Bölüm 4

71 1 0
                                    

Fırsat buldukça yazacağım gençler..

Multimedya Adam

"Bir saat sonra şehir parkında ki Köprüde ol -Nate"

Neden benimle görüşmek istiyordu ki? Yani aslında nedeni belliydi ama ne bileyim işte o neden benimle ilgileniyordu? Yoksa benimle gerçekten ilgileniyor muydu?

Hadi be ordan yakışıklı, gününün yüzde seksenini spor salonunda geçiren Nate Evans ve güzel bile sayılmayan Carly Harriman.. Gerçekten komediiiii...

Dediğini yapacak ve onunla buluşacaktım. Ona tamam diye mesaj yolladiktan sonra Dolabımın önüme geri döndüm ve içeriden siyah dar paça pantolonumu üzerime de bordo kazağımı giydim. Ayağıma da kahverengi deri cizmelerimi diyim üzerime kot ceket imi de alıp evden çıktım.

Yaklaşık yarım saat sonra parka gelmiştim.  Burayı gerçekten zor bulmuştum ve su an o köprünün tam üzerinde onu bekliyordum.

Neredeydi bu çocuk planı beni buraya çağırıp ekmek miydi?

Ben bu düşüncelere dalarken bir kol belimden tuttu ve beni kendine çevirdi.

Olayın şokuyla ona döndüğümde omzuna yumruk attım.

Nate ise karşımda etkileyici bakışlarıyla bana bakıyordu. Gülüyordum ama o çok ciddi bir ifadeyle karşımda duruyordu.

Ortamın gerginliğinden etkilenerek belimdeki ellerde ayrılıp ona bakmaya devam ettim. Artık bende gülmüyorum.

Nate benden ayrılınca boğazını temizledi ve konuşmaya başladı..

"Adamla ne zamandan beri birliktesin?"

Bunu soracağını tahmin etmemiştim.

"Onunla birlikte değilim Nate" dedim.

Dediğim şeye şaşırmış olmalı ki kaşları havaya kalktı. 

Sonra bana yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Normalde geri cekilirdim ama çekinmedim. Tuhaf bir şekilde şu an onu öpmek istedim. Bana daha fazla yaklaştı vee..

"Emin misin Carly" diye fısıldadı kulağıma..

Sesi beynime işliyordu. Kafamı evet dercesine salladım çünkü konuşamıyordum.

Bana daha falza yaklaştı ve dudaklarını yaladı. Beni öpeceğini anlamışım bende onun gibi yapıp dudaklarımı yaladım. Daha fazla yaklaştı ve dudaklarını dudaklarıma örttü.

Öpüşüyle ürperdim.. bende ona karşılık verdim. Çok iyiydi bu işte.. Bu benimde ilk öpüşmem değildi. Yani Nathan la defalarca kez öpüşmüştük. Ona karşılık verdim.

Ne kadar süredir öpüşüyorduk hiç bilmiyorum ama kısa sürmemişti. Dudaklarımız ayrıldığında onun seksi gülümsemesiyle karşılaştım.

Onun aksine ben gülümsemiyordum. Çünkü ondan etkilenmiştim ve bu hic iyi değildi. Ondan hoşlanıyor muydum gerçekten de?

"Bunu bir daha yapma" dedim. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Gülümsemesi havada kaldı ve dudakları ince bir çizgi halini aldı.

"Carly.." dediğinde sustu çünkü benim gözümden artık tutamadigim yaşlar akın etmişti. Ağlıyordum.

"Carly ben.. Üzgünüm" dedi ve ellerini yüzünün iki yanına koydu. Baş parmaklarıyla yanagimdaki gözyaşlarımı sildi.

Geri çekildim. Ve onuda itim. O ise dikilmiş sadece bakıyordu. Ona yakın olmak zordu uzak olmak ta. Nasıl bir Öpücükle bu kadar etkilendiğimi bilmiyorum ama gercekten etkilenmiştim.

"Nate.. ben.. gitmeliyim" diye kekeledim. Sesimin titremesine engel olamamıştım.

"Seni evine bırakıyım" dedi boğazını temizleyerek.

"Hayır gerek yok kendim gidebilirim. " dedim serçe.

"Carly hadi ama inat etme işte seni bırakmama izin ver" dedi bıkkın bir sesle.

Artık sabrım tükenmişti. Hem beni öpüyor, kafamı karıştırıyor hemde hiç bir şey olmamış gibi seni evine bırakıyım diyor. Gercekten sinirlendim şimdi.

"Nate neden burdasın? Neden potland dan buraya geldin? Neden kafamı karıştırıyorsun?... neden beni öptün Nate?" Dedim artık son kelimelerimi fısıldayarak söylemiştim.

Gözlerinde o an acıyı gördüm. Daha önce kimse bana böyle bakmamisti. Nathan bile.

Nate biraz bekleyip konuştu

"Dediğim gibi tesadüf" dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Bense sadece orda öylece dikilip karanlıkta simsiyah kıyafetleriyle kaybolmasını izledim. Arkasından koşup ona yetişmeliydim. Ama bunu yapmadım.

Bir kaç saat parkta oturup düşündükten sonra sonunda eve gelebilmistim. Annem yoktu henüz. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda saat 12 buçuğu gösteriyordu. Tanrım bu saatte neredeydi bu kadın ?!

Annemi arayıp nerede olduğunu sordum ve bana daha işinin olduğunu ve yarım saate geleceğini söyledi. Bende yatağıma yattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah kalktığımda aklımda Nate ten başka bir şey yoktu. Dünkü olanları hatırlayınca ellerimin istemsizce dudaklarıma kaydığını hissettim. Bana ne oluyordu böyle iyi miydim gerçekten.

Okula yürüyerek gitmek istedim bu yüzden sabah servis şoföründen yolu iyice öğrenip evden çıktım. Üzerime krem rengi pantalon ve lacivert kazağımı giydim. Ayağıma da yine kahverengi ugg larımı giydim.

Okula geldiğimde hiç bir arkadaşım olmadığını farketmek zor değildi.

Sınıfta tek başıma sıramda otururken Nate içeri girdi. Aynı sınıfta olduğumuzu farkettim. Ona hiç bakmadım ama bir ara göz göze gelmistik. 

Ondan hoşlanıyordum ama ona bunu belli etmeyecektim.

Yanıma bir kız oturdu. Sarı saçlı mavi gözlü boyu fazla uzun olmayan, tahminimce 1.55 1.60 civarı olan bir kız vardı. Hemen sevecen haliyle bana gülerek

"selam yeni ben Brittany, ama Britt de diyebilirsin" dedi ve elini uzattı.

Uzattığı elini tutup sıktım

"Selam Britt, bende Carly memnun oldum" dedim.

Üç hafta sonraa...

Brittle çok yakın olmuştuk. Natelede o günden beri konuşmadık her gün onu görüp konuşmamak beni deli ediyordu. Adam o günden beri okula gelmemişti. Britt in dediğine göre kavgaları varmış ekibiyle.

●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●

Ertesi gün sabah uyandım Duşumu aldim ve üzerime siyah eteğimi, siyah çorabımı üzerime krem rengi bluzumu giydim bluzumu eteğimin içine koydum ve ayağıma da koyu kahve bootie lerimi giydim. Uzun düz saçlarımı düzeltip çantamı da aldim ve evden çıktım. Okula yürüyerek geldim.

Okula geldiğimde otoparkta bir kalabalık vardı. Neler oluyordu orda? Kalabalığın arasından Britt in bana koşarak geldiğini gördüm.

"Neler oluyor? " diye sordum hemen.

Britt derin bir nefes alıp konusmaya başladı.. "Hemen gelmelisin" dedi ve beni sürükleyerek götürmeye başladı.

Kalabalığın arasından ileriye baktığımda kalabalığı yararak daha da ilerledim ve ortaya geldim. Nate yerde dudağı patlamış kaşı da kanıyordu. ona kimin vurduğuna bakmak için sağıma döndüm ve Adam olduğunu görmemle yerime civilendim.

Neler oluyordu burda..

----------

KISA BİR AŞK HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin