Bundan sonra hikayeyi resimlerle desteklemeye karar verdim ama vote'lar yükselsin lütfen. Ciddi anlamda emek veriyorum. 15 vote'da yeni bölüm gelir.
http://i.hizliresim.com/dq3AVp.jpg
http://i.hizliresim.com/WrkLd4.jpg
http://i.hizliresim.com/Dk20a3.jpg
Scott'ın ağzından : Lydia beni sap gibi bırakalı yaklaşık 20 dakika oluyor.Döner diye düşünüyordum ama dönmeyecek galiba. İnatçı Martin. Ve bu arada Stiles da ortalarda yok ve Malia kendini kaybetmiş durumda. O kadar içmemesini söylemiştim. Ve yine herkesi toparlamak benim görevim. Hemen harekete geçmeliyim, tabi telefonuma baktıktan sonra. Annem ısrarla aramaya devam ediyor çünkü.
-Efendim anne?
-Scott, Lydia ve Stiles hastanede. Kaza geçirmişler.
Telefonu kapatıp kısa süreli bir şok yaşıyorum. Malia. Malia'yı bulmalıyım.'Malia!' diye bağırıyorum. Kalabalıktan bana doğru yürüyor.
-Önemli bir şey olsa iyi olur çünkü dansımı aptalca bir şeyle bölmene izin veremem.
-Stiles ve Lydia. Kaza geçirmişler, diyorum titrek bir sesle. Yutkunuyor. Gözlerinin dolduğunu görebiliyorum.
-Buradan çıkmamız gerek, hastaneye gitmeliyiz, diyorum bağırarak. Müzik çok yüksek. Kendi sesimi bile zor duyuyorum. Başını sallayıp koşarak kapıdan çıkıyor. Ona yetişmek için bende koşuyorum. Onu sakinleştirmeliyim.
-Malia, sorun yok. İyi olacaklar.
-Nerden bilebilirsin ki? Çabuk ol da hemen öğrenelim.
Pekala. İşe yaramıyor ve denemekten vazgeçerek gaza basıyorum.
Hastaneye geldiğimizde arabadan inip koşarak kapıdan giriyorum. Annemi bulmalıyım. Ve işte geliyor.
-Stiles kafa travması geçirmiş, Scott.
-Ama uyanacak değil mi?
-Korkarım buna cevap vermeyeceğim, diyor Stiles'ın kaldığını düşündüğüm odadan çıkan doktor.
-Peki, onları görebilir miyim?
-Hayır, maalesef.
Ve doktorun ne söylediği tabiki umrumda değil. Onları görmeliyim. Stiles'ı şu anda görmem mümkün değil belki, ama Lydia'yı görmeliyim en azından. En son kavga etmiştik. Ona bir şey olmasına izin vermemeliydim ve belki de bu durumda olmasının suçlusu da benim. Pişmanlık üzerime çöküyor ve beni içten içe yiyip bitiriyor. Tüm bunları düşünürken de yavaş yavaş merdivenlerden iniyorum. Lydia'nın kaldığı odayı öğrendikten sonra asansöre biniyorum. Malia'nın da burada olduğunu unutmuşum.
-Ben de gelebilir miyim?
-Hayır, lütfen, diyorum Malia'ya.
Onu geride bırakıp Lydia'nın odasına giriyorum. Solgun görünüyor. Ölü gibi. Tanrım.
-Burada olmamam gerektiğini biliyorum. Ama Stiles'ın asla uyanmayabileceğini söylüyorlar. Ve ikinizi de kaybedemem. Lütfen, Lyd. Sen çok güçlüsün ve şu anda kalkmana ihtiyacım var. Tek başıma bunlarla baş edemem. Özür dilerim, diyerek odadan gizlice çıkıyorum.
Lydia'nın ağzından : Ne kadar süre baygın olduğumu bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey Stiles'ın bana ihtiyacının olduğu ve onu görmem gerektiği. Yavaşça doğruluyorum. Başımda bekleyen hemşerinin burdan çıkmama izin vermeye niyeti yok.
-Bayan Martin, dinlenmeye ihtiyacınız var.
-İhtiyacım olan şey onu görmek, diyorum ve ne söylediğine aldırmadan kapıdan çıkıyorum.
Kendimi gayet iyi hissediyorum. Şimdi Stiles'ın oda numarasını bulmalıyım. Şükürler olsun, Scott orda bizi bekliyor. Stiles'ı bulmak için aptal hastane çalışanlarıyla iletişim kurmam gerekmeyecek. Hem ayrıca, tanıdık birilerini görmek güzel. Ona doğru yaklaşıyorum. Beni gördüğünde hızla kalkıp bana sarılıyor. O kadar sıkıyor ki kemiklerimin kırılacağından korkuyorum.
-Scott, hala yaralıyım. Yavaş olsana biraz.
-Pardon, diyerek beni bırakıyor. Beni çok korkuttun.
-Stiles'ın odası nerde?
-Girebileceğini sanmıyorum.
-Nedenmiş o? Ben nereye istersem oraya girerim. Şimdi odasını göster bana.
İtaatkar bir tavırla başını sallıyor. Gülümsediğini görebiliyorum. Aslında ne kadar endişeli olduğunu da. İçini rahatlatmak için bende gülümsüyorum ve Stiles'ı görmek için odasına giriyorum.
Gözlerim doluyor. Ben bu kadar iyiyken onun bu kadar kötü durumda olması içimi acıtıyor. Onu incitmekten korkarak ellerini avuçlarımın arasında alıyorum. Bir şeyler söyle Lydia. Duymak isteyeceği türden şeyler.
-Stiles,ben.. sesim titriyor. Devam edemeyeceğimi düşünüyorum bir an.
-Stiles, sana öyle dediğim için üzgünüm. Öyle düşündüğümden değil, sadece Scott'a sinirlenmiştim ve acısını birinden çıkarmak istedim anlıyor musun? Ve senden hoşlanıyorum. Senden gerçekten hoşlanıyorum. Kabullenmek istemedim çünkü Malia vardı. Çünkü aptal gibi bir erkeğin arkasından ağlayan kızlar gibi olmak istemedim. Ama seni sevmediğimden değil, biliyorsun. Ve şu an sana ihtiyacım var. Her şeyden çok. Sen olmadan hayatıma nasıl devam edeceğimi bimiyorum. Her ne olursa olsun beni bırakmayacağını bildiğim birini kaybedemem. Lütfen uyan. Sana ihtiyacım var. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Ama eminim ki Stiles'ın son görmek isteyeceği şey benim ağlamam. Bu yüzden odadan çıkıyorum ve gözlerimi silerek Scott'ın yanına oturuyorum. Çıt çıkmıyor. Birkaç dakika sonra Malia'da yanımıza oturuyor. Ve ilk defa varlığından rahatsızlık duymuyorum. Stiles için endişelenmekle o kadar meşgulüm ki.
-----------------------2 hafta sonra-------------------------
Stiles yaklaşık 2 haftadır uyanmadı. Bense içimde bir şeyler ölmüş gibi hissediyorum. Kaybettiğim onca insan... Artık kimseye kaybetmek istemiyorum. Yapamam. Diğerleri kadar güçlü değilim. Onlar hastanede Stiles'ın başında beklerken ben herkesten saklanıyorum. Günlerdir evden çıkmadım. Scott arada sırada ziyarete geliyor, Kira'da öyle. Hatta Malia bile. Ve onlara gerçekten minnettarım. Ama onlardan da uzak durmaya çalışıyorum artık. Çünkü dokunduğum her şeyi paramparça ediyorum. Derken.. Telefonum çalıyor. İyi bir heber alma umuduyla hemen açıyorum.
-Lydia, hastaneye gelmelisin, diyor Scott.
Kalbime bir şey saplanmış gibi hissediyorum. Ya bir şey olduysa? Hayır, Lydia. Şu an kendini düşünemezsin. Kendimi toparlıyorum. Kalkıp hastaneye gitmek için arabama biniyorum. Aynadan kendimi görünce gülümsüyorum. Eskiden olsa, yani birkaç hafta önce dışarıya böyle hayatta çıkmazdım.Ama şimdi gerçekten umrumda değil. Hastaneye vardığımda koşar adımlarla Scott'ı aramaya koyuluyorum. Ben onu ararken o beni buluyor.
-Lydia, sakin ol. Doktorlar bir gelişmenin olduğunu söylediler.
Tanrım, şükürler olsun. Şükürler olsun! Şimdi kendini toparlama zamanı. Stiles için en azından bunu yapmalıyım. En azından onun için beklemeliyim. Scott'la beraber oturuyoruz. Kira ve Malia da orda. Aniden bir doktor kapıdan çıkıyor ve bize doğru yaklaşıyor.
-Hasta uyandı.
Nefes alamıyorum. Gerçek olamayacak kadar güzel bir haber bu. Koşarak odasına giriyorum. Şaşırıyor.
-Stiles, seni kaybedeceğimi sandım, çok korktum, diyorum ona sarılarak.
-Buradayım ve seni bırakmıyorum, diyor sevimli bir şekilde gülümseyerek.