~Aşk Üçgeni~ [Do KyungSoo Oc]

§ 11 §

...

Hasretle arkadaşının boynuna kollarını dolamıştın. E hali ile o da hasretle karşılık vermişti.

Hızlıca ondan ayrılıp ellerini tuttun.

"seni öldüreceğim nerelerdesin sen? İnsan bir kez arar ya. Merak edip durdum seni. Neden döndün bir sorun mu var?"

Ard arda konuşup arkadaşının kıkırtısına kulak kabarttığında susup bir cevap vermesini bekledin.

"bir sorun yok. Geri döndüm. Siz olmadan yapamadığımı anladım. Ve numaralarınızı kaybetmiştim."

Arkadaşına içten bir gülümseme verip onu içeriye aldın.

İki sokak ötenizde olan evleri sizi o zamanlar daha sıkı arkadaş yapmıştı. Ve hala onu çok seviyordun.

"hala çikolata prens'e olan duygularında devam mı?"

Arkadaşın ayakkabılarını çıkarırken konuşmuştu. Her şeyini bilen tek insandı. Ve hali ile hala her şeyi bıraktığı gibi zannediyordu. Çünkü yeniliklere açık bir insan değildin.

Her şeyi eskisi gibi seven sade ve doğal.

"hayır o iş biteli çok oldu."

Arkadaşın surat düşürdüğünde sende karşılık olarak kocaman gülümsedin.

"ama ben size daha düğün yapacaktım."

Arkadaşının yüz ifadesi ve söyleme biçimi sende bir kahkahaya neden olmuştu.

"başkası ile düğün yaparsın balım."

Söylediklerinle anında yüzü gülen arkadaşın koluna yapışmıştı bile.

Siz mutfağa ilerliyorken o da sana sorular soruyordu.

Bütün hepsini göz ardı edip mutfağa girdiğinizde arkadaşının sesi içine kaçmıştı.

KyungSoo ve Tae-Han'ın şaşkın bakışları üzerinizdeyken onları tanıştırma gereği duymuştun.

"kyungSoo, Tae-han bu Haneul çocukluk arkadaşım."

Haneul'e dönüp devam ettin.

"Haneul bu da Kyungsoo ve Tae-han, KyungSoo okuldan arkadaşım Tae-han'da erkek kardeşi."

"memnun oldum."

KyungSoo şaşkınlığı hala devam ederken konuşmuştu. Tae-han ise bir gülümseme ile yetinmişti.

"ben de memnun oldum."

Haneul onlara dönüp konuştuğunda hala kolunda olduğu için etini mıncırdı.

"ne ara aile kurdun ne ara çocuk yaptın yuh Bee"

Arkadaşın kulağına eğilip konuştuğunda anında gözlerin kocaman oldu.

"yok artık Haneul."

Sesli bir şekilde Söylediklerinle Haneul sana 'ne var?' dercesine baş salladı.

"Se Yi beni odana götürsene özledim ben senin odanı."

Kaşlarıyla odanı işaret ederken konuştuğunda büyük bir oflama verip odana ilerlemeye başladın.

Odana geldiğinde kapıyı hızlıca kapatıp sana döndü.

"kızım sen bildiğin aile olmuşsun."

Kıkırtılarla sana bakarken somurttun.

"o öyle değil bir kere."

Çalışma masanın önündeki dönen sandalyeyi yatağına doğru çevirip oturduğunda sen de hemen yatağına oturdun.