-(anlamsızca bakışlar atarak) Tabii, neden ?
-Şey ,sence aşk nedir?
-Aşk mı? Birisine fena halde tutulmuşsun, sen.
-N-Ne alakası var canım? Hem kırmızı dosyayı nereye koydum ben, ya mavi dosya nerede , yine mi düşürdüm?
-Bak sen şuna, iyi bakalım şimdilik öyle olsun.
Bütün işlemleri hallettikten sonra, Çiçekli Park'a gittiler. Geldiklerinde, saat 20.30 olmuştu ve hava biraz kararmaya başlamıştı. Burası harika bir yerdi. Halk için yapılmış, muazzam çiçekleriyle ünlü bu yerde her türlü çiçeği bulabilirdiniz. Güller, laleler, sümbüller ,papatyalar ve daha nicesi...
-Burası harika Bayan Rose, muhteşem..
-Evet, çiçekler çok güzeller.
Etrafı biraz dolaştıktan sonra bir çığlık sesi ile ürperdiler. Bir erkeğin çığlığı olduğu çok belliydi.. Havanın kararması ve rüzgarın sert bir biçimde esmesi de korkularını destekliyordu. Kate daha fazla dayanamadı.
-B-Bayan Rose, ben biraz korkmaya başladım doğrusu.
-............
-Bayan Rose?
-............
Kate arkasını yavaşça döndü. Rose yerinde yoktu. Seslenmesine rağmen de dönmemişti. Endişeliydi ama yalnızca korkarak kalmak da istemiyordu. Telefonunun ışığını açtı, etrafı incelerken, çıkış kapısını arıyordu. Sonunda görevlinin sesini duydu.
-PARDON! KİMSE VAR MI?
-.......
-Kahretsin duymadı. Görevli dışarı çıktı ve kapıyı kilitledi.
-Kahretsin ya.
Kate artık tüm umutlarını yitirmişti. En sonunda yeniden bir boşluğa düşmüş, yankılanan çığlıklarını kimse duyamaz olmuştu.Derken koluna dokunan bir el hissetti.
-Lütfen, lütfen öldürmeyin beni. Benim daha yaşayacak günlerim var, henüz 20 yaşındayım. Ölmek istemiyorum..
-Efendim?
-S-Sen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Brutal Shadow- (was End)
RomanceÇıkmaz sokaklardan birinden yükselen acı çığlığın ardından, yere soğuk bir ceset daha düştü . Ve yüzünde belirgin bir ciddiyetle, ufak ıslıklarla ,hızlı adımlarla , oradan uzaklaşan karanlık bir gölge göründü... Bu polisiye ve aşk romanına dayanabi...