Bölüm 7 | Ayrılık

396 35 11
                                    

Ruhunu göm ölü bedenine. Yüzünü ört acı gerçekliğe. Ellerini çek kalbinin üzerinden.

Sadece sarılacak, ağlayacak bir omuz muydu aradığın?

...

Odada, birbirlerine sarılmış iki genç kendilerinden hızla ayrılırken, daha doğrusu Kiba kendini Naruto'dan ayırırken, ikisinin de yüzünde şaşkınlığın anlamsız ifadesi vardı. Ansızın kapıda belirip insanları kendisi gibi şok eden bir misafir yanlış bir şeyler görmüş, sadece görmekle kalmamış üzerine yanlış düşüncelere kapılmış ve oldukça sinirlenmişti.

Sasuke, zavallı siyah saçlı gencin sahip olduğu tek kalbi kırılırken tek yapmak istediği şey bir şeyleri parçalamaktı. Ama bu şey canı kadar sevdiği sarışının kalbi veya nacizane narin bedeni değildi. Yine de bu gözlerinin şahit olduğu görüntülere inanamıyordu, öte yandan Naruto'nun bir suçu olmadığının farkında. Buna rağmen kendine yediremiyordu, kıskançlığını baskılayamıyordu. Ama pişmanlığı gün yüzüne çıkarken laf edemiyordu, hâlâ kendisini bir numaralı suçlu konumunda görüyordu.

O gece onu yalnız bırakmasaydı...

"Eğlencenize bakın." İçinde boğulduğu duygu karmaşasını dış dünyaya yansıtmamayı tercih etti, ama iğneleyici net sözlerden dilini sakınmadı. "Size iyi günler." Kiba'ya nefret dolu gözlerle bakarken bir tatsızlık çıkarmamak için oradan hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı.

Naruto'yu o piç ile yalnız bırakmak istemiyordu, hem de hiç. Kan beynine sıçramış, yumruklarını sıkı sıkıya kapatmıştı. Hırçınlık çıkarmak istemiyor, kavga lisansını kullanmayı tercih etmiyordu. Hoşlanmadığı için değil, bilâkis Naruto'ya olan sözünü, her ne kadar sarışın sözünü hatırlamasa da tutmayı yeğliyor. Kulaklarına akseden, nefret ettiği sese aldırış etmedi. Hısım olan çocukla...

"Sasuke!" Kiba çabuk bir şekilde yerinden ayrıldı ve kapıyı çekip giden Uchiha'nın peşine düşmek istedi. "Yanlış anlıyorsun." Ama kapının kapanma sesi evdeki üç erkeği de olduğu yere kilitlemeye yetti, kimsenin ayakları sahiplerini ileriye taşımıyordu. Üçü de şaşkın ve birbirlerine anlamsız bakışlar atıyorlardı. Büyük ama anlık bir kasırga havadaki tüm atmosferin içinden geçmişti.

"Sasuke'nin derdi neydi?" Naruto, anlamsız bakan gözlerini kendisine geri dönen Kiba'ya dikti. "Hiçbir şey anlamadım açıkçası." Durumu kavramaya çalışıyordu ama olmayan anıları yüzünden mantıklı ve kesin bir sonuca varamadı. "Ben gidip bir konuşayım." Yerinden kalmak için atak yaptı.

Ama...

"Gerek yok, henüz tam iyi sayılmazsın." Yüzü dövmeli çocuk Kiba tarafından yerine geri oturtuldu. Aklına bir şeyler gelmişti ve bunları iş üzerinde uygulamak istiyordu. Az önceki durumu tamamen kendi lehine çevirebilirdi.

"Ama-"

"Ben konuşurum, itiraz yok." İtiraz etmeye çalışan genç sarışının sözlerini net kelimelerle kesti. "Hem sadece adını bildiğin biriyle ne konuşmayı planlıyorsun?" Rastgele bir bahane uydurup onu bu evden şu anda dışarıya adım attırmayacaktı. Düşünceleri düşünce olmaktan çıkana kadar...

"Haklısın sanırım." Naruto, hemen oltaya düştüğünde arkadaşı sinsice gülümsedi. "İyi, sana güveniyorum."

"Merak etme o iş bende." Ondan uzaklaşmaya başlarken nefesini düzenledi. İçten içe küçük heyecan kıpırtılarını hissedebiliyordu. "Sen Kakashi Sensei'ye yardım et ya da başka bir şeyle ilgilen." Kapıdan çıkmadan önce seslendi ve düşüncelerine kıkırkadı. Çünkü birazdan olay çıkaracaktı, bu şekilde sarışına bir adım daha yaklaşacaktı. "Uzun sürebilir."

Beni Unutma | SasuNaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin