şeyimi alarak bir uçağa bindim.

Marinette: uçak paris'e gidiyordu

10 dakika sonra

Adrien: paris'tesin.

Adrien: Tanrım, neden daha önce haber vermedin ben

Adrien: ben hazırdım.

Adrien: seni görmeye, gözlerinin içine bakmaya her zaman hazırdım. sonsuza kadar.

Marinette: değildin.

Marinette: ama ben bekleyemeyeceğim.

Adrien: benimle Eiffel'in altında buluş. 15 dakikaya oradayım.

15 dakika sonra

Marinette, ışıkları insanı büyülercesine yanan Eiffel kulesine yürürken kalbinin atışını montunun altında hissedebiliyordu. Kelimelerle açıklayamayacağı duygular içerisindeydi. Başkası ona böyle hissettiremiyordu.

Kulenin yanına gittiğinde 10 metre uzağında bir silüet gördü. Düşündüğü kişiye aitti. Yavaş adımlarla yanına ilerledi, bundan sonra tüm hayatı onundu zaten. Arkası dönük olan silüete dokundu, kalbi yerinden çıkacak gibiydi artık. Hayatını gözlerinin önünde görebiliyordu. Ama Adrien eskisi gibi değildi, Marinette bunu ilk bakışta fark etmişti. Boyu uzamıştı, gözlerinin altı mosmordu, gözleri kırmızıydı. Zayıflamıştı, Marinette Adrien'ı hiç bu kadar zayıf görmemişti. Ve gülüşü. Gülüşü biraz daha soluktu. Marinette içten içe kırıldı. Ona bunu yaptığı için kendini suçlu hissetti.

İki dakika boyunca öylece birbirlerine baktılar.

Marinette, neredeyse fısıldayarak, "Merhaba" deyip yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi.

Adrien, ne zaman Marinette'i gülerken görse neşesi yerine gelirdi. Dünyası daha da aydınlanırdı. Aylar geçse bile bu durum değişmedi. Adrien Marinette'e gülümseyip şunları söyledi: "onca yıldan sonra, o hala sensin"*

Marinette'in gözlerine yaşlar doldu ama hala
gülüyordu. Başını hafifçe öne eğdi ama Adrien onu kaldırdı.

"Özür dilerim Adrien. Ben... ben bir aptalım, seni asla bırakıp gitmemeliydim."

"Hey. Artık sana karşı kırgın ya da kızgın değilim. Biliyorum ki, sen beni terk etsen bile başka şehirlerde mutlaka tekrar buluşuruz."

marinette'e mektuplar | adrienetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin