L💜

105 20 15
                                    

Vote atın zencilerim🧡

Gözlerimi yine bir sedyenin üzerinde açtım yine doktorlar tarafından götürğlüyordum ama bu kez herşey farklıydı herşeyi hatırlıyor benim hafızamı yitirmemi ve bunca acıyı yaşamamın sebebi olan kişiyi öğrnmiştim canım yanıyor başım zonkluyordu gözlerimi yavaşça kapattım ölmek istiyorum artık...

~~~

Saat 6 olmuştu dosyaları toparlayıp kilitli dolabıma koydum ve odamdan çıktım bugün boşanmakta kararlı olan bir kadın müvekkilimin davasını sonuçlandırmıştık ve o sevinçle evine giderken bende birkez daha işime aşık olmuştum her davadan sonra adalet yerini bulduğu için seviniyodum
Kapıyı tıklatıp başımı kookun odasına soktum önünde ki dosyaları yorun gözlerle inceliyordu

"Ben çıkıyorum kook " dedim kafasını yavaşça kaldırdı ve gülümsedi

"Tamam bende çıkacağım birazdan iyi akşamlar " dedim

"İyi akşamlar "

Aşşağıya indim ve arabama ilerledim telefonuma baktım arayan soran yoktu tae beni bugün hiç aramamıştı gerçi son zamanlarda hiç aramıyordu
Tae kim mi? Eşim yani kağıt üstünde hala öyle son 1 aydır karı koca olduğumuzu söylemek zor evde pek nadir konuşuyoruz genel tavırları soğuk ilgisiz ve kaba oysaki herşey çok güzel başlamıştı sahilde harika bir düğün ile evlenmiştik yaklaşık 3 yıl olmuştu ah tabi birde birde minik bir kızımız olacaktı henüz 5 aylıktı ilk haberini aldığımızda taenin yüzünü görmeliydiniz şaşkın ve donuk bir bakışın ardından sevinçle koltuktan kalkmış ve bacağını orta sehpaya vurmuş ve moratmıştı bebek 3 aylık olup cinsiyetini öğrendiğimizde bu kez mutkuluktan ağlamıştı bir kız babası olacak olmak onu çok heycanlandırmıştı , ben mi benim içim kız veya erkek çok da fark etmezdi içimde büyüyen bu varlığı herşeye rağmen koşulsuz sevecektim işte annelik böyle birşeydi babalık sa daha farklı tae evet çok sevindi ama benim hissetiklerimi hissedemezdi ben bebeğimi içimde somut olarak hissederken tae için bebek soyut birşeydi , üst katımızdaki koridorun sonundaki odayı bebek için ayırmıştık tae daha o günden başlamıştı odayı mor ağırlıklı donatmaya beyaz bir beşiğin üstünde mor bir tül beyaz dolap mor bir kitaplık ve oyuncaklar için ayrı bir raf herşey mor ve beyaz ağırlıklıydı çünkü ikimizin de sevdiği renk buydu tae çılgınlar gibi mor eşyalar alırken ben her rengin hakim olmasını ve bebeğimizin seveceği rengi kendisinin seçmesi taraftarıydım tabi taenin bu heyecanının önüne geçmek oldukça zordu herşey harika gidiyordu taki 1 aya kadar tae artık eskisi kadar ilgili değil odayı yine süslüyor ama birşeyler farklı sürekli dalıp gidiyor ve somurtuyor hamile olan benim tanrı aşkına o değil .
Arabamı garaja çekiyorum ve aşşağı inip eve giriyorum tae henüz gelmemiş hemen üst kata çıkıp odama giriyorum ve güzel sıvak bir duşun ardından üstüme rahat birşeyler giyip aşşağı mutfağa iniyorum karnım zil çalarken kapının açılma sesini duyuyorum sanırım geldi mutfaktan çıkıyorum oda salona giriyor ve bana seryçt bir bakış atıp merdivene yöneliyor

"Tae" diyorum

Merdivenin başına kadar çıkmış yavaşça arkasını dönüyor hızla yanına gidiyorum

"Neden ... telefonlarımı açmıyorsun tae neden artık eskisi gibi gülmüyorsun neden bukadar soğuksun " diyorum sesim titriyor
O buz gibi bakışını atıp tüylerimi diken diken ediyor

"Yorgunum" diyor

"Yine mi yine mi yorgunsun ve yine mi içtin tae amacın ne " diye bağırıyorum hamilelik sinirlerimi gerip duygularımı kontrol etmemi engelliyor

"Bana bağırmayı kes sana hesap verecek değlim " diyor sesi gittikçe sinirli

"İçip içip eve gelmenden bıktım artık suratıma bakmıyorsun kimlerle takılıyorsan onlara git ozaman "
Diyorum parmağımla göğsünü ittirirken
Sinirle yutkunuyor

"Sen ... kimi ... nerden kovuyorsun" son 2 kelimeyi söylerken yğzğme yaklaşmış, bir canavar gibi bağrıyordu, korku dan ağlamaya başlamıştım gözlerimden yaşlar iniyordu

"Bana bağırma " diye bağrıyorum sesim çatallaşıyor kolum hala elinde ve gittikçe sıkıyor ben kolumu çekiştirirken o daha çok sıkıyor

"Hayvansın sen nefret ediyorum senden " diyorum kolumu ondan kurtarmaya çalışırken

"Ozaman defol " diye bağırarak kolumu itiyor o an işte o an tökezliyorum ve merdivenin başından sonuna yuvarlanıyorum büyük ihtimalle bacağım kırılıyor başumda ve yüzümde sıyrıklar oluşacak ama hiçbiri hiçbiri içimde kopan o şey kadar acı vermeyecek bana , sırtım sert zemine çarpıyor gözlerim kararıyor bilincim kapanırken bacaklarımın arasından akan sıcak bir şey hissediyorum ...

(Medyadaki şarkı ile okuyun )
Başıma batan çivilerle gözlerimi açıyorum başımda jungkook teyzem ve bir doktor var kendi aralarında konuşuyorlar başımdaki ağırlığın sebebi merdivenden 2.kez düşüşüm değil unuttuğum herşeyi hatırlamam kalbimde sanci ile acı bir iç çekiyorum ve hıçkırıklarımı bırakıyorum ben kaza geçirmedim ki beni taehyung itti bebeğimi öldürdü beni öldürdü en çok da aşkımızı öldürdü içimi kaplayan öfkeyi durdumak istemiyorum bile , hıçkırıklarımı duyan jungkook kafasını çeviriryor zaman sanki akmaz olmuş herkes ve herşey ağır çekimde  hareket ediyor , jungkook'un gözleri mosmor olmuş teyzemse perişan bir halde kook koşarak yanıma geliyor ve başımı göğsüne bastırıp saçımı okşuyor teyzem eliyle ağzını kapatmış ağlamasını görmemem için uğraşır halde bense çırpınarak ağlıyorum benden koparılan parçama içimden alınan bir bedene, ruha kendimce yas tutuyorum anneliği ilk karnıma düşüşünde hissettiğim ama asla minik ellerini tutamayıp minicik yüzünü öpemediğim  anne diyişini duyamadığım , onunla oynayamadım , onu uyurken izleyemediğim, yüzme öğretemediğim  , düştüğünde elinden tutamadığım, ağladığında göz yaşını silemediğim , ilk çiçek açışını göremediğim, ilk aşık oluşunu göremediğim için belkide bu isyanım bu yasım  daha beraber büyüyecektik onunla , beraber gülecektik , beraber ağlayacaktık , doya doya sarılacaktım ona... yinede teşekkür ederim bebeğim bana anneliği hissettirdiğin için ,kokunu bilmiyorum ama eminim çok güzeldir ...seni seviyorum

Ağlamaktan yorgun düşüp kendimi jungkookun kollarına bırakıyorum göz kapaklarım ağlamaktan şişmeye duruyor tutamıyorum ama kendimi içimdeki acıyı bir şekilde atmam gerek ondan bana kalan tek şeye gidiyor elim karnımdaki yatay çizgiye dikişleri yeni alınmış ama hala hissdilen yaraya hala içimdeyken ve bedenlerimizin ayrılışından saniyeler önceye ait o çizgiye göz yaşlarım ardı arkası kesilmeden inerken boynumdan göğsüme ağır ağır nefes alıyorum kook bir çocuk gibi sarsılarak ağlıyor be benim bedenimi de sallıyor doktor bizi ayırıp yanıma çöktüğünde gizlice gözlerini sildiğini görüyorum içeri aceleyle bir hemşire giriyor ve benim tansiyonumu ölçüyor elinde bir iğne ile bana yaklaşıyor elimi kaldırıyorum ve zoraki bir sesle

"Hayır daha fazla sakinleştirici istemiyorum lütfen bırakın yaşanacak olan acıyı yaşayayım "diyorum

Doktorla göz göze geliyorlar teyzem dışarı kaçarcasına çıkıyor doktorun bir baş hareketi ile hemşire elindeki iğneyide alıp odadan çıkıyor

"Üzgünüm " diyip doktorda çıkıyor

Odada jungkook ile kalıyoruz ben gözlerimi kapatıp geri yaslanıyorum ağlamam durmuş değil ama sarsılmıyorum artık kook elimi tutuyor

"Özürdilerim"  dudaklarını bastırıyor birbirine ağlamamak için sıkıyor kendini hissediyorum

"Neden " diyorum çatallaşmış sesimle sakinleştirici yemeden evvel bağırıp çağırarak ağlamıştım ambulanstayken uyanmış ve hatırladığım onca anıyı ve son yaşadıklarımın yükünü atarcasına kendimi parçalamıştım boğazımdaki hafif acı yutkunurken yüzümü buruşturmama sebep olurken yerimde doruluyorum

"Bilmiyorum" diyor kook sesi titriyor

"Bırak ağla lütfen kendini sıkma"
" en azından onu hiç hissetmedin"...

diyorum kook başını elime dayayıp hıçkırarak ağlarken

Eveet okadar yazdım yani bir zahmet okuyun ve vote verin biraz duygusal mı oldu sanki 🤭🤭

REMEMBER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin