Okulun Yeni Çocuğu;KİM TAEHYUNG

YALNIZ BIRAKMAYACAĞIM

Hemen hastaneye geldim. Babamın kaldığı odaya çıktım ama kimse yoktu. Koridorda gördüğüm ilk hemşireye sordum.
-pardon burada Kim seungwoo diye biri kalıyordu nerede acaba?
-ah o odada kalan beyefendi ameliyata alındı. Halbuki çokta iyiydi ama doktor Kim Jaehan ameliyat edilmesini istedi.
-ne? Peki yanında kalan hanımefendi? O nerede?
-onu bilmiyorum.
-ameliyat hane nerde!
-ileriden sağa dönün tam karşınızda.

Koşarak ameliyathanenin olduğu yere gittim. Bir yandan kapıya vurup bir yandan ağlıyordum. Babam ölecekti. Buna izin veremezdim."açın şunu babamı ameliyat edemezsiniz açın" ama çabalarım boşaydı. Kendimi yere attım. Daha çok ağlamaya başladım.

3 saat sonra
Gözlerim şişmişti ve acıyordu. Artık ağlayamıyordum.istiyordum ama olmuyordu.
-Kim Laura?
-evet benim babam nasıl daha iyi değil mi?
-bak kızım ben elimden gelen herşeyi yaptım ama baban bu savaşı kaybetti. Çok üzgünüm.

Dünya benim için durmuştu. Babam ölmüştü. Bu hayatta herşeyden,herkesten daha çok değer verdiğim bana kanat olan kişi gitmişti. Peki kanatsız bir kuş nasıl uçacaktı şimdi? İçimden gelen herşeyi söyledim.
-TAEHYUNG'IN ANNESİ İÇİNDE ELİNİZDEN GELEN HERŞEYİ YAPMIŞTINIZ AMA NERDE.SİZE BABAMI AMELİYAT ETMEMENİZİ SÖYLEMİŞTİM AMA SİZ YAPTINIZ VE BABAMI ÖLDÜRDÜNÜZ. KASITLI OLARAK!!
-hastanenin ortasında bağırarak benimle bu şekilde konuşamazsın küçük hanım. Acın var diye susuyorum dua et!
Sinir kat sayım daha da artmıştı.
-siz tam bi-
Sözümü kesen şey ağızımı kapatan eller olmuştu. Ben kim olduğunu anlayamadan o beni dışarı çıkarmıştı.
-BIRAK BENİ O ADAMA HADDİNİ BİLDİRECEĞİMİ BABAMI ÖLDÜRDÜ O!!
-sakin ol Laura!
Dönüp baktığımda bu kişinin Taehyung olduğunu gördüm.
-se-senin burada ne işin var?
-senin için geldim.
-niye?
-tüm kaderimiz aynı da ondan artık seni yalnız bırakmayacağım.
Dediği şey bana güç veriyordu. O böyle konuşunca daha çok ağlamaya başladım. O da bu halime dayanamayıp bana sarıldı ve beni oradan uzaklaştırdı.
Bir taksiye bindik. Nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu.
-nereye gidiyoruz?
-gidince görürsün.
Kafamı onun omzuna koyup gözlerimi kapattım.

Geldiğimiz yer çok güzeldi. İki katlı  bir dağ evi.

-neden buraya geldik?
-kafa dağıtmak için.
-sen benimle dalga mı geçiyorsun? Benim babam öldü. Benim burda değil onun yanında olmam lazım!
-ölmüş bir insanın yanında nasıl olabilirsin ki ha! Merak etme gitsen bile babandan bir şey kalmamıştır anca külleri.
Aslında doğruydu. Göz yaşlarıma hakim olamadım ve ağlamaya başladım. Benim bu halimi görünce kendine küfürler etmeye başladı.
-ben özür dilerim öyle demek istemedim.
-sanırım sen haklısın.
-ağlama artık.
Dediğini yaptım. Göz yaşlarımı sildim. İçeri girdiğimizde ağızım açık etrafa baktım. Çok güzeldi önce salona gittim. Salon çok güzeldi özelliklede şöminesi.

Kafamı yukarıdaki boğa kafasına çevirdim. Ödüm kopmadı değil açıkcası.
-korkma gerçek değil.
-AYYYYY napıyorsun ya ödüm koptu!
-ahahaha sakin ol korkma. Gel mutfağa gidelim.
Elimden tuttuğu gibi beni mutfağa götürdü.

Mutfak bizim ev kadardı resmen kocamandı.
-vay kocaman.
-demi. Sen birde yatak odasını gör.
Evet kesinlikle korkmalıydım. Ben daha birşey diyemeden beni yukarıya çıkardı. Yatak odası çok güzeldi.

Manzaralıydı tam hayalimdeki gibi. Etrafta onun eşyaları vardı. Belli ki burası Taehyung'ın odasıydı.
-aa şey benim kalacağım oda nerede?
-burası.
-sen nerde kalacaksın. Olmaz burası senin odan ben misafir odalarından birinde kalırım.
-misafir odasına falan gittiğin yok. Burada kalacaksın. Ben gidip yatacağım.
-tamam.
Bana gülümsemişti.
-ben acıktım sen acıkmadın mı? Hadi dışarıdan birşeyler söyleyelim.
-pizzaya ne dersin.
-evet derim
Pizzamızı yerken bir yandan da konuşuyorduk.
-burası senin mi?
-babamın
-gorcokton cok gozol
-kızım yavaş ye önünden alan yok
-ne ya. Doydum zaten son dilimimdi.
Bana emin misin bakışı atmıştı. Bense onun bu hareketine karşılık ayağa kalkmıştım.
-yoruldum yatmaya gidiyorum.
-iyi geceler. İyice dinlen.
-merak etme.
Deyip odaya çıktım. Etrafı inceleyecek halim yoktu. Direk yattım. Gece arkamda bir hareketlenme hissettim. Ellerini belime dolayıp kafasını omzuma koydu. Ama ben tepki veremeyecek kadar yorgundum. Kendimi onun kollarında uykuya teslim ettim..