SENCE BU AŞK MI

YIL MİLATTAN SONRA 1550-

Ne güzel ,ne güzel annem bugün bi kralla evleniyo.Babam öldü çünkü.Bense henüz 152 yaşındayım.Ben bi vampirim.Annemse kurt.Ben evlatlılığım ama onlar benim gerçekten annem ve babam gibi oldular.Babamı annemden daha çok seviyodum annem biraz para düşkünü.Hatta  baya.

"Hazırlanmadın mı hala kızım biliyosun bügün mikaelson'ların  sarayına gitcez.Sakın tayt tarzı şeyler giyme özel dikilen elbiseni giyceksin"dedi aman süper

"Tabi annecim"dedim ve hemen elbisemi giydim saçlarımıda açtım.Baya kabarık bi elbiseydi tam kraliyete uygun. 

"Nasıl oldum acaba kızım?"dedi 

"Çok güzel annecim çıkıyomuyuz"dedim

"At arabası kapıdaymış tatlım hadi"dedi

"Tamam"dedim ve evden çıktık.At arabasına bindik.

"Geldik efedim"dediler ve kapıyı açtılar.İndik evin dış görünüşü baya büyüktü.Hizmetliler kapıyı açtı.Vayy be amma şatafatlıymış.Ve işte o an beş kardeş ve babaları anneleriyse ölmüş.

"Merheba hanımlar dedi"Bay Mikael Mikealson.Beş kardeş sıraya dizilmişlerdi.4 erkek 1 kız.Geçerken erkekler nazikçe ellerimizi öptüler kızlarıysa eğildi.Yemekler hazırdı.Ama biz oturuyoduk.

"Eee genç hanım adınız neydi acaba annenizle evlencek olmama rağmen hala bilmiyorum."dedi.Mikael Mikaelson

"Jess"dedim.Annem öksürdü.O zaman anladım

"Yani Jessica"dedim

"Senin elbiselerden pek hoşlanmadığını duydum.Umarım bundan sonra bu olmaz"dedi Mikael Mikaelson.

"Evet hiç merak etmeyin"dedim

"Bu oğlum Kol bu Fİnn bu Klaus bu Elijah ve buda biricik kızım Rebekah"dedi.Hepsi bana gülümsedi ama aralarında sadece dikkatimi KOL çekmişti onda bişeyler vardı.Farklıydı.

"Biz Bay Mikaelson ile dışarı çıkıyoruz sohbet edicez gelince yemeğe başlarız iyi günler"dedi annem ve çıktılar.Salonda beşiyle yanlız kalmıştım.

"Merheba"dedi rebekah

"Merheba"dedim O sırada kol kolumdan tutarak

"Gelsene bi"dedi ve kolumdan çekerek b odaya götürdü ikimizde vampirdik ama o benden güçlüydü.

"Ne var neden buraya geldik"dedim

"Sen çok farklısın"dedi

"Tamam saol ama bırakırmısın gidiyim"dedim hiç gitmek istemiyodum ama.

"Hayır"dedi.

"Duyduğuma  göre ailenin en serseri üyesi sensin vampirsin diye herkesi öldürmek zorundan değilsin.Benide öldürmeni istemem açıkçası"dedim.

"Herkesi öldürürüm ama merak etme böyle bi güzelliği kıyarsam yazık olur"dedi ve bana yaklaştı aramızda santimler vardı sadece ama birden kapı açıldı ve içeri giren Mikael Mikaelson du 

"Jessica tatlım sana söylemeyi unuttum bu evin kurallarından biride aile üyelerinden hiçbiriyle yakın olamazsın hadi yemeğe."dedi Mikael 

"Özür dilerim"dedim ve odadan çıktım

Lanet olsun lanet olsun!!!

Yemekte Kol ile yan yana oturduk yemek çok sessiz geçti.Taki o soruyo kadar Mikael in aptal sorusu

"Sende vampirsin öyle değilmi en güçsüzlerinden"dedi

"Evet"dedim

Kol hepsi konuşurken beni aradan çekip beni bahçeye çıkardı.Bu çocuk çok  yakışıklıydı ama sadece  onu yakışıklı bulmuyodum sadece bi kaç saate ona karşı bişeyler hissetmeye başladım.

"Yine ne var"dedim

"Yarım kalmıştık"dedi   ve beni kendine yaklaştırıp dudağını dudağıma bastırdı.O sırada gelen ses bizi korkutmuştu.

MİKAEL!!!