Öküz Sevgilim 6

1.9K 137 17
                                    

LÜTFEN OKUYUN. :) 

Yaşasın! 1K Olduk.Hepinize teker teker çok teşekkür ederim.İyi ki benim okuyularımsınız.Sizi çok seviyorum. :* Ekşın istiyosunuz fakat bu macera,heyecan vs. hikayesi değil. Tamamen eğlence için yazılmış ve suratınız da hafif de olsa bir gülümseme belirtebilecek bir hikaye. Uzatıp da sizi sıkmak istemiyorum.İyi okumalar! 

Salondaki herkes bizi alkışlıyordu.Hala inanamıyorum.Tamam kabul bunu bekliyordum ama bu gece teklif edeceği aklımın ucundan bile geçmedi.Nasıl planmış herşeyi hala inanamıyorum.Herkes bizi tebrik ettikten sonra evlerine dağıldılar.Biz tabiki de geceği bitirmiyecektik.Bizim grubu alıp bir bara geçtik.(Grup:Ayaz,Melis,Ezgi,Buğra'dan oluşuyor.) Bar çok kalabalıktı hemde çok.Boş bir masaya oturduk.Birsürü içki sipariş ettik.Ben normalde içmezdim ama bugün içeceğim.Muhabbet koyulaştıkça koyulaşıyordu.

"Aşkım düğünümüz ne zaman olucak?" 

"En fazla 3 ay içinde.Sen ne düşünüyorsun?"

"Aynen 3 ay ideal."

Ezgi'nin durumuna üzülüyordum.Yani sevgilisinin olmamasına.Aslında ona Buğrayı ayarlayabilirdim.Kesinlikle! Bunu neden daha önce düşünmedim? Ayaz'ın kulağını eğilip bu düşüncemi belirttim.Oda olumlu karşıladı.Aslında çok iyi bir çift olabilirler.Çok yakışıyorlar.Ezgi de Buğra da esmer.Biz Ayaz ile düğün hakkında konuşurken onlarda kendi aralarında gülüşüyorlardı.İçimden bir ses hadi hayırlısı diyordu.Telefonumu elime aldım ve erkanından kendime baktım.Makyajımın aktığını fark ettim.Çantamı alıp lavaboya gitmek için hazırlandım.

"Nereye aşkım?"

"Lavaboya gidiyorum,makyajımı tazeleyeceğim."

"Peki."

Eğlence yeri dolup taşarken tuvalete giden yol neden bu kadar sessizdi? Ürkütücü ve karanlık.İçimden bir ses geri dönmemi söyledi ama birşey olmaz diyerek es geçtim. Kapıdan içeri girdiğimde ışık açılmıyordu.Oldukça karanlıktı.Geri dönmek için arkamı döndüğümde ağzımı birisinin sıkıca kapattığını anladım.Işık olmadığı içingöremiyordum.Bağırsam da o kadar yüksek sesin içinde beni duymazlardı.Ağzımı sıkıca tutan kişi kulağıma "Ya benim olucaksın yada hiçkimsenin." dedi. Gözlerimden yaşlar boşaldığını hissettim.Çok korkuyordum,çok.Ayazın beni kurtarması için içimden dualar ediyordum.Belimdeki acıyla inledim.Ağızımı tutmasa çığlıklarım belki duyulabilirdi."Seni geberticem küçük orospu." diye bağırdı.Allahım çok korkuyordum.Ne yapıcağımı bilemiyordum.Sanırım belime bıçak sapladı.Çok sızlıyordu.Ölmek istemiyorum... 

Ayaz'ın Ağızından

Melis uzun süredir gelmemişti.Çok merak ettim ama bende gidemezdim.Ezgiye söylersem gdip bakabilirdi. Ezgiye bağırarak;"Ezgi,Melis uzun süredir gelmedi.Lavaboya makyajını tazelemeye gitmişti.Gidip bir bakar mısın?" diye sordum.Kafasını salladı.Merakla bekliyordum. Buğra'nın yanına gittim ve içmeye devam ettim.Bir yandan da Ezgi'nin ve Melis'in gelmesini bekliyordum. Koşarak gelen Ezgiyi gördüm,yüzü bembeyaz olmuştu.Yanıma geldi ve:"Çabuk! Çabuk ol! Ezgi kanlar içinde yatıyor hadi çabuk!" dediği anda başımdan aşşağıya kaynar sular dökülmüştü.Koşarak gittim Ezgi telefonunun ışığı yakmıştı.Aman Allahım.Melis."MELİS!!!!" diye bağırdım.Koşarak kucağıma aldım kalabalığın arasından hızla geçip arabamın arka koltuğuna Melisi yatırdım.Başı Ezginin dizlerindeydi.Ben sürücü koltuğunda Buğra ise yanıma oturmuştu.En yüksek hızımla buradaki en yakın hastaneye doğru sürdüm.Arabayı park etmeyip anahtarı Buğraya attım.O hallederdi.Melis'i tekrardan kucağıma aldım ve koşarak hastaneye giriş yaptım.Kucağımda olan Melis'i hızla sedyeye yatırdılar ve Ameliyathane'ye aldılar.Üzerim kan olmuştu,umursamadım.Ayakta bir oraya bir buraya gezerek aklımdan geçenlere içimden küfrediyordum.Yaklaşık 30 dakika sonra Ameliyathanenin kapısı açıldı.Oraya doğru koştum.Doktor'un yüzü asıktı.

"Hastamız çok fazla kan kaybı yaşamış.Her ihtimale karşı hazırlıklı olun." 

Hayır ya hayır Melis beni bırakıp gidemezdi.Hayır o benim herşeyim! Beni bırakamaz o.Onun gitmesine izin verdiğim için kendime küfürleri saydırıyordum.Onun bu halde olmasına ben sebep olmuştum.Ona birşey olursa kendimi asla affetmem.Yaşayamam.Hastaneyi hızla terk edip arabama doğru ilerledim.Şiledeki uçuruma gidecektim.Buğranın peşimden geldiğine eminim.Hızla arkamı dönüp ondan anahtarı istedim."Nereye gideceksin?" diye sordu."Şile'ye" dedim."SEN SALAK MISIN? Melis burda yaşama savaşı verirken onu yanlız  bırakıp uçuruma mı gideceksin?" Doğru söylüyordu."EVET BEN TAM BİR SALAĞIM! LANET OLSUN!" gözlerimden akan yaşlara engel olamamıştım.Buğra kolumdan tuttu ve hastaneye doğru ilerledik.Ameliyathane'nin kapısının önündeki sandaliyelerden birine oturtmuştu. Kafamı önüme eğdim.Ve 30 dakika boyunca öylece düşündüm.Sadece düşündüm.Ameliyathane'nin kapısı açıldı.Sedye'de yatan meleğime rastladım.Çok kötü gözüküyordu.Yanına koştum ellerini tuttum.Adeta bir melekti.Benim meleğim...

Bölümü yazarken birçok kez ağladım.Alın size ekşın... :'( 

Sınır:17 Vote + 80 okuyucu + 10 yorum.

Öküz Sevgilim #Wattys2014Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin