10.

748 72 76
                                    

Hikaye okunmuyo keşke össem.
(AKA Ölsem)

~~

"Ah, Baksana Neiko-san! Çok tatlı!" dedi Al yanak eline konmuş kuşu bana gösterirken.
"Ya bişi dicem Albiş."
"Hm? Albiş? Yeni isim mi? "
"Evet eskisi çok uzun geldi. Şey.. Onu bana çok yaklaştırmasan?"

Şaşırmış bir şekilde baktı.
"Fobin mi var yoksa?"
"Y-yok canım da.. Kuşlar beni-" ve Albiş'in elindeki kuş kafama atlamadan önce söyleyebildiğim son sözler bu olmuşdu.

İşte bu kadar. Kahraman özentisi bir veledin hayatını izlediniz.
Şaka bir yana, kuşlar beni pek sevmezler. Nerden mi biliyorum? Alın size—

FLASHBACK.

Ben 7 yaşındayken annem ve kardeşim ile hayvanat bahçesine gitmiş idik.
Hayatımda ilk defa bu kadar çok hayvan görüyordum!
Ve laf aramızda, o rengarenk kuşları görmek için ölüyordum.

Nihayet iguanaların olduğu kafesten kendimi dışarı atmıştım ve kuşlara doğru koşuyordum!
Köşeyi döndüm ve o sürü sürü kuşları gördüm, ah ne kadar—

"Neiko–san iyi misin?"
Ne?
"Nerdeyim lö ben?"
"Yerdesin.".
"E çöş ama herşeye bayılıyorum ben."
Dedim yattığım yerden bir Mina'ya bir Hagakure'ye bakarken.

"Bayılmadın aslında, Kuş kafana saldırınca kendini yere attın ve sonra kendi çocukluk hikayeni anlatmaya başladın." diye çok açıklayıcı bir konuşma yaptı Mina karşim.
"Ehh.." dedim yerden doğrulup kafamı ovuştururken.
..

Ne? Biliyorum benim gibi bi ayıya 'Ehh' demek yakışmıyor ama dış görünüşümün tatlı bir anime kızı olduğunu unutmayalım lütfen!

"Kuşlar, kuşlar nerde?" dedim panik içinde.
"Seni kafesten çıkardık, merak etme." dedi Albiş dizlerinin üstüne çökerken.
"Bir yerini filan vurdun mu?"
"Sanırım hayır.. Umarım hayır.
Hikayeme devam edebilirmiyim?"
..
..
"Teşekkürler.".

FLASHBACK, ama DEVAMI.

—Ah ne kadar da güzellerdi! Bakmak için biraz daha yaklaştım ve onların büyülü kanat—
"HİA-!"
Şu lanet olası kuş sürüsü bir anda bana doğru uçmaya başladı! Bunun zaten IQ'su 50 olan küçük bir çocuk için ne kadar travmatik olabileceğini hayal edin.. O kadar kuşun birden bana saldırma nedenini asla.. A-ama asla.. anlayamayacaktım..!

FLASHBACK, SON.

"Uhh..?"
"Bunun hakkında ne düşünmeliyim bilmiyorum." dedi kızlar kafası karışık bir şekilde. Ayağa kalktım ve kollarımı yukarı kaldırarak gerindim.
"Hıığğ.. Neyse, gezmeye devam edicek miyiz?" dedim.
"Tabii!" dedi Albiş. Ardından devam etti. "Hadi penguenlerin olduğu yere gidelim!".

1 Saat Sonra.

"Numummum-"
"Ayı gibi yiyoren bea."
Dedim yanımdaki insan dediğim varlıklara bakarken.
Bir süre daha gezdikten sonra saat öğleden sonraya doğru acıkmış ve yemek yemek için durmuştuk.
"Bence bitirdikten sonra başka bir yere gidelim." dedi Pempik ellerini yukarda kavuşturup, esneyerek.

"Bence artık-" derken lafım telefonun zil sesiyle kesildi.
"Kimin ki?"
Cebimden telefonumu çıkarıp baktım.
"Deku..?" dedim tek kaşımı kaldırırken.
"Midoriya mı?" dedi Toruu da.
"Açalım bakalım.."
Telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Alüüeeoo?"
"N-ne?"
"Noldu yani gülüm."
"Peki, şey.. Ben, Iida, Kacchan ve Kirishima dolaşmaya çıkmıştıkta.. Siz kızlar da gelmek ister misiniz diye düşündüm."
"Harika atış! Çünkü bizde kızlarla gezmeye çıkmıştık. Bir dakika onlara sorayım,"
Dedim ve telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.

"Bizim şu herifler gezmeye çıkmışlar, sizde geleniceniz diye soruyorlar. Ne dersiniz?" dedim.
Mina heyecanla öne atıldı.
"Harika! Tamda fikirler tükenmişken!" dedi.

Bende cevabı alınca konuştum;
"Bize uyar."

❁❁❁

EHĞEHEĞ— Gıcıklık.

Umarım bu bölüm de hoşunuza gitmiştir. Galiba beyin lobumun sağ kısmını kaybettim, çünkü hiç bir şekilde espri yapamıyorum.
Okunmalarda azaldı zaten.

Neyse, umarım beğenirsiniz, Neiko gibi virüslü varlıklarla arkadaş olmadan kalın!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

U.A. ᴅᴇ Bᴇɴ ✨ || BɴʜᴀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin