Üçüncü bölüm

52 5 9
                                    

Öğle arasının bitmesine yirmi dakika vardı. Toparlanıp okula doğru gidiyorduk. Nisa"kızlar markete girip öyle okula gitsek olur mu?"dedi. Hepsi evet dedi ama benim halim yoktu."kızlar siz gidin ben okulada kalacağım."dedim.Göksu"hayır,öyle bir şey yok. Biz gidiyorsak sende gidiyorsun demektir"dedi.Ardından Damla"Göksu haklı,geliyorsun"dedi ben hiç gitmek istemiyordum.
"Kızlar bu aralar durumum pek iyi değil. Annemle babamın ayrılması beni çok etkiledi. Daha bir hafta önce okulun delisiyken şu an içine kapanık bir kız oldum. Sınıf sessizken gideyim kafamı dinleyeyim olur mu?" dedim
"Olur kuzum sen git dinlen" dedi Nisa. Bende gülümseyip okula gitmeye devam ettim. Okula giderken yine o çocuğu gördüm. Nedense utanmıştım bu yüzden yüzümü kapatarak gitmeye çalıştım ama sanırım başarılı olamadım. Bana seslendi"Esila Mira Çakır bir bakar mısın?"dedi bende ona dönüp cevap verdim"e-evet. İsmimi sana kim söyledi?"
"Tüm okul seni tanıyor. Benim 'deli kızı' tanımam normal değil mi?" dedi
"Haklısın normal bir şey. Şimdi sınıfa gitmeliyim." dedim ama o elimden tutup beni kendine çekti"daha yeni tanışıyorduk ama"dedi. Ben kendimi bu çocuğa kaptıramazdım."benim gitmem lazım. Sana anlatırlar beni"dedim ve oradan gidecektim ki o beni bırakmadı"bu arada adım Can tanıştığıma çok memnun oldum"
"Bende" dedim ve oradan gittim. Bu çocuğu kendimden uzak tutmalıydım

Can Ersoy
Esila ile sonunda tanışmıştım. O beni etkileyebilen ilk kızdı. Ne kadar ona deli z deselerde onunda utangaç yanı vardı. Benim yanımda kekelemişti. Esila okula doğru gidiyordu. Bende gizlice onun peşinden gittim sınıfını nerede olduğunu öğrenebilmek için. Ona sorsam söylemeyeceğinden emindim. Sınıfa girdiğinde Esila'nın sınıfının eşit ağırlığın on bir E'sinde olduğunu öğrendim. Esilanın siyah saçları, mavi gözleri beni alıp götürüyordu zaten. Bu kız benimdi,onu kimseler veremezdim. O benden uzaklaşmaya çalışsada ben ona yaklaşacaktım.

Nisa Uzungöl
"Damla sende ne yavaş yiyorsun be hadi on dakika kaldı,derse geç kalacağız" dedim. Ama hiç birinin geç kalmal umrunda değildi. Tek inek sen misin anasını satayım!? Dedi iç sesim.
Aslında haklıydı aralarında en çalışkan ve derse önem veren bendim. Önceki sınavda da ben onlara kopya vermiştim ve bu yüzden hepsi yüksek notlar almışlardı."eh hadi kalkın, gidiyoruz!" dedim. Göksu"tamam kızma abla ya! Kalkıyoruz"
"Daha dün dövüştüğün kız ablan mı oldu?" dedi Damla Göksu'ya. Göksu siyah gözlerini kısarak bakıp siyah saçlarını savurarak bize hava attı. Daha doğrusu atacaktı ama iki saniye sonra yere düşmeseydi çok iyi olabilirdi."ne gülüyorsun Damla? Hiç düşen insan görmedin mi!?"dedi Göksu."ah benim canım Nisam. Sarı saçlım, mavi gözlüm,beyaz tenlim bak o bana anıra anıra gülmedi "
"Saçmalayın artık" dedim.
"Bende seni kara gün dostu bilmiştim ama değilmişsin! Neyse nerede kalmıştık Damla?" dedi Göksu. Damla "sen düşerken neden güldüğümü konuşuyorduk" dedi
"Hadi o zaman devam edelim" deyip kavgaya başladılar. Çok komik görünüyorlardı ta ki arkamdaki sesi duyana kadar
"Nisa! Kızım"



Deli ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin