§ 13 §

312 44 39
                                    

(medya kalbimi yerinden söken bir adet KyungSoo 😍😍😍😍)

Bir adım geri çekilip Jongdae'nin kollarından ayrıldığında kaşlarını çattın.

KyungSoo'nun o şekilde sizi görmesi hiç iyi olmamıştı ve sen bu olaya gayet sinirlenmiştin.

"sizin ne işiniz var burda?!"

Kükrerce konuşmuştun. Çünkü haksız yere hem sevgilini hem de en yakın arkadaşın Haneul'ü kaybetmek üzereydin.

"b-biz seni merak ettik Se Yi neden cevap vermedin telefonlarımıza?"

Tam karşında duran Jongdae sakince konuşmuştu.

"neden soruyorsun Jongdae? Hm?"

Hala sinirliydin ve olanları şu an gün yüzüne çıkaracaktın. Bu kadar oyun yeterdi.

"biz sevgiliyiz Se Yi kendine gel!"

Jongdae Hafif bağırmıştı sen de Gelen cevapla küçük bir kahkaha attın..

"ne?"

Cevabın herkesi şaşırtmıştı.

"biz hiç bir şey değiliz Jongdae. Biz seninle hiç bir zaman bir şey olmadık. Ben ve kalbim tamamı ile KyungSoo'ya ait... BUNU BUNDAN SONRA BÖYLE BİLİN!"

Sonunda içindekileri bağırarak dışarı vurduğunda ağlamaya başladın. Aynı zamanda da koşmaya...

*

Ne kadar süredir koşuyordun bilmiyordun ama uzun bir süre rahatlamak ve uzaklaşmak için koşmuştun.

Sonunda sahil kenarına geldiğinde durup derin derin soluklandın. Bu sırada zaten sesli bir şekilde ağlıyordun.

Olanları gözden geçirip sakinkeşmeye çalıştın. Mutlaka KyungSoo seni dinleyip hak verecekti. Öyle olmalıydı.

***

İlerleyen saatlerde yavaş yavaş evine doğru yol almaya başladın. En iyisi evde dinlenmekti.

Üşümüştün ve sevgiline ihtiyacın vardı.

Kapının önüne geldiğinde aklından geçen senaryoların gerçek olmaması biraz üzmüştü seni.

Çünkü aklından geçirdiklerin, seni kapının önünde bekleyen sevgilinin olmasıydı.

Ama Tabiki kapının önü boştu kimse yoktu. Bu da seni istemeden de olsa üzmüştü.

Evine girip üstünü değiştirdikten sonra kendini yatağına bıraktın.

Bir kaç dakika bile geçmeden kapının zil sesi kulaklarını doldurmuştu.

Söylene söylene kapıyı açtığında karşında Haneul duruyordu. Şu an ona ne kadar ihtiyacın olduğunu o da çok iyi biliyordu.

"Haneul.?"

Beklemeden kollarını arkadaşının boynuna doladın.

"özür dilerim Se Yi-ah."

Arkadaşın sana sıkı sıkı sarılırken konuşmuştu. Sanırım birbirinize anlatmanız gereken çok fazla şey vardı.

Beklemeden arkadaşını içeriye davet ettiğinde arkadaşın gülümseyip ayakkabılarını çıkardı.

"sanırım her şeyi yanlış anladım. Tekrardan özür dilerim Se Yi aptal arkadaşını affet lütfen."

Arkadaşın tebessümle cümlelerini bitirdiğinde yanağına kocaman bir öpücük kondurdun.

~Aşk Üçgeni~ [Do KyungSoo Oc] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin