"Allah Allah derya abla hasta değilmiydi ne işi var burada" diye geçirdi genç kadın içinden, tam yanlarına ilerlemek üzereydiki, bir el içeri çekti onu.
Kolun sahibine baktığında boran'ı gördü, şaşırdı,
"boran abi ne yapıyorsun bırak kolumu"
Boran hiç dinlemeden bahar'ı çekiştirmeye devam ediyordu,
"boran abiii"
Şiddetle bahar kolunu boran dan kurtardı, korkak bir ifadeyle yüzüne baktı, boran bahar'ın kendisine korkak şekilde baktığını görünce, oda duraksadı.
"bahar" dedi boran, sesi öyle aciz çıkmıştı ki duyulmamıştı nerdeyse.
"korktun mu benden?, sana kötülük yapacağımı mı sandın?"
Bahar kafasını öne eğdi önce, sonra kaldırıp cevap verdi,
"tövbe o nasıl söz abim sin benim"
Boran yeniden bahar'ın elini tuttu, "yürü konuşacaz" dedi ve tekrar arkasından çekiştirmeye başladı.
"bakk derya, buraya gelirken herşeyi biliyordun"
Derya kafasını salladı, hala ağlamaya devam ediyordu,
"evet biliyordum, her şeyin bir intikam için olduğunu biliyordum, buraya gelmeden önce biliyordum. Ama senin o kıza aşık olacağını bilmiyordum."
"Derya sabrımı iyice taşırıyosun, bin şu arabaya" dedi ve arabaya iki adım attı,
"öylemi taşsın, taşsın. Yer gök duysun, yavuz karasu'nun karısı benim" dedi sonra konağın kapısına doğru yürüdü, yürürken de bağırıyordu,
"Bahaar, hamit ağaa, kutlulaar. Yavuz karasu'nun karısı bee-" devam edemeden yavuz derya'nın ağzını eli ile kapattı.
Burnun dan soluyordu resmen, gözlerini kocaman açtı,
"bin şu arabaya" dedi.
Derya ise ağlaya ağlaya arabaya bindi.
~~~
Konakta erkekler yukarıda, kadınlar da aşağıda oynarken, boran bahar'ı ahıra götürmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
