1. BÖLÜM

263 11 18
                                    

"Çok güzeller değil mi kızım?" dedikten sonra hep yaptığı gibi beni kollarının arasına alan babama baktım.

"Evet baba." onayını verince tişörtümü biraz daha kaldırıp göğüslerime birer öpücük bıraktı. Rahatsız olmuştum. Bunu neden yapıyordu? Arkadaşlarımın babaları böyle şeyler yapmıyordu. Ama sanırım arkadaşlarımın babaları onları bu kadar sevmiyordu. Eğer sevselerdi onlarda yaparlardı. Bu yüzden şanslıydım.

"Bu yaptıklarımız aramızda kalacak tamam mı canım?" kafamla onayladım. Annem her zaman eğer biri sana bir şey aramızda kalması gerekiyor diyorsa bu iyi bir şey değildir derdi. Bu düşüncelerle kaşlarımı çattım. Bu halimi görünce "Rahatsız mı oluyorsun?" dedi.

"Evet." dedim. Bunu dememle "Tamam o zaman bir daha bunu yapmayacağım" diyerek tuhaf bir yüz ifadesiyle tişörtümü düzeltti. Bunu deyince acaba yanlış mı anladım diye düşündüm. Ama hayır öyleyse eğer saklanmaması gerek. Bununla birlikte odadan koşarak çıkıp kendi odama gittim.

Gözyaşları içinde uyandım. Yine mi? Tanrım yine mi? Her gece o lanet günleri görmek zorunda mıyım? Küçükken neyin ne olduğunu kavrayamadığımdan dolayı o yaptıklarının önemli olmadığını düşünüyordum. Ama benim hayatımın baştan sona mahvolmasına sebep olan olaylar olduğunu anladığımda on dört yaşındaydım. O anları hiçbir zaman unutamadım. Unutabileceğimi de sanmıyorum ben unutmaya çalıştıkça inatla her gece rüyama girer oldular. Hoş zaten kabuslarımın başrolü hala hayatımın içindeyken ne kadar unutabileceksem.

Gözyaşlarımın artıp sessiz hıçkırıklarımın duyulmasına sebep olunca hemen ellerimle ağzımı kapattım. Annemlerin duyması iyi olmazdı. Kendime hakim olmalıydım. Derin nefesler alarak sakinleşmeye başladım. Uyumam lazımdı. Yarın yeni okulumda ilk günümdü.

Aslında şehir dışında bir okulda okuyordum okulumun pansiyonunda kalmak benim için huzur demekti. Çünkü bu evden uzaklaşmak için her şeyimi verebileceğim bir dönemdeydim. Küçükken olanları önemsiz sanmaya devam ederken okul ortamı ve okuduğum haberler sonucunda gözlerimin önüne gelen anılarla kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen. Bu yüzden baba adındaki o lanet adamdan uzaklaşmıştım. Daha agresiftim. Her şeyi anneme anlatmak istiyordum ama utanıyordum biliyorum bunların hiçbiri benim suçum değildi. Gururum buna el vermiyordu. Ya olaylar iyice büyür de herkes öğrenirse. Okula nasıl giderdim ben arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakardım. Hayatıma nasıl devam edebilirdim ki. Asla. Anlatamazdım kimseye. Ama buradan gitmeliydim. Peki nasıl? Bu lanet evden kaçıp gitme isteğimin sonucunda o okulu tercih etmiştim. İstediğim okula ulaşmak hiç kolay olmamıştı benim için. Onca zaman boyunca evlat sevgisi olarak sandığım şey aslında mide bulandırıcı bir saplantıymış. Yanından ayrılmama izin vermiyordu. Anneme ise kızının hasretine dayanamayacağını söyleyip kurtarıyordu. Şükür ki annem izin verdiği için okuluma kavuşmuştum.

Ama benim harika hayatımda bir sorun olmalıydı ki ben git gide intihar düşüncelerine yaklaşabileyim değil mi? Bu olaylar yüzünden yaşadığım stresten dolayı çölyak hastalağım ortaya çıkmıştı pansiyonda bana uygun yemek çıkaramayacaklarını öğrendiğimde mecburen eve dönüp ailemin yaşadığı yerdeki Anadolu lisesine nakil oldum. Hayatımın en önemli dönemlerinden birinde okul değişikliği yapmak ne kadar akıllıca değil mi?

Gökçe yine düşüncelere kaptırdın gidiyorsun. Eğer şimdi uyumazsan yarın şiş gözlerle yeni okuluna gideceksin. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

***
Alarmın sesiyle uyandım. Evet okul vakti ama her zaman olan heyecanım yoktu. Yeni okulumdan umutlu değildim. Eski okulumu özlemeye başladım bile. Arkadaşlarımla olan anılarım gözlerim önüne gelince koca bir gülümseme sardı beni. Acaba burada da güzel anılarım olacak mıydı?

ROTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin