Taehyung, kağıtları düzenlemekten cok yorulduğu için, kağıtların üstünde uyuyakalmıştı. Jungkook ise o toplantıyı iptal etmesine hâlâ sinirliydi, o toplantı her şeyden önemliydi. Koridordan hızlıca Taehyung'un kağıtları düzenlediği odaya daldı.
"Taehyu-"
Taehyung'un uyuduğunu gördüğünde ise çok sinirlenmişti, çünkü o kağıtları en azından bir telafi olarak düzenlemesi gerekirken o uyuyordu. Jungkook sinirle bir nefes vermiş, Taehyung'a yaklaşmıştı.
Onun masum bir şekilde uyuduğunu gördüğünde bir nebze olsun siniri yatışmıştı. Çok tatlı uyuyordu, büzüşmüş pembemsi küçük dudaklarıyla. Jungkook kafasını salladı, kendine gelebilmek için. Taehyung'un fısıltılı sesini duyduğunda ne dediğini anlamak için biraz daha yaklaştı, pembemsi dudaklıya.
"Büyükanne, lütfen, lütfen bırakma beni."
Taehyung, rüyasında ağlıyordu.. Jungkook gördükleriyle şaşırmıştı. Elini yavaşça Taehyung'un saçına daldırmıştı rahatlamasını umarak. Ve haklı çıkmıştı, Taehyung'un gözyaşları ve sayıklamaları durmuş, yüzünde bir rahatlama hissi belirmişti. Taehyung yavaşça gözlerini açmaya başladığında Jungkook hemen ellerini yumuşak saçlardan çekmişti. Uyku sersemi olan Taehyung ise hâlâ patronunu farketmemişti, ellerini ıslak yanağına götürüp silmişti. Daha sonra elini saçlarına daldırarak saçını karıştırmış, sıkıntıyla oflamıştı.
"Sana uyuman için maaş vermediğimin farkındasın değil mi Taehyung?"
Taehyung'un gözleri büyüyerek arkasından onu uyurken farketmiş patronuna dönmüş, damarlı elleri refleksle önünde birleşmiş, kafasını öne eğip işten kovulmaması için kendince dua ediyordu tanrısına.
"Özür dilerim Bay Jeon."
Ağzından dökülen sözler fısıltı ve korkuyla çıkmıştı Taehyung'un.
"Önce önemli bir toplantım senin uykun yüzünden iptal oldu, sonra sana yapman için bir iş veriyorum ve sen yine uyuyorsun!"
Jungkook'un sesi bir anda yükseldiğinde Taehyung korkuyla geri çekilmişti.
"Ve bunlar yetmezmiş gibi bir de sanki her şey düzelecekmiş gibisinden bir özür ile kurtulacağını sanıyorsun, değil mi Kim Taehyung?"
"H-hayır Bay Jeon, b-ben sadece..."
"Sen sadece ne Taehyung?"
"B-ben kovulmaya razıyım efendim, ç-çünkü hakettim biliyorum."
"Seni kovmayacağım, ama bu yine bir ceza vermeyeceğim anlamına gelmez."
Taehyung, tanrıya en içten minnetlerini sunarken, Jungkook ellerini Taehyung'un çenesine yerleştirmiş, yüzlerini aynı hizaya getirmesini sağlamıştı. Taehyung, Jungkook'un ne ara bu kadar yakınına geldiğini sorgularken Jungkook dudaklarını, pembemsi dudaklar ile buluşturmuştu.
Çok beklettiğim için üzgünüm, gelecek bölümler daha hızlı gelecek.
Lütfen oy vermeyi unutmayıın.
