I love you, Stiles Stilinski.

87 14 4
                                    

Sonraki birkaç saniyeyi hatırlamıyorum. Aklımda sürekli adamın az önce söylediği cümle dönüp duruyor. Derek'i ne kadar zamandır görmediğimi hatırlamaya çalışıyorum. Neredeyse 1 haftadan fazla olduğuna karar verince ne kadar kötü bir arkadaş olduğumu tescilleyip yüzümü buruşturuyorum. Scott'ın sinirden titreyen sesi düşüncelerimin dağılmasına sebep oluyor.
-Blöf yapıyorsun, diyor kararlı bir tonda.
-Öyle mi? Peki kurt çocuk. Kaslı arkadaşını en son ne zaman gördün? Sence arkadaşın tatile çıkacak kadar hayat dolu mu görünüyordu? Derek nerede o zaman?
Birkaç dakikalık bir sessizlik daha oluyor. Benim az önce gerçekleştirdiğim hatırlama eylemini Scott'ın o birkaç dakikada yaptığını tahmin ediyorum. Ses tonu hala aynı kararlılıkta, sadece yüz ifadesi biraz endişeli görünüyor.
-Onu bulacağım ve bunu yaptığımda seni öldürmem için bana yalvaracaksın. Çünkü seni lime lime edeceğim, diyor. Karşısındakinin zerre kadar korkmadığına eminim. Tehditkar ve soğuk bir şekilde güldükten sonra geldikleri gibi teker teker kayboluyorlar. Bir cevap bekler gibi Scott'a bakıyorum.
-Muhtemelen Derek gerçekten onların elinde. Ama sırf onu kurtarmak için kendini feda etmene izin vermeyeceğim, diyor emir verir gibi.
-Ve Tanrıya şükür senden emir almıyorum diyorum ukala bir tavırla.
-Lydia, Stiles asla...
-Stiles'ın umrunda olacağını sanmıyorum, diyorum sözünü keserek.İçinde hala bana değer veren mini minnacık bir parça olduğundan bile emin değilim.
- Sırf Stiles'a kızgın olduğun için saçma şeyler yapmana engel olacağım. Arkadaşlar bunun içindir.
-Ve ben de onlara katılıp Derek'i kurtaracağım. Arkadaşlar bunun içindir aynı zamanda değil mi Scott, diyorum. Gözlerini deviriyor.
-Sende benim kadar iyi durmuyor, diyorum gülerek. Ciddiyetini bozmadan öylece duruyor. Evet, bu Scott'ın ölümüne endişeli duruşu.
-Lydia, yine de yeterince düşünmeden ani kararlar verme.
İçini rahatlatmak için kafa sallıyorum, hadi okula gidelim artık, diyorum inek öğrenci halime bürünerek. Ders programıma bakıp tüm fizik kitaplarımı yüzümü kapatıp nefes almamı kısıtlayacak şekilde elimde topluyorum. Ayağımla dolabın kapağını kapatıyorum.
-Lydia.
Bu Stiles'ın sesi. Birden her şey yoluna girecekmiş gibi hissediyorum. Bunu nasıl yaptığını anlamıyorum. Bir insanın ses tonu bile nasıl dünyayı daha katlanılası yapabilir?
-Lydia, gitmeyeceksin tamam mı? Seni zincirlemek zorunda kalsam bile gitmene izin veremem. Bu düpedüz intihar. Sen aklını mı kaçırdın?
-Scott'ın yumurtlama hızı bazen beni gerçekten hayrete düşürüyor, diyorum kitaplarımla cebelleşirken. Adımlarımı sıklaştırıp sınıfa girmeden önce,
-Ha bu arada, senin bu kadar takmana gerek yok. Bana acı çektirmek için bundan daha iyi bir yol olamaz, diyorum göz kırparak. Pişmanlığın onu yiyip bitirdiğini gayet net bir şekilde görebiliyorum ama sadece kırgınım işte. Çok hem de. Ağır adımlarla sınıfa yürüyorum. Yapmayı planladığım şeyin yükü omuzlarımda ve beni her an düşürmeye hazırmış gibi hissediyorum. Bundan nasıl kurtulacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Tek bildiğim Derek'in hayatının bana bağlı olduğu. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı, diye geçiriyorum içimden. Allison'ın ölümü hafızama çarpınca az önce düşündüğüm şeyin koca bir yalan olduğunu anlıyorum. İnsan hayatı ucuz. Satın alınabilinen çoğu şeyden hatta. Mr. Lewis'in sınıfa girmesiyle düşüncelerim bölünüyor. Önümdeki 40 dakikayı çılgınlar gibi ders dinleyerek geçirdikten sonra kapıda bekleyen Stiles beni karşılıyor.
- Konuşmamız gerek, diyor kolumu tutarak.
Sert bir şekilde kolumu çekerken, sizin hayatımla ilgili karar almanızdan sıkıldım diyorum sitemkâr bir tonda. Benim hayatım, benim tercihlerim, benim doğrularim, benim yanlişlarim. Bu kadar basit.
-Yaptığın bu saçma şeyin sonucunun sadece seni etkileyeceğini mi sanıyorsun? Lydia, sana bir şey olursa benim paramparça olacağımı bilmiyor musun? Sana bir şey olursa ben.. Yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerimin içine bakıyor. Gözlerimin büyüdüğünü hissediyorum.
-Bir kez olsun bu kadar bencil olma.
Arkasını dönüp uçarcasına merdivenden inerken ben de donup kalıyorum. Olduğum yerde söylediklerini sindirmeye çalışırken Kira geliyor.
-Lyds, iyi misin?
-İyiyim, diyorum sahte gülüşümü takınarak. Olanları duydun galiba.
-Evet. Sanırım konuşmamız gerek. Scott bizi aşağıda bekliyor.
Bu işten ne kadar sıkıldığımı belli etmek için homurdanıyorum. Birkaç dakika sonra tüm grubun bakışları üzerimde. Soran gözlerle hepsi benden bir açıklama bekliyor.
-Bakın, bu benimle ilgili değil. Hayatımda ilk kez kendim dışında biri için bir şeyler yapmak istiyorum. Derek'in hayatı tehlikede ve artık Scott'ın Pollyanna'cılık oynamasını izlemeye niyetim yok. Hiçbir şey düzelmeyecek. Bir kez olsun da senin dışında birinin kahraman olmasına izin ver. Hem şu bayılmaların falan da sebebini öğrenebilirim. Onlar tecrübeli bir sürü. Bansheeliğimi de geliştirebilirim.
Tatmin olmuş görünmüyorlar.
-Bakın, siz onaylayın ya da onaylamayın bu Derek için de, benim için de en iyisi. Üzgünüm Stiles, diyorum eşyalarımı toplamak için masadan kalkarken. Beni durdurmak için ne bir şey söylüyorlar ne de yapıyorlar. Böylesi daha iyi diye düşünüyorum. Kararımı değiştirmekten korktuğum için elimden geldiğince hızlı hareket ediyorum. Eşyalarımı bavula yerleştirirken verdiğim kararın en doğrusu olduğuna inandırmaya çalışıyorum kendimi. Hem sonsuza kadar sürmeyecek ki. Derek'i kurtardıktan, sürünün sapıkça kişisel meselelerini çözdükten ve belki neyim olduğuyla ilgili bir şeyler öğrendikten sonra geri döneceğim sonuçta. Kulağa sonsuz gibi geliyor. Tanrım. Sen Lydia Martin'sin. Başının çaresine bakarsın. Son eşyayı da bavula doldurduktan sonra düşünme seansım sona eriyor. Anneme inandırıcı bir not bırakıyorum. Kızının güvende olduğuyla ilgili içinin rahat olmasını istiyorum. Eve son bir kez baktıktan sonra kapıyı kapatıyorum. Stiles bahçede bekliyor. Tanrım, ne yapacağımı bilemiyorum. Zaten bir şey yapmama fırsat vermeden bana sımsıkı sarılıyor. Canım yanıyor ama huzurluyum. Her şey toz pembe. Her şey çok güzel. Dünya dursun istiyorum. O an ani bir karar veriyorum. Parmak uçlarımda yükselip kulağına fısıldıyorum.
-Seni seviyorum Stiles Stilinski.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

You're the only person i can ever imagine with myself.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin