§ 12 §

314 44 28
                                    

~

Kafeden çıktığında çok sonradan fark ettin çantanı ve cüzdanını yanına almadığını.

Hastane fazla uzak değildi fakat yürüme mesafesi ile 20 dakika kadar vardı.

Koşarak Hastanenin yolunu tuttuğunda telefonunu elinden düşürmüştün. Durup biraz soluklandın.

Hızla telefonunu aldığında oyalanmadan koşmaya devam ettin.

Telefonunu korkudan sıkıyordun. Dudaklarını kanatırca dişlerinin arasına aldığında karşıdan karşıya geçmek için yola atıldın.

Sonradan fark ettiğin korna sesiyle duraksasan da kendine geldiğin an koşmaya devam ettin.

Sürücüler kornaya basıyordu ve bir kaç kişi de arkandan dikkatli olman için bağırmıştı. Tabi bu bağırış güzelce değil hakaret ederceydi. Umursamadan yola devam ettin.

Arada nefesin teklesede aldırış etmiyordun.

Bu kadar çok koşmak bünyene tersti, ama şu an düşünebildiğin tek şey KyungSoo'ydu.

Hastaneye geldiğinde önünde biraz durup soluklandın.

Tekrar koşmaya başlayıp hastaneye aynı hızda girdin.

Danışmanın yanına yaklaşıp bir kaç kez daha soluklandın.

"Do KyungSoo, Do KyungSoo hangi odada?"

Bilgisayarın başındaki bayan hızla ismi yazıp arattığında sana geri döndü.

"böyle bir isimde kayıtlı hasta yok hanımefendi."

Kadının söylediği şeyle afalladın.

"nasıl? tekrar kontrol edin lütfen.."

Kadın aynı ismi tekrar arattığında sana tekrar döndü ve başını olumsuz anlamda salladı.

Ellerini danışmanın masasına vurup içeri girdin.

1. Zemin kattaki koridordaki bütün odaları teker teker gezdiğinde olmadığını gördüğünde merdivenlerden bir kat yukarı çıkıp oradaki odaları da teker teker gezdin.

Orada da bulamadığında oflayıp bir kat daha çıktın. Koridor o kadar boştu ki buranın ameliyat hane olduğunu sonradan fark ettin.

Biraz ilerde yere çökmüş kanlar içinde KyungSoo'yu gördüğünde hemen yanına koştun.

Ağlıyordu.

Yere tam da yanına çöktüğünde başını kaldırmadan olduğu gibi durup ağlamaya devam ediyordu.

"k-kyungSoo, b-b-bak ben burdayım."

KyungSoo sana dönüp başını omzuna koydu. Ellerini omuzlarına yerleştirip kendine biraz daha çekip omzuna iyice yerleştirdin onu.

"Se Yi o-ona bir şey olmayacak değil mi? Se Yi o benim hayattaki tek varlığım tek ailem."

Omzunun üstünde duran elini yumruk yapıp sanki acısını belli etmek isterce sıkıyordu.

Elini serbest bıraktırdın ve parmaklarınızı birbirine geçirdin.

Elleriniz bu şekilde hiçte birbirine yakışmıyordu.

"KyungSoo-ya o çok güçlü bir çocuk, merak etme ona hiç bir şey olmayacak."

Gözyaşlarını serbest bırakmamak için dişlerini sıktın. Başını yukarı kaldırıp güçlü kalmaya çalıştın.

"KyungSoo sevgilim hadi ellerini yıkayalım."

Elleri kan içindeydi. Gömleği de öyle.
Ayağa kalkıp onun da kalkmasına yardım ettikten sonra lavaboya doğru ilerlediniz.

~Aşk Üçgeni~ [Do KyungSoo Oc] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin