Herkes bana gelme diye bakarken ayakkabılarımı giyindim. Ondan sonra da herkes dağıldı zaten.
~~
Damn it this school, damn it this life. I love the holidays so much so school, why are you opening again?
Şu İngilizce dersinde kafam iyice gitti ha. Yılların şarkısını İngilizce söylüyorum. Valla Mic hoca kafa adam ama gitmiş İngilizce öğretmeni olmuş. Kardeşim burası kahramanlık okulu, Bakırköy ilköğretim okulu değil.
Bende çok sıkıldığımdan ötürü bir süre sonra göz radarlarım dırdıra en uygun dişiyi (Ve hayır yanlış yazmadım cidden bir "dişi" diyorum "kişi" değil.) aramaya başladı.
Tsuyu? Meh, derste konuşacak bir tip değil. Önüme dönüp susmamı söyler sadece.
Jiro? Hayır, fazla uzakta oturuyor.
Hagakure? Aslında iyi bir fikir. Hem görünmez ya, konuştuğu pek görülmez. Ama eğer yakalanırsak, o susuyor ben konuşuyor gibi görünür. Şansımın ya. Bu hayatta görünmez olmak vardı.
Ondan sonra da ben daha Mina'yı analiz edemeden ders bitti. Lnt olsn. Bende ayağa doğruldum ve etrafa baktım. Kızların çoğu dışarıdalar zaten. Zil çaldı mı uçuyorlar fişşek gibi. Lise veledleri. Onları görünce kendimi 3. Sınıfta zil çaldığında izdihamdan kaçmaya çalışan veled gibi hissediyorum. Dedim ya, Bakırköy ilk öğretim.
Sadece Uraraka vardı, oda Brokoli'nin sırasının oradaydı. Ha birde, yanlarında Tört kös vardı. Elini kolunu sallıyor deli gibi. Hayatımın aq.
"Selam veledler çetesi."
Dedim bende onların yanına sokularak.
"Veledler çetesi?" Dedi Brokoli kafasını kaşıyarak. Bitlendi mi aq dicemde o kadar saçım olsa bende kafamı kaşırdım. O ne öyle kedi gibi kafası.
"Evet Şugırım veledler çetesi."
"Şey Deku-kun, Neiko-san insanlara isim takmayı seviyor. Biraz Bakugou-kun gibi." Dedi al yanak da.
Biraz daha havadan sudan sonra zil çaldı, ve Dört göz yerinize diye bağırmaya başladı. Bizimkiler onla biraz alay etti, ardından da bir öğretmen geldi.
.
.
.
OHAAQALLMIGHTGELMİŞFKCLLSSİAÜŞCLDÜCĞDŞSŞS-
"ALLMIGHTHOCAMBURDAŞEREFLERGETİRMİŞHOŞGELDİNİZHOCAMSİZİHEPİZLİYORUMÇOKSEVİYORUMHARYANINIZIMPLZBİİMZA-"
"NEİKO-SAN!"
"Taam sori sustum." Dedim bende. LA ALL MIGHT OKULA GELMİŞ!
Tabi All Might'ın bu deli mi der gibi baktığı her halinden belli oluyordu. Adam bir dakika geçmeden hayattan bezdi. Peki neden? ÇÜNKÜÜÜÜÜÜ- Öhöm sakinim.
Biraz o bu oldu, (Anlatmaya üşeniyorum biliyorsunuz Anime de ne olduğunu) ardından köstümlerimizi giyip aşağı inmemizi istedi Might Hocacığımız.
Okula sponsor bir firma tasarlıyor kıyafetleri. Öğrencilerde bir kağıda istediklerini yazıyor, ardından köstümleri ellerine geliyor. Bende bir kağıda istediklerimi çizmiştim.
Çok çirkin çizmiştim gerçi, anlarlar mı bilmem. Ama şimdi giyindimde.. Şekil olmuş aslında. Özellikle diğer Bakırköy veledlerinin yanında çok sade ama kuul.
Might hocamız bize bir senaryo olacağından söz etti. Binada kurayla beraber oluşan iki takımdan birisi düşmanlar, diğer takımda kahramanlar olacaktı. Might hocamız bunları anlatırken bizim kirpi gözüme takıldı. Nasıl köstüm bu, içindekileri yansıtmış resmen.
"Bakugou Katsuki bacım gay misin?"
"NE!?"
"Ühü"
Sözlerime devam ettim.
"SENİN BELGESELE KOYUCAM İLK GEY KİRPİ DİYE!"
Y.N.: Biliyorum gey diye yazılmıyo szölemeyin sakın kdkdmfmd
Ohh, Çkücüğüme değsin. Çok iyi ettim. Ben öyle koşarken baktım arkamdan uçuyor. Dedim Neiko öldün bacım. Ama Might Hocam beni kurtardı ehe.
Neyse kuralar çekildi, bir baktım bağa yeşil brokoli çıkmış. Kader işte peşimize taktı veledi ehğehüe- Tamam sustum.
Yanlız bize karşı şu kirpi var. Şu an kirpinin en nefret ettiği ikili biziz. İkimizde.. Neyse. Yanlız ben şu Brokoli'nin adını çözebilmiş değilim. Bir Midoriya diyorlar, bir gay kirpi Deku diye bağırıyor.. Adı Deku Midoriya galiba. Amaan plan yaparken soru verücüğüm.
"Brokoli."
"Brok- huh.. Neyse. Ne diyecektin Neo-san?"
"Öncelikle, Neiko de gülüm."
"Ama o senin.."
"Amaan, çokta fifi. Neiko deyiver."
"T-tamam.."
"Her neyse, senin adın Deku filan mı?"
"Ha-hayır! Y-yani aslında.. O Kacchan'ın bana taktığı.."
"Bir takma isim?"
"Evet!"
Yanlız bu çocuk bir kızla konuştumu hemen domates kesiliyor. Aslında biraz kırılgan mı ne. Ama Şugır.
"Peki, gerçek adın nedir?"
Birkaç saniye durakladı, dedim destur. Adını mı düşünüyor?
"Midoriya Izuku."
"Memnunlar edinirim." Dedim bende.
"B-bende.."
"Ama, ben takma isim kullanmayı severim moruq, biliyorsun."
"Evet.."
"Sana 'Deku Azizim' diye sesleniceğim."
"Eh?"
"Her neyse,"
Sıra geldi Plan yapmaya..
"Peki, şu kirpi ve Dört gözlüyü nasıl yeneceğiz?"
"Şöyle düşünüyorum.." Ardından devam etti,
"Kacchan çok güçlü! Ve biraz inatçı, benle olan zıtlaşmasından ötürü Iida'nın sözünü dinlemeden bizi yenmeye çalışacaktır.. Yani- Uh, bir dakika. Özgünlüğün neydi Neo-.. Yani Neiko-san?"
"Artırma. Vücüdumun herhangi bir özelliğini artırarak kullanabilirim. Örneğin, kanat, ekstra güç, yada benden ayrılmayacak olan bir cismi üretimi artırarak yapabilirim."
"Vay canına.. Çok iyi bir özgünlük! Evde not etsem iyi olur.. Her neyse, şimdi.. Bence şöyle yapalım.."
5 Dakika Sonra.
Büyük ihtimalle yukarıdaki hoparlör den gelen Might Dedemi- Yani hocacığımızın sesi geldi.
"Kahraman takımı, binaya giriş yapsın!"
"Umm, Neiko-san! Elime basda camdan girelim!"
"Peki Deku, azizim." Yüz ifadesinden her türlü bu yeni hitaba alışamadığı belliydi.
İçeri tırmandım ve ardından onunda çıkmasına yardım ettim. Beraber koridorda ilerlerken birden bir ses geldi..
Kirpi'nin Gözünden..
Tavandan yapacağım o sürpriz saldırıyı Deku'nun tahmin etmesinin imkanı yok! Bir patlama ve ondan daha üstün olduğumu herkese kanıtlayacağım!
Sürpriz bir saldırıyla duman bulutunun arasındaki onun silüyetine atladım ve onu hakladım! Hah, bu kadar basit- Bu..!?
Bu şey... bir Manken?
Neiko'nun gözünden.
"Seni aldatmak daha kolay olamazdı Kirpi kafa.."
~~~
Here is it!
Yani, Bu bölüm o kadar komik değildi kabulum.
Ama, Deku azizim ile işleri yürütmek zorundayım!
Kitap yazmak zor iş..
Neyse! Pek içime sinmedi ama umarım siz beğenirsiniz!
Özleyin beni!
