1x05 ✓ ''Eagle & Pigeon''

106 6 3
                                    

✓ Kişisel sorunlarımdan dolayı bölümü geciktirdiğim için özür dilerim ancak söz verdiğim gibi yeni bölüm sizlerle. Umarım sever ve iyi-kötü yorumlarda bulunursunuz. İyi okumalar! ;) 

5.BÖLÜM 

Koridordaki sessizlik uzayıp, tüm okulu kapladığında etrafa yayılan tek ses Megan’ın çalıştırdığı spor aletlerinin sesiydi. Her zaman sert bir kız olan Megan, vücudunu da ruhuna eş tutmaya çalışarak soluğu spor salonunda almış ve çalışmaya koyulmuştu. Dün yaşanan felaketten habersiz olması onu diğerlerinin içinde mecaz bir anlamda savunmasız ve zayıf kılıyordu. Ve bunun farkında olan tek bir kişi vardı.

Bir an duraksayıp koridordan yaklaşan sesleri dinledi. Bir ses sürekli ismini fısıldıyor gibiydi, soğuk ve ürperticiydi. Sert darbelerle vurmakta olduğu kum torbasını durdurdu ve yere savurmuş olduğu uzun kollu siyah ceketini aceleyle üzerine geçirdi.

‘’Seçmelerin şakası dün yapıldı, her kimsen bu hiç hoş değil.’’ diyerek koridora erkeksi sesiyle çıkarak duyduğu garip fısıltılara meydan okudu. Fakat aynı seslerin kendisine geri dönmediğini anladığında öfkeyle gözlerini devirdi ve gitmek için arkasını döner dönmez korkuyla bir inilti çıkarak geriye adımladı. Karşısında duran kişinin kim olduğuna dair hiçbir fikri olmasa bile Evan, bunu ona en kısa zamanda anlatmayı planlıyordu ve kıza karşı her zamanki oyuncu gülümsemesini takındı.

‘’Ah! Beni korkuttun.’’

‘’Üzgünüm, korkutmak istemedim. Megan Myers, değil mi? Birlikte çok eğleneceğiz.’’

xx

‘’Doktor Ben adına gerçekten çok üzgünüz.’’

‘’Tanrım, zavallı adam.’’  Salondaki insanların sesleri arttıkça kendisini yalnızlığı ve çaresizliğiyle baş başa odasına kapatan Olivia, damarına basıldığını hissederek sinirleniyordu. Şuan aklından geçen tek şey aşağıya inip hepsini evinden dışarıya atmaktı. Bir dakika diye düşünerek duraksadı, artık düşünceleriyle boğuşmak yerine gerçeklikle boğuşacaktı. Dizlerini kırarak oturduğu yatağından bir hışım kalktı ve salona uzayan merdivenlerden hızlıca indi.

‘’Ah, tatlım. Bizde size nasıl yardım edebileceğimizden konuşuyorduk.’’ diyerek söze başlayan kadınlardan biri Ben’in çok yakın aile dostlarından biri olan Bayan Katnis’di. Ben’in onlara ayrıca ebeveynlik yaptığından haberdar olan kadın onun ölümüyle birlikte Ben’in yerini almak üzere kendince aklından geçen düşünceleri onlarla paylaşmak için sabah Louis’i ziyarete gelmişti. Ayrıca her zaman olduğu gibi onları bu zor günlerinde yalnız bırakmayan kişi yine Sarah’tı. Sarah, Louis’in omuzunu sıvazlarken Olivia ‘’Ne yardımı?’’ diyerek Bayan Katnis’e gözlerini dikti.

 ‘’Biliyorsun, Olivia. Ben yalnız bir adamdı ve Louis’in tedavisi için ona başvurduğundan beri size karşı beklenmedik bir yakınlığı başladı. Ama ölümü kimsenin aklına gelmeyen bir şeydi. İzin verirsen size karşı her türlü yardımı yapmaya hazırım.’’

‘’Ah, şimdi anladım.’’ Olivia, gülümsemeye çalışarak başını iki yana salladı ve ortamda bulunan herkes merakla genç kızın ağzından çıkacak kelimeleri beklemeye başladı. Ve orada bulunan hiç kimse Olivia’nın acısını daha fazla körüklememek için tek kelime edemezlerken ona iyi olup olmadığını bile sormaya cesaret edemiyorlardı. 

Gecenin Kraliçesi: The GarciaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin