İlk Yerleşme

57 5 1
                                    

Uzayda dolanarak yeni bir gezegen arıyorlardı.

Kendi gezegenleri zalimliklerinden ve zorlu savaşlardan dolayı canlılığını yitirmiş ve zarar gören atmosferi gezegen üzerinde hiçbir canlının hayatta kalmasına imkan vermiyordu.

Ana geminin radarları ötmeye başlayınca Lastora kralı Zalim Tagor radar ekranının yanına gitti ve kısa şişman ellerini ekranın üzerine koymasıyla ana monitörde bir gezegen resmi belirdi. Bu gezegen masmavi ve yemyeşildi.

Kral hayranlıkla monitöre baktı. Bu gezegen kendisi ve kendi halkı için son umuttu.

Kral arkasına döndüğünde odadaki mürettebat ona bakıyordu. Sert bakışlarla odaya göz attığında herkes başını eğdi.

Pelerininin geniş omuzlarını örten kısımlarını düzeltti ve başını dikleştirdi. Ellerini koca göbeğinde buluşturdu.

Odanın diğer ucundan fırlayan Henrison kralın yanına geldi. Her zamanki gibi uzun boyundan dolayı iki büklümdü. Kısa sarı saçlı kafasını kaldırdı ve mavi gözleriyle krala baktı.

"Bir şey mi istediniz efendim?"

"Tüm herkese son umudumuzu anlatacağım.Tüm halkı ana salona toplayın."

Henrison hemen arkasına döndü ve hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Kapı açılıp Henrison çıkınca kafasını çevirip mönitördeki gezegene baktı. Ardından tekrar önüne dönerek yürümeye başladı.

Kapının önüne geldiğinde kapının tepesindeki yapay göz kralı taradı ve hafif bir gıcırtıyla iki yana açıldı.

Geminin gri koridorlarında yürürken bir anlığına duraksadı. O bir anlık duraksamada tüm geçmişi gözlerinin önünden film şeridi gibi geçti.

Kral olmak için verdiği çaba, yaptığı tüm zalimlikler ve en çok can yakan asla unutulmayacak yeraltı savaşı.

Tüm bunları geride bırakmıştı ama halkı için yumuşayan kalbini sert duvarlarla çevirmişti. Dıştan sert görünüyordu ama eşi öldükten sonra oluşan merhamet duygusu vardı.

Nihayet uzun gri koridorların sonundaki kapıya ulaşmıştı. Kapının üzerindeki yapay göz kralı taradı ve kapı iki yana doğru açıldı.

Tüm salon Lastora halkıyla doluydu. Önündeki mikrofana eliyle hafifçe vurdu ve ellerini kürsünün iki yanına koydu. Her zaman yaptığı gibi başını dikleştirdi ve konuşmasına başladı.

" Lastora halkı ben kralınız Tagor. Hepimiz büyük kayıplar vererek gezegenimizden kaçtık. Ama artık yeni bir umudumuz var. Masmavi ve yemyeşil dünya denilen bir gezegen bulduk. Oraya yerleşeceğiz."

Tüm salon sevinç çığlıklarıyla yankılanırken kral başını eğdi. Gözünden engel olamadığı bir damla yaş geldi. Sebebini bilmiyordu. Ne için ağladığını bilmiyordu. Umut için miydi yoksa acı için miydi?

Dünya atmosferinden geçip yeryüzüne iniş yaptıklarında kral ve Lastora halkı gemiden dışarıya çıktılar. Görevini tamamlayan gemi havalandı ve uzaya geri döndü. Diğer gezegendeki geriye kalan halkı yeni gezegene getirmesi gerekiyordu ama dünya atmosferinden çıktıktan uzun bir süre sonra patladı ve gemiden savrulan parçalar uzaya yayıldı.

Kral kendini tuhaf hissediyordu. Henrison'a baktı. Ona seslenmek için döndü ama ismini hatırlayamadı. Bir süre gözlerini kırpıştırdıktan sonra çevresindeki insanlara baktı. Hepsi yabancı yüzlerdi.

Hekes birbirini unutmuştu. Eşlerini, çocuklarını unutmuştu. Nerden geldiklerini unutmuşlardı. Birbirlerini tanımaya çalışıyorlardı. Gün batımı yaklaşıyordu. Güneş süzülerek dağların arkasına saklanıyordu. Artık eve gitmenin zamanı gelmişti.

Eşyalarını toplayarak gruplar halinde dağılmaya başladılar.

Henrison kambur halinden kurtularak omuzlarını dikleştirdi. Gökyüzünün kızılımsı rengini sevmişti. Etrafına baktığında insanların gruplar halinde dağıldığını gördü. En çok dikkkatini çeken yere bırakılmış bir pelerindi. Pelerini boş vererek henüz fazla uzaklaşmamış bir grubun peşine takıldı.

KAYBOLMAYANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin