1x07 ✓ ''Know The Enemy''

107 5 0
                                    

✓ 1K olmamızın şerefine yeni bölüm sizlerle! Destekleriniz için ne kadar teşekkür etsem azdır, biliyorum. Bu sayı beni o kadar mutlu etti ki.. Her neyse, sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum. Yorumlarınız, vote(oylarınızdan) daha önemli benim için. Bölümü yorumsuz bırakmamanız dileğiyle, keyifli okumalar. :) 

7.BÖLÜM 

 Fransa / 1963

Yıllardan 1963, Raymond annesinin teklifini kabul etmiş ve halk Evan’ın sürgün edilme fikrini tereddütsüz onaylamıştı. Bu gelişme Raymond’ı şöminenin başında tek başına oturup kendini sorgulamasına iterken Evan, kimse tarafından –hatta kendi tarafından bile- kontrol edilemez bir şekilde öfkeliydi. Odanın kapısı hızla açıldığında Raymond duyduğu gürültüden değil, Evan’ın o an gözlerinde gördüğü ateşten dolayı irkilerek ağaya kalktı.

‘’Kardeşim?’’ diyebildi sadece, Raymond. Büyük sarayda, evlerinde neler olduğunun farkındaydı. Evan, tüm halkın gözleri önünde sürgün edilmiş ve güçleri halkın gözünün önünde büyük bir törenle alınmıştı. Tüm bunun tek bir amacı vardı; Evan’ın güce açlığını biraz olsun yok edebilmek. Onu kontrol altında tutabilmek. İşte anne McDermott ve büyük oğul Raymond’ın her şeyin düzeleceğini umdukları olaydı bu. Sadece umdukları.

Odada ona ait ne varsa hepsini hızla toplamaya çalışan Evan’ın ağzından sadece tek bir kelime duyulmuştu, ‘’Gidiyorum, Ray.’’ dedi, kardeşiyle göz teması kurmaktan bile kaçarak. Biliyordu ki onunla en ufak bir göz teması kurduğu anda bile tüm öfkesini unutacak ve geriye kalan tüm saatlerini gözlerinin dolmasını engellemeye çalışarak geçirecekti. Zaten zayıf bir hale bürünmüşken bir yenisini daha kaldıramazdı. Ancak kardeşi… Onunla aynı fikirde değildi. Hala kontrolsüz bir öfkeyle odada dolaşmakta olan kardeşinin omuzunu sertçe kavradı ve tüm bunlara son verip, sakinleşmesi gerektiğinin mesajını vermeye çalıştı.

‘’Annemiz senin için en doğru olanı yaptı, Evan. Böylesi daha iyi olacak çünkü senin gözlerindeki sönmek bilmeyen ateşin oda farkındaydı.’’

‘’Doğru olan mı?’’ diyerek kahkahalara boğulan Evan’ın bu hali Raymond’ın doğru ya da yanlış olanı birbirinden ayırt edememesini sağlamaya yetiyordu. Bu, hayatı boyunca hiç görmediği bir manzaraydı ve bunun için pişmanlık duygusunu en derinlerinde hissetmesi gerektiğinin de biliyordu. 

Günümüz, Hilal Şehri

‘’Bu…’’ dediğinde başını öne eğerek konuşmaktan kaçıyordu, Raymond. Elinin altında duran içi dolu viski bardağını tüm gücüyle sıkıyor ve tüm pişmanlıklarını bardaktan çıkarmaya çalışıyordu. Fayda eder miydi? Evan’ı, kardeşini yıllar boyunca hüküm sürmekte oldukları ve ‘’Evimiz!’’ dedikleri yerden haince uzaklaştırma fikrine ortak olmuştu ve bunu kardeşinden gizlemeyi başarmıştı. Bardağın patlamasına ramak kala sırtında hissettiği bir yumuşaklık ona rahatlamasını ve içindekileri söylemesi gerektiğini bas bas bağırıyordu. Sarah, onun sırtını sıvazlarken Raymond devam etti.

‘’Bu, onu bu kadar çaresiz gördüğüm ilk andı.’’ 

Gecenin Kraliçesi: The GarciaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin