2

262 20 10
                                    

Harry, Louis'yi yatağa yatırdı. İlk defa bu kadar içip dağıttını görmüştü. James'i de, kendisini de, Harry'yi de kötü etkiliyordu.

Yarın onunla konuşmayı aklına not ettikten sonra kıyafetlerini çıkardı. Pijamalarını giydikten sonra Louis'nin yanına uzandı.

Burnunu, boynuna yaklaştırdı. Leş gibi kokusunun arasından bile belli ediyordu kendini. Harry gözlerini kapatarak içine çekti kokuyu. Uzun zamandır araları garipti,

Harry, Louis'nin yanı başında olmasına rağmen onu özlüyordu. İki yabancı gibiydiler evde.

Eski hâllerini çok özlüyordu. Louis'de özlüyor mudur? diye geçirdi içinden. Hem bu kadar yakın olup bu kadar da nasıl uzak kaldıklarını düşünüyordu.

Louis'ye yetmiyor muydu? Sevmiyor muydu artık? Başkası mı vardı? Türlü türlü sorular aklından geçiyordu.

Düşündükçe bu sorular onda ağlama hissi uyandırıyordu. Gözlerinden akan bir iki damlayı sildikten sonra arkasını döndü. Başı ağrıyordu ve bunları düşünüp, daha da ağrıtmak yerine uyumak istiyordu.

Beline dolanan kollarla irkilip gözlerini açtı. Sonra gülümseyerek uyumaya çalıştı.

*

Sabah zar zor gözlerini açtığında başının ağrısı onu zorluyordu. Yanına baktığında Louis'yi göremedi. Nefes vererek banyoya girip elini yüzünü yıkadı.

Aşağı inerken James'in odasına baktığında boş olduğunu gördü. Çok mu geç kalkmıştı?

Mutfağa girdiğinde kahvaltı yapan Louis ve James onu gülümsetti. Uzun zaman sonra James bu kadar mutluydu. O mutlu olunca Harry'de mutlu oluyordu.

"Günaydın baba!" James Harry'nin yanına gelerek sarıldı. Harry'de saçlarını öpüp masaya geçti.

"Günaydın." dedi Louis. Hiç Harry'e bakmadan, kafasını kaldırmadan. Harry'de bakışlarını önüne çevirdi ve aynı garip ses tonuyla karşılık verdi. "Günaydın."

James, Louis'ye evde olanları anlatıp duruyordu. Babası ile zaman geçirdiği için mutluydu. Louis de can kulağı ile James'ş dinliyor, gerçekten tatlı olan tepkilerle karşılık veriyordu.

James odasına çıktığında Harry cesaretini topladı.

"Harry-"

"Louis-"

Aynı anda söyledikleri için birkaç saniye beklediler ve Harry devam etmesi için başını salladı. "Seninle konuşmak istiyorum."

"Ne konuda?" Az çok tahmin ediyordu ve gerilmişti.

"Bizim hakkımızda." Harry başını salladı. "James uyuduğunda konuşuruz. Ah, tabii yine geç kalmazsan. Beni bekletme." Louis yanaklarının içini ısırıp başını salladı.

Sonra masadan kalkarak James'in odasına gitti. Yarım saat sonra işe gitmek için evden çıktı.

__

kısacık, aynı benim gibi.

infidélité :: larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin