1

431 23 17
                                    

flashback༄.

Harry, Louis'nin elini daha da sıktı. Endişeliydi. Evlat edinecekleri çocuk onları sevmeyebilirdi. "Sakin ol güzelim, her şey iyi olacak." Louis içtenlikle gülümsedi.

Görevli birisi yetimhaneyi dolaştırıyor ve çocukların ismini sayıyordu. 4-5 yaşında oyun oynayan çocukların yanlarına geldiklerinde Harry büyülenmiş gibi onlara bakıyordu.

"Hazz o çok güzel, tıpkı senin gibi." Harry, Louis'nin gösterdiği çocuğa baktı, tek başına ayıcığıyla oynuyordu.

Louis görevli kadından hakkında bilgi aldı. Adı James'di. Ailesi ölmüştü. Louis buna rağmen çok güzel güldüğünü düşündü.

"Lou, o yalnız görünüyor." Görevli kadın onun yeni geldiğini ve pek ortama ayak uyduramadığını söyledi.
Louis, Harry'nin elini tutarak James'in yanına gitti. James onlara bakmaya başladı, ne olduğunu anlamamıştı.

"Merhaba, ben Harry. Bu da Louis." Louis elini kaldırdı "Selam." James tepkisizce onlara bakmaya devam etti. Ardından "Saçların güzelmiş." diyerek Harry'nin kıvırcık saçlarına dokundu.

"Oh, teşekkür ederim. Senin de ayıcığın güzelmiş. Bir ismi var mı?"

Gülümsedi, "Elbette var. Adı Troy."

Bir saat James ile zaman geçirmişlerdi ve James hiç olmadığı kadar mutluydu. Gerekli işlemler için imzaları attıktan sonra büyük binadan dışarı çıktılar.

Harry durdu ve Louis'ye döndü.

"Louis, hep onun yanında olacağız. Onu hiç yalnız bırakmayacağız. Söz ver bana."

"Onun hep yanında olacağız. Söz."

flashback end༄.

"James! Yatağına git." Harry bir yandan salondaki oyuncakları toplarken diğer yandan James'i yatağına yatması için ikna etmeye çalışıyordu.

James, pencerenin önüne oturmuş, dışarıya bakıyordu. Babası Louis'yi bekliyordu. 2 gündür onu görmüyor ve özlüyordu.

Harry oyuncakları topladıktan sonra James'in yanına geldi, yanına oturarak saçlarını karıştırdı. "İyi misin?" James babasına dönerek dudaklarını büzdü.

"Babam neden gelmiyor?"

Harry yine aynı şeyi söyledi. "İşi uzamış, biliyorsun çok çalışıyor. Bu gece gelemeyebilir." James başını salladı.
Babasına bir öpücük verdikten sonra odasına gitti.

Harry gözlerini kapattı, içinde iyi hisler yoktu. Farkındaydı Louis garipti. Kendini de iyi hissetmiyordu zaten.

Gözyaşlarını sildi ve mutfağa girip dolaptan ağrı kesici aldı. Odasına gideceği sırada kapı sesi geldi. Harry kapıyı açtı ve sarhoş bir Louis ile karşılaştı.

İçmişti, iğrenç kokuyordu ve gözleri kapanıyordu. "Harry..." biraz Harry'nin yüzünü inceledi ve gözünden birkaç damla yaş süzüldü. "...özür dilerim."

Harry anlamazca ona baktı. "Özür dilerim Harry. Senden de, James'den de." Ardından Harry'nin kollarına yığıldı.

___

düşünceleriniz benim için önemli, iyi günler!

infidélité :: larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin