yorum yapın len 🐍
——Louis işte yorucu bir günün ardından eve gidiyordu. Uyumak, uyumak ve uyumak istiyordu.
Kapının önüne geldiğinde elini cebine atarak anahatarlarını bulmaya çalıştı. Bulamayınca ofladı. Sorumsuz bir aptal olduğunu düşündü.
Ama değildi, son olanlardan sonra her şeyi kendi suçuymuş gibi düşünüyor ve olan küçücük olaylarda bile haklı olsa dahi haksız hissediyordu.
Neydi bu? Vicdan azabı mı?
Düşüncelerinden kurtulmak adına kafasını iki yana sallayarak zile bastı. Çok geçmeden kapı açıldı. Eleanor'u görmeyi beklemiyordu elbette. Üzerinde mutfak önlüğünün olmasını hiç beklemiyordu.
Louis'ye göz kırparak içeri geçti. Louis kravatını genişleterek Eleanor'u takip edip mutfağa girdi.
Neler oluyordu?
"Louis gelmiş." Eleanor kek kabındaki çikolatalı hamuru çırpmaya devam etti. Gözlerini Louis'den ayırmıyor sinir bozucu bir şekilde gülümsüyordu.
Louis ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Harry James'i kucağına aldı mutfaktan çıkmadan önce Eleanor'a döndü. "James'in üzerini değiştirip geliyorum."Mutfaktan çıkarak James'in odasına gitti. Kirlenmiş kıyafetlerini çıkarıp temiz kıyafetler almak için dolaba yöneldi.
Eleanor kek kabını tezgaha bırakıp Louis'ye yaklaştı. Kravatını açıp birkaç düğmesini de açttı.
"Bunalmışsındır."
Louis'nin bu sefer Eleanor'un etkisi altına girmeye niyeti yoktu. Eleanor'un elini hızlıca tuttu. "Ne yapıyorsun?"
"Ne o? Kocana yakalanmaktan mı korkuyorsun?"
"Eleanor." sesini tehditkâr çıkarmaya özen göstermişti. Sert bir şekilde bileğini sıkıyordu. En sonunda Eleanor'un ağzından acı bir inleme çıktığında elini gevşetti.
"Louis... Ne oluyor?" Bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Elini Louis'nin yüzünde dolaştırmaya başladı.
Dayanacak gücünün olmadığını hissetti Louis. Dolu gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. "Eleanor o hasta ve ben onu daha fazla üzmek istemiyorum."
Eleanor sertçe yutkundu. Ellerini yüzünden çekti. Kalbi kırılmıştı ve bunu fazlasıyla hissetmişti.
Ayak seslerini duyunca gözlerini sildi Eleanor ve Louis'den uzaklaştı. Önlüğü çıkarıp masaya koydu.
"Eleanor? Ne oldu?" Harry endişeyle Eleanor'un yanına gitti. "Bir arkadaşım aradı onun yanına gitmem gerekiyor. Üzgünüm Harry." James'e doğru ilerleyip saçlarını karıştırdı. "Söz veriyorum bir dahakine çikolatalı keki tamamlayacağım."
James başını salladı. Harry Eleanor'un peşinden giderek kapıya kadar eşlik etti.
Tekrar mutfağa döndüğünde Louis ve James kelime oyunlarından oynuyorlardı.
Louis fazla mı umursamazdı yoksa bunu James'e yansıtmak mı istemiyordu, anlamak güçtü.
Harry kek kabındaki hamuru çöpe dökecekti ki Louis "HAYIR!" diye bağırdı. Harry irkilerek Louis'ye döndü. "Be bağırıyorsun ya?"
"Dökme biz James ile yiyeceğiz onu."
"Hamuru?"
"Evet."
"Saçmalamayın karnınız ağrır."
Louis Harry'ye yaklaşarak kek kabını eline aldı. James'e dönüp gülümseyerek salona doğru koştu. James sevinçle babasının peşinden gittiğinde Harry oflayarak salona girdi.
Louis yanına gelen James'e kabı uzattı. James eline alarak önce kokladı. Harika kokuyordu. "James az ye."
James Harry babasını umursamadan yemeye başladı. Harry James'e doğru gidip kek kabına elini uzattığı sırada Louis eline aldı ve salonda koşmaya başladı. Çocuk musun Louis? Evet öyle.
Harry bıkkınlıkla Louis'yi yavaş adımlarla takip ediyordu. "Louis beni koşturma."
"Az koşmadım peşinden. Birazda sen koş." Harry gözlerini kısarak orta parmağını yukarı kaldırdı. Louis cıkcıklamaya başladı. "Çok ayıp çocuğun yanında."
Harry ellerini teslim olurcasına yukarı kaldırdı. "Ne yapıyorsanız yapın."
Odasına doğru adımlarken duvardaki tablolar etrafında dönmeye, kapılar bir ileri bir geri gitmeye başladı. Kısacası başı dönüyordu.Sağ elini duvardan destek almak için duvara, sol elini ise alnına koydu. Dönmenin etkisi yüzünden başı ağrıyor, midesi bulanıyordu.
Ayakta kalacak gücü kalmamıştı. Çığlık atmak istiyordu. Yaptıda, Louis'nin elindeki kek kabı yerle buluşurken koşarak Harry'nin olduğu yere gitti.
——
bu yılan sizi seviyor ama yorum yoksa bölüm de yok diyor.
-🐍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
infidélité :: larry stylinson
Historia Cortaİçmişti, iğrenç kokuyordu ve gözleri kapanıyordu. "Harry..." biraz Harry'nin yüzünü inceledi ve gözünden birkaç damla yaş süzüldü. "...özür dilerim."