İyi okumalar.
Bölüm Demir'den ya da Can'dan demeliyim..
___
"Abi bütün hepsi senin gerizekalılığın. Sürekli aynı ortamda bulunabileceğin kıza anonimlik yapıyorsun ve kız senin ses tonunu biliyor öyle mi?" Kahveyi masaya koyup ayağa kalktım. "Evet abicim ne diye bin defa soruyorsun?"
"Ne bileyim ya."
Camdan bahçeye baktığımda kaşlarım istemsizce çatılmıştı. "Defne mi lan o?" Kahkaha attı. "Hasretinden hayalde görmeye başladı yazık."
"Geri zekalı gel bak." Ayağa kalkıp yanıma geldiğinde kaşları havalandı. "Ne oldu lan?" Dediğimde güldü.
"Ya kızı görsen ne yazar? Sesini duysa bitti anonimlik." Sıkıntıyla nefes verdim. "Lan bu kızın ne işi var evimin önünde?" Gülerek çalan kapıya yöneldi.
"Sessiz ol ben hallederim." Onayladığımda kapıyı açtı. Konuştuklarını duyabilmek için kapıya doğru yaklaştım.
"Hoş geldin Defne."
"Hangi rüzgar attı seni buraya?" Harbiden kızım ya senin ne işin var burada?
"Can ile konuşmam gereken şeyler vardı benim. O burada değil mi?" Bacağım benden bağımsızca ritim tutarken dudağımı ısırdım.
Ulan Demir iki anonimlik yapacaksın onu da yüzüne gözüne bulaştırdın. Hayır sesimi değiştireyim desem kız zeki anlar hemen. "Ne konuşacaksın Can ile?"
"Melek Hoca projeyi Can ile tamamlamamı söyledi, yarına istiyor. Bugün bitirmemiz lazım." Her şey tamam bir proje eksikti. Elime kağıt ve kalem alarak kapının önüne çıktım. Gülümseyerek kağıda "Hoş geldin Defne, boğazım ağrıdığı için konuşamıyorum. Bir sorun mu var?" Yazarak ona uzattım, okuduktan sonra gülerek içeri girdi.
"Gerçekten bunu yapacak mısın?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırarak başımı yukarı aşağı salladım. "Bitirmemiz gereken bir proje var." Sıkıntıyla nefes verirken ne kadar geri zekalı olduğumu düşünüyordum. Şansızlığın sözlük anlamı Demir galiba.
"Şimdi sıçtın işte." Diyerek pis pis sırıtan Deniz'e sinirle baktım. Destek olacağına köstek oluyordu it herif. Yumruğumu kaldırdığımda Defne'nin sesiyle geri indirdim. Hayır bari bir kere vursaydım.
"Can, başlasak mı artık?" Kağıdı tekrar elime alarak tekrar yazmaya başladım.
"Ben kendim yapar yarın sana getiririm. Hastayım konuşamıyorum zaten, öyle daha kolay olur senin için." Okuduktan sonra telefonunu alarak koltuğa oturdu. "Sorun benim için kolay olması değil, bizim için kolay olması." gözlerimi kapatarak dudağımı ısırdım.
Bugün konuşmamam lazımdı. Aynı zamanda belli etmeden anonimden yazmam gerekiyordu. Kafamı seveyim, ne kadar zekiyim. Gurur duyuyorum kendimle. "Kitaplarını al gel bekliyorum. Konuşmasan da olur merak etme." Bir süre boş boş bakıp odama ilerledim. Deniz gülerek herhangi bir yere oturduğunda hareket çektim. Defne olmasa ödevi yapmazdım, hatta unutmuştum bile. Sesimi duymamış olsa tamam da, şimdi böyle olmaması gerekiyordu.
Dolaptan kitaplarımı alarak tekrar yanlarına gittim. Defne'nin yanında ki koltuğa oturarak kitapları sehpaya bıraktım. "Güzel." Çantasından defterleri çıkararak masaya bıraktı. "Senin bunu yapmayacağını daha doğrusu unutacağını bildiğim için ben senin yapman gerekenleri buraya yazdım." Dosyasından çıkardığı kağıdı bana uzattı. "Bunları araştır ve kaydet. Bende diğer yarısını araştıracağım. Sonra bunları slayt yapıp sunacağız." Gerçekten ders mi çalışacaktık? Ayrıca ben nasıl sunacağım?
Hayır, ağlamayacağım..
"Başlayalım." Başımı sallayarak kağıdı incelemeye başladım. "Yardım lazım olursa söylemen, pardon yazman yeterli." Gülerek saçlarını toplarken gülüşüne takıldı gözlerim.
Vicdansızın kızı.
Telefonum nerede benim? Nasıl araştıracağım? Laptop çantasını uzattığında kaşlarımı çattım. Cidden beynimi sikeyim! Resmen kıza gel beni bul diyorum. Kendi ölümümü imzaladım. Laptopu açıp ilk konuyu arama motoruna yazdım. İlk çıkan siteye girip yazıları okumadan kopyaladım.
Koskoca google yalan söyleyecek değildi ya.
Diğer konuları da sırasıyla araştırarak kaydettiğimde Defne'ye döndüm. Kağıda bitirdiğime dair bir yazı yazarak ona uzattım. Kaşlarını çatarak kafasını kaldırdı. "Bu kadar çabuk mu?" Ne sandın sen beni kızım? Başımı yukarı aşağı salladığımda ayağa kalkarak yanıma geldi.
Başını iki yana sallayarak yanıma oturdu. Yazıları daha iyi görebilmek için gözlerini kısıp biraz daha yaklaştığında ona döndüm.
Bu yakınlık biraz fazla be güzelim, kalbimin ritmi değişiyor da. Gözlerimi üzerinden çekmeden onu izlerken konuşmaya başladı. "Ya gerekli gereksiz ne varsa kaydetmişsin." Gülerek bana döndü. "Okumadan kaydettin değil mi?" Göz göze geldiğimizde bir süre ne o ne de ben çekilmeden birbirimizi izlediğimizde yutkundum.
Hayır, öpmek istemiyorum..
Tekrar yutkunarak geri çekilip boğazımı temizlediğimde başını laptopa çevirdi. "Ben gidip evde kendim yapayım, yarın beraber sunalım." O hızla kalkıp eşyalarını toplarken ben boş boş bakıyordum, afallamıştım.
Kapı sesi geldiğinde kafamı kaldırdım. "Hangi ara gitti o?" Deniz gülerek omuz silktiğinde sıkıntıyla nefes verdim. "Telefonum nerede?" Eliyle işaret ettiğinde telefonumu aldım. "Telefon ile oynayacağına düzgünce araştırıp kıza at yorulmasın." Derin bir nefes alıp ayağa kalktım, odamdan laptopu getirdiğimde sırıtan Deniz'e döndüm. "Ne gülüyorsun piç?"
"Ben senin yerine yaptım, at kıza halletsin."
"Ya sen adamsın." Telefonuma mesaj geldiğinde hızla baktım. Deniz ödevi atmıştı. Hattımı değiştirerek Defne'ye mesaj attım.
~~~
Can: Tek yapmanı istemediğim için düzgün halini mail olarak attım.
Can: Slayt işini sen halledersin.
Defne: Tamam, teşekkürler Demir.
Can: Ne?
Defne: Pardon dalmışım Can.
Can: Önemsiz.
Can: Her ikisi de benim neticede. (Silindi.)
Defne: Görüşürüz yarın.
Can: Görüşürüz, kolay gelsin.
Defne: Teşekkürler Demir. (Silindi.)
Defne: Teşekkür ederim Can.
___
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hangimiz Anonim - Texting
Short StoryDÜZENLENİYOR! Defne: Bu durumda hangimiz anonim oluyoruz? Demir: Ben. Defne: Ama yazan benim. Demir: Bilinmeyen kişi anonim olur kızım Demir: Adı üstünde anonim.