Karşımda yakışıklıyı gördüğümde bir an geri dönmeyi düşünsem de sonra bu kararımdan vazgeçtim.Buraya iş için gelmiştim ve kaçırmaya da pek niyetim yoktu açıkçası.Jack 'in konuşmasıyla gözlerimi adını daha bilmediğim 'yakışıklı' çocuktan çevirdim.
"Sen burada kal.Ben bir patrona haber vereyim."dediğinde başımla onayladım.Buranın sahibi kimse aşırı zengin olmalıydı.Çünkü ortam aşırı lükstü.Aslında Türkiye'de hiç bara gitmemiştim.Nasıl bir yer olduğunu bile bilmiyordum.O yüzden şaşkın gözlerle etrafa bakmam normaldi bence.Gözlerim tekrardan yakışıklıyla buluştuğunda yüzündeki alaycı bakışı fark ettim.Dayanamayıp ona dil çıkarmam yüzün de ki gülümsemeyi söndürmeyi başarmıştı.Sinirli gözlerle bana bakıyordu ve ben korkmaya başlamıştım.Jack'i bulmak için etrafa bakındığımda onu yakışıklıyla konuşurken gördüm.Bana patrona gideceğini söylemişti ama yakışıklıyla konuşması beni biraz şüphelendirmişti açıkçası.Yakışıklının kucağında mini etekli bir kız oturuyordu ve çocuğa ahtapot gibi sarılmıştı.Tiksintiyle kafamı başka yöne çevirdim."Bunların anne babaları yok mu?"diye düşünmekten kendimi alamıyordum açıkçası.Ben böyle bişey yapsam babam beni ciddi anlamda öldürürdü.Kafamı tekrardan yakışıklıya çevirdiğim de Jack'in bana eliyle gel işareti yaptığını gördüm.Bir an tereddüt etsem de yavaşça yanlarına doğru ilerledim.Yakışıklının iki yanında da korumalar vardı ve büyük dev bir koltukta yayılarak oturmuştu.Kucağın da ki kızla pek ilgilenmiyor gibi gözüküyordu.Dikkatlice beni gözlemliyordu.Yanlarına vardığımda yakışıklı konuşmaya başladı.
"Demek burda çalışmak istiyorsun." dediğinde hayretler için de konuşmaya başladım.
"Patron sen misin?" diye alayla konuştuğum da tek kaşını kaldırarak ;
"Evet.Patron benim.Şimdi eğer gerçekten çalışmak istiyorsan sahneye çık da marifetlerini görelim." dediğinde şaşkınca ona baktım.Şarkı mı söylicektim yani? Ahh işte bunu hiç düşünmemiştim.Daha şarkı bile seçmemiştim oysa.Derin bir nefes alarak sahneye doğru ilerledim.Bu işi yapmak zorundaydım.Sahneye doğru ilerlerken bir yandan da şarkı seçiyordum.Sonun da sahneye vardığım da canlı müzik yapan adamlara doğru ilerledim.Bruno Mars-When i Was Your Man şarkısını söyleyeceğimi bildirdikten sonra mikrofonu elime aldım ve şarkıyı söylemeye başladım.Fazla vaktim olmadığı için aklıma gelen ilk şarkıyı seçmiştim.Ben şarkıyı söylerken yakışıklının gözleri üzerimdeydi.Bu şarkıyı gerçekten seviyordum.Sesim her tür şarkıyı söylemek için müsaitti.Sonun da şarkıyı bitirdiğim de alkışlar eşliğin de sahneden aşağı indim.Tam adını bilmediğim patronuma doğru ilerleyecektim ki Jack'in bana doğru geldiğini farkettim.Yanıma ulaştığında kolunu omzuma atarak beni çıkışa doğru sürükledi bir yandan da gülümsüyordu.Heyecanla
"Kabul edildim mi? Bir şey söylesene Jack" dediğimde;
"Tabi ki de küçük.Seni kaçıracağımızı mı sandın?" dedi ve o anda çığlığı bastım.Kabul edildiğim için çok mutluydum.Artık yepyeni bir hayat başlamıştı benim için..
...
Karanlık sokakta hızlı adımlarla yürüyordum.Neden daha sıkı giyinmemiştim ki.Amacım bardan çıktığım gibi evime gitmekti.Ama şuan geçtiğim yolların evime giden yollar olmadığına emindim.Kaybolmuştum.Tam yarım saattir geçtiğim sokaklardan bir tanesini bile tanımıyordum ve soğuktan donmak üzereydim.Tam umudumu yitirmiş küçük çocuklar gibi ağlayacakken aklıma gelen fikirle telefonuma sarıldım.Jack 'i ararsam belki beni bulabilirdi.Ben de numarası kayıtlı değildi.Tam tekrardan umutsuzluğa kapılacakken evi tutmak için aradığım aklıma geldi ve hemen son arananlardan numarasını buldum.Zaten babam ve Beste dışın da konuştuğum kimse olmadığı için numarasını bulmam kolay olmuştu.Arama tuşuna bastıktan sonra telefonu kulağıma götürdüm ve sabırsızca açmasını bekledim.Telefon dördüncü çalışta açıldığın da ve kalın bir erkek sesi duyduğum da gerçekten rahatlamıştım.
"Alo ? "
"Alo ? Jack, benim Esin "
"Tanıdım , bir sorun mu var ? " dediğin de sesini çok zor duyabilmiştim.Arkadan yüksek sesli müzik geliyordu.
"Ben , şey, kayboldum da evi bulamıyorum ." dedim ve dalga geçmemesini umdum.Buraya geleli bir hafta bile olmamıştı ve benim kaybolmam gayet normaldi.
"Ne? Kayıp mı oldun ? Etrafın da ne görüyorsun ? Eğer patrondan izin alabilirsem seni bulabilirim " dediğin de etrafıma bakındım.Çoğu dükkan açıktı.Bir kaç dükkanın ismini Jack ' e söyledikten sonra beni bulması için bir köşe de beklemeye başladım.Evin adresini bilsem belki taksiyle gidebilirdim fakat Jack ' e adres sormak aklımın ucundan bile geçmemişti.Yaklaşık bir yarım saat sonra tekrardan Jack ' i aramak için telefonu elime almıştım ki bir elin kolumu tutmasıyla hızla arkama döndüm.Şaşkın gözlerle yakışıklıya bakıyordum.Onun bura da ne işi vardı ki.
"Yürü." dedikten sonra önden ilerlemeye başladı.
"Sen beni nasıl buldun ve Jack neden gelmedi ? " diye peşpeşe sorduğum sorulardan sonra bıkkın bir ifadeyle konuşmaya başladı.
"Buraları çok iyi bilirim ve bar çok kalabalık olduğu için onun yerine ben geldim.Şimdi sus ve yürü."dediğinde ben de çaresiz onu takip ettim.Hızlı adımlarla yürüdüğü için ona yetişmekte zorluk çekiyordum.
"Heyy , yakışıklı biraz yavaş olsan " dıye seslendiğim de kızgın bir ifadeyle bana döndü ve konuşmaya başladı.
"Ben senin patronunum benimle düzgün konuş. " diye tısladığın da korkmadım desem yalan olurdu.
"İsmini bilsem öyle demem." dediğim de ;
"Peeta " dedi ve hızlı adımlarla yürümeye devam etti.Yaklaşık on dakika sonra evimin önüne gelmiştik.Tam arkasını dönüp uzaklaşacağı sıra da,
"Teşekkür ederim , patron " dememle kafasını belli belirsiz sallayarak karanlık sokakta gözden kayboldu.Ben de aceleyle merdivenleri çıkıp evime girdim.Hemen sıcak bir duş aldıktan sonra uykum olmadığı için biraz kitap okumaya karar verdim.Yaz ayın da bile olsak rüzgar esiyordu.Pencerenin önüne yaklaştım.Tam kapatacağım sıra da gece lambasının tam olarak aydınlatmadığı karanlık sokakta duyduğum sesle etrafı incelemeye başladım.Az ileri de ki ağacın arkasına saklanmış yüzü görünmeyen siyahlar için de olan biri tam olarak bana bakıyordu.İrkilerek hemen içeri girdim ve yatağa oturdum.Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonu elime alarak bilmediğim bir numaradan gelen mesajı okumaya başladım.
"İyi geceler sevgilim."
İyi de , benim bir sevgilim yoktu ki...
evett yb geldii :D İnşallah beğenirsiniz :D Medya da ki Esin :DDD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
Teen FictionGökkuşağı kızıyım ben.Dünyanın en canlı ve masum renklerini yansıtan,bu renkleri bitleştirince beyaz renk olan.Beyazın içinde siyah nasıl yoksa benim dünyamda da siyaha yer yok,yani sanırım.Aşık olduğu bir insan için gökkuşağı olmaktan vazgeçer mi b...