Birazcık geç olsa da beğeneceğinize eminim ❤
Yumruklarımı tekrar savururken, kafasını eğdi. Etrafımda dönüp, bacağıma attığı tekmeyle ani bir şok yaşadım. Sinirlenip, omzundan ittirdim. Aniden iplere çarptı ve o an acımasız bir insanmışım gibi göründüm. Bunu umursamak isterdim ama yapamadım. Yumruğumu tekrar savururken, yüzüne ellerini koymasıyla, yumruklarım eldivende buluştu.
"Boksu merak etme. Hem karşındaki bir kadın, bunu da unutma!" diyerek konuştu. Sessiz bir şekilde dinlerken, karnıma aldığım darbeyle duraksadım. Acıdı.
"Konuşma ve devam et!" diyerek yumruklarımı tekrar savurdum. Ani vurmamla, kaşı kanadı.
"Aptal!" diyerek tekrar tısladı. Her gün yumruk yiyen Kum Torbası, benim yumruğumla mı devrildi.
"Biliyorum." dedim. "Bunu kanıtlamaya da gelmedim mi?" diyerek de ekleme yaptım. Eldiveni çıkartıp, kaşını sildi. Kan eliyle buluşurken, umursamadı ve yavaşça doğruldu.
"Bunu benim üzerimde değil de kendinle halletsen? Erkeğin yumruğu kadına göre daha serttir ve sonucu da görüyorsun!" dedi. Yanına yaklaşıp, kaşına dokundum.
"Çok acıyor mu?" dediğimde elleriyle elimi itti. Konuşmadan tekrar elimle sildim. "Özür dilerim, amacım bu değildi." dediğimde omuz silkti.
"Amacın beni ilgilendirmiyor!" diyerek adımlarını geriye attı. "Lütfen, devam edelim. Buna gerçekten ihtiyacım var." diyerek kolundan çektim. Bana yaklaştığında gözlerine bakıp; "Lütfen!" dedim. Yüzüme oflayarak; "Tamam, ama fazla sürmesin." dedi. Kafamı sallayıp, aynı pozisyona geri geldim.
Bir sağa bir sola doğru ilerleyerek, yumruklarımızı savurduk. Onun her vuruşunda ellerimle yüzümü korudum. Vücuduma gelecek darbeleri umursamadan, sadece yüzümü korudum. Sağ kolumu bükerek, sağ elimi çenesinin altından geçirdim. Yüzünü korurken olan boşluğa yaptığım hamleyle sarsıldı. Durdu.
"Daha bitmedi!" diyerek yumruğumu savururken, kolumdan tuttu ve çevirdi. "Senin hareketlerin bana sökmez, biliyorsun değil mi?" diyerek bacağımın arasında bulunan boşluğa hafif dokundu. O an dengemi kaybettim ve dizimin üzerine gelecek şekilde düştüm. Ölüm fermanı yazılmış birinin duruşu gibi, adeta çaresiz bir şekilde durdum.
Ellerimi dizimin üzerine getirerek, göz pınarlarımın taşmasına izin verdim. Bir yandan dizime vuruyor, bir yandan da kendime laf söylüyordum.
"Boş yaşıyorsun Mehmet!" diyerek yere yumruk atmaya başladım. Sessiz ağlamaya başlarken, nefes alışlarımda zorluk yaşadım. Asu'nun etrafımda dönüp, bana bakmasıyla kafamı hiç kaldırmadım. Her zaman gülerek görürken, ağlamama şahit olması en son isteyeceğim şey olabilirdi.
"Dizine vurdum diye ağlamış olamazsın değil mi?" diyerek soruyu yöneltti. Kafamı kaldırmadan, iki yana salladım. Gözyaşım eldivene değerken, gölge oluştu. Asu eğildi ve yanıma oturdu.
"Ne oldu?" diyerek tekrar sorusunu yöneltti. İplere yaslanıp, dizimi karnıma yaklaştırdım. Aynı pozisyona Asu'da geldi. Kafamı onun olduğu yöne çevirdim.
"Gözlerin, kan çanağına dönmüş. Seni ağlatan ne?" dedi. Gözlerimi ondan çektim. Kafama vurduğum esnada, elimden tuttu.
"Yapma!" diyerek eldivenleri çıkarttı. "Hayır, cidden aptalım. Söylenmeyecek bir şey söyledim ve şuan birinin kalbini kırdım." dedim. Anlamayan gözlerle bakarken, açıklamamı istedi.
"Eğer özel değilse dinleyebilirim." diyerek yüzüme baktı. "Bu söyleyeceklerim, buradan çıkmayacak tamam mı?" dediğimde kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUM TORBASI
Teen FictionHayatınız da hiç, size vuran birine aşık oldunuz mu? Galiba ben oldum. Boks hayatınızın neresinde bilinmez ama onun tamam hayatının merkezindeydi. Artık ben de onun hayatının merkezinde olmak için çabalayacağım. Fazlaca ukala ve bur o kadar yakışık...