İyi okumalar
Rose
Jisoo
Jisoo:hadi rose çabuk olsana
Rose:ya tamam geldim.
Jisoo: ya hadisene zaten 5 dakika geç kaldık. Nolurdu sanki duş almasan.
Rose: geldim işte.
Jisoo: hele şükür
Dedim ve evden çıktık. Koşar adımlarla karakola gittik. Suho oradaydı. Hemen arabaya bindik
Jisoo: merhaba. Biraz geç kaldık. Kusura bakma lütfen.
Suho: yo yo hiç önemli değil.
Rose ve ben arkaya oturduk.
Suho'nun yanında bir adam oturuyordu. Arabaya sığmıyordu ve başını biraz eğiyordu. Baya uzundu. Onu göstererek
Suho:bu benim arkadaşım chanyeol
Jisoo: memnun oldum.
Chanyeol: bende memnun oldum.
Bende rose yi göstererek
Jisoo: bu da benim arkadaşım rose
Suho: memnun oldum.
Rose: bende memnun oldum
Tanışma sefası bittikten sonra chanyeol ve rose nin bir kaç kere dikiz aynasından göz göze geldiklerini gördüm.
Ama rose pek aşık olan biri değil.
Yaklaşık 15 dakika sonra durduk. Arabadan indiğimizde gördüğüm mekan Mercedes arabası olan bir kişinin geleceği bir yer değildi. Resmen esnaf lokantasıydı. Hatta rose ile benim en sık geldiğimiz lokantaydı . Burada çalışan bütün garsonları, aşçılarını tanırdık. Hatta işletmenin sahibiyle bile tanışmışlığımız vardı. Bize arada indirim bile yaparlardı.
Lokantaya girdik. Bir masaya oturduk. Suho benim karşıma Rose yanıma Rose'nin karşısına Chanyeol oturdu. Chanyeol ve Suho sulu ağızlarla menüye bakıyorlardı. Bir an menüyü kemirceklerini düşündüm.
Garsonu çağırdılar. Korktuğum şey başıma gelmişti. Tanıdığım bir garsondu ve direk beni görünce "Jisoo yhaa" diye seslendi. Suho ve Chanyeol direkmen bana baktılar.
Suho: tanışıyor musunuz?
Jisoo: eee yani evet.
Suho:yani buraya daha önce geldiniz.
Jisoo: eee en sık geldiğimiz lokanta.
Derken garson araya girdi.
Garson: ne alırdınız?
Rose ve ben sadece bir kase ramen alırken onlar sofrayı donatıyordu.
Bizim onlarla doymayacağımızı söyleyip bizim adımıza başka şeylerde söylediler. Hangi ara ne oldu? Biri anlatabilir mi?
Yemekler geldiğinde mukbang videosu çektiklerini düşündüm. Soluma baktığımda Rose de onlar gibi yemeye başlayınca bende yemeklere yumuldum. Sonuçta ortama uyum sağlamak gerekir.
İlk tur bizi kesmedi. Bizde ikinci turu başlattık. Arada garsonlar gelip selam vermeyi ihmal etmediler. Onlar selam verdiğin de Suho'nun bana baktığını hissediyordum. Aynı şekilde Chanyeol'unda Rose'ye baktığını fark ettim. Bu durum ister istemez gerilmeme sebep oluyordu.
Yemekleri bitirdik ve sıra hesaba geldi. Garson hesabı masaya bıraktı. Herkes hesaba el attığı için Suho ile elimiz değmişti. Sadece 2 saniyelik bir bakışma ile yetindik. Hiç bir şey olmamış gibi hesabı almaya çalışmıştık. En sonunda Suho eline aldı ve hemen icine kredi kartını atıp garsona vermişti.
Herkes Suho'ya kötü kötü bakışlar attı. Lokantadan çıkarken yine garsonlardan biri çıkarken bize "görüşürüz jisoo-ahh rose-ahh" dediler. Bizde bir görüşürüz geveledik ve Suho ve Chanyeol yine değişik bir bakış attı.
Arabadayken Suho ve Chanyeol kahve içmeye gidebileceğimiz hakkında bir şeyler söylediler ama kibarca reddettik. Zaten yeterince doymustuk. Önlerinde kusmak istemezdim. Eve bırakmayı teklif ettiklerinde istemekte istemesekte red etmek zorundaydık çünkü komşularımızın ağızları hiç boş durmuyordu. Annem de yanlış anlayabilirdi. Yavaş yavaş eve yürümeyi tercih ettik.

안녕하세요
Bölümü beğendiniz mi? Lütfen söyleyin.
Vote sınırı:10