Yapacağı ayrılık konuşması için her zamanki buluşma yerinde sevgilisini bekliyordu genç kız. Üzgündü ama içten içe seviniyordu. Üzgün olmasının sebebi ayrıldığı zaman sevgilisi üzülecekti. Sevinmesinin nedeni ise gerçek aşkı ile arasında bir engel kalmamasıydı. Biricik aşkı o aptal sevgilisinden ayrılacaktı ve özgürce gezip tozacaklardı.
Sude, ilk başta çok yüz vermese de ilgisini artık eskisi kadar göstermeyen Ali yüzünden istemsizce Kerem ve onu karşılaştırıyordu. Her açıdan onu ilgiye boğan Kerem'e kayıtsız kalamamıştı. Arkadaşça başlayan buluşmalar zamanla Sude için değişmişti. Kerem'in bir sevgilisi olduğunu biliyordu, ancak sevgilisi zor bir dönemden geçtiği için ondan ayrılamıyordu ama o da en kısa zamanda ayrılacaktı. Söz vermişti.
Yaklaşık yarım saattir yaptığı gibi kafenin kapısı açıldığında Ali geldi mi diye baktı. Gelmişti, bir zamanlar Sude'nin ve diğer kızların hayran kaldığı gülümsemesi ile sevdiği kıza doğru yürüyordu. Sude zoraki bir gülüş sergiledi. Ali çoktan bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Gergin bir şekilde masaya oturdu.
"Selam." diyerek gerginliğini daha da belli etti. Sude de karşılık verince bir sessizlik oluştu. Bu durumun çabucak bitmesini isteyen kız konuya girdi.
"Ali ben önemli bir şey konuşmak için çağırdım seni... Ben artık yapamıyorum, ayrılalım." Diye bir çırpıda söyledi. Ali, aniden gelen bu cümle karşısında ne yapacağını bilemeden durdu öylece. Sesi çıkmadı önce, sonra yutkunamadı en son nefesi kesildi. Çareyi dışarıdaki insanları izliyormuş gibi yapmakta buldu, ancak dolan gözlerini böyle saklayabilirdi. Biraz daha toparlandıktan sonra konuşabildi.
"Neden? Yanlış bir şey mi yaptım? Durduk yere neden ayrılmak istiyorsun?" diyerek olayda mantıklı bir yan aradı.
"Sen yanlış bir şey yapmadın ama ben artık bu ilişkide mutlu bir yan göremiyorum. Birbirimize vakit ayıramıyoruz. Sen okuldan çıkıp kafeye gidiyorsun eve gidene kadar konuşamıyoruz. Eve gittiğinde de yorgunluktan uyuyakalıyorsun. Bu böyle yürümez."
"Sence de bencilce davranmıyor musun?" diyerek kaşlarını çattı Ali. "Şuan bahane üretiyorsun değil mi?" diye aklındakini çekinmeden söyledi. Sude yalanının ortaya çıkmasına engel olmak için en basit ve klişe yöntemi tercih etti. İnkar.
"Saçmala Ali neden bahane üreteyim, sana doğruyu söylüyorum." Diyerek kendini savundu. Karşısındaki kişinin onu tanıdığını unutmuş gibiydi. Sude'nin böyle bir şey yüzünden ondan ayrılmayacağına emindi, başka bir şey vardı ama ne? İçine düşen şüphe yüzünden düşünmeden konuştu.
"Yoksa başka biri mi var? Başkasını mı seviyorsun artık?" telaşla yutkunan Sude ne yapacağını bilemeden yalanlarını sıralamaya başladı. "Seni aldatacağımı nasıl düşünürsün? Sana olan sadakatim yetersiz mi geldi? Yazıklar olsun." Diyerek masadan kalkıp kafeyi terk etti. Tamamen bocalamıştı, şimdilik böyle kurtulduğunu düşünüyordu.
Az önce yaşananların şokuyla donup kalan Ali, Sude'nin unuttuğu telefonunun bildirim sesiyle kendine geldi. Sevdiği kızın kalbini kırdığı için pişmanlık hissederken, onunla son kez konuşmak için bahanesi olması tekrar ümitlendirmişti Ali'yi. Telefonu alıp Sude'nin peşinden gitmek için ayağa kalkacakken gözü telefonun ekranındaki "Keremmm" yazısına takılı kaldı. İçindeki merak duygusuna yenilip mesajı açtı. "Öğlen buluşalım mı aşkım?" yazıyordu. Kandırılmış olmanın ve en yakın arkadaşı tarafından sırtından bıçaklanmış olmanın acısını en derininde hissetti. Bunu nasıl fark etmezdi? Aptal yerine koymuşlardı onu. Nefes alamayıp oturduğu yerde dikleşti ve tam karşısında dolu gözleriyle ona bakan Sude'yi gördü.
"Bende aptal gibi kalbini kırdım diye üzülüyordum." Dedi gülerek. Derin bir nefes alıp devam etti, "Eğlendiniz mi bari? Melek ve benim arkamdan iş çevirmek eğlenceli miydi? Söyle hadi, bunları yapacak kadar yüzsüzdün madem cevapla sorularımı." Sude hızla kafasını iki yana salladı. Konuşamıyordu, onu bu kadar üzeceğini tahmin edememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROTA
Teen FictionKüçüklüğünden beri öz babanın tacizine maruz kalıp bunu kimseye anlatamamak nedir bilir misin? Canını uğrunda feda edebileceğin annenin, bu sapığın gerçek yüzünü göremeyip hala ona derin bir aşkla bağlı olması peki? Yardım çığlığımı bu sefer duyabil...