Gece saat 12:30 sularıydı. Görevliler Jimin'i kontrol etmek için tuttukları tesise girdi. Ama bu hareketlerinin çokça kişinin ölümüne sebep olacağından habersizlerdi.
İki görevli Jimin'e yaklaşırken, Jimin görünmez kollarıyla yani vektörleriyle ona en yakın olan görevliye uzandı ve kolunu kopardı. İki görevli korku dolu gözlerle Jimin'e bakıyordu.
Jimin, görevlinin cebindeki anahtarı alıp kendini kurtardı. Görevliler ateş etmeye başladığında iki görünmez kolunu kalkan, diğer kollarını ise kafalarını gövdelerinden ayırmak için kullandı.
Bulunduğu yerden çıkmadan önce etraftaki tüm kilit sistemlerini kırdı. Demir boruları, kilitli tuttukları çelik duvarı, kafesi... Aklınıza gelebilecek her şeyi parçalayarak çıktı. Bir çıkış bulana kadar koridorlarda yürüdü.
Tüm laboratuar çalışanları alarma geçmişti. Jimin'i durdurmaya gelen tüm görevlilerin kafaları gövdesinden ayrılarak ölmüştü.
Çıkış kapısına doğru ilerlerken diğer kapının sistemini çalıştırıp iki kapı arasında kilitli kalmasını sağladılar. Onu tam yakalayacakları sırada biri çıkış kapısını açan tuşa bastı ve çıkış kapısı açıldı.
NJ(Namjoon): Siktir! Keskin nişancıyı çağırın!
Oradaki en iyi keskin nişancıyı çağırdılar. Keskin nişancı yerini almıştı.
NJ: Onu vurabilecek misin?
- Tabi ki. Beynini uçuracağım. O vektörlerini bir daha kullanamayacak.
Nişan aldı ve ateş etti. Jimin'in kaskı olduğu için çok büyük darbe almamış, denize düşmüştü.
NJ: Siktir, bu yeterli olmadı!
***
-Yoongi'nin Gözünden-
Okullar açılacaktı. Küçükken sürekli geldiğim şehir Busan'da üniversite kazanmıştım. En son ne zaman buraya gelmiştim acaba? Küçüklüğüme dair pek bir şey hatırlamıyorum. En son lise birinci sınıftayken gelmiştim. Sonrasını hatırlamıyorum.
Busan'ın kokusunu içime çektim.YG(Yoongi): Çok özlemişim...
- Ah Yoongi!!!
Duyduğum sesle arkamı döndüm. Kahverengi uzun boylu bir çocuk gülümseyerek bana yaklaşıyordu.
YG: Bana mı seslendiniz?
HS: Beni tanımadın mı? Kuzenin Hoseok.
O kadar uzun zaman olmuş ki onu görmeyeli... Tanıyamadım. Gerçekten çok değişmişti.
YG: Ah üzgünüm. En son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum. Çok değişmişsin, nasılsın?
HS: Sorun değil ben iyiyim. Hadi sahile gidelim, küçükken hep orada oynardık.
YG: Öyle mi?
HS: Evet hadi!
Hoseok beni kolumdan tutup sürüklemişti. En nefret ettiğim şeylerden biri bir şeyi zorla yapmaktır. Dik dik Hoseok'a baktım ve peşinden gittim.
HS: Burayı çok severdik dimi?
Cevap vermedim çünkü gördüğüm şeyle şok olmuştum. Denizde biri vardı. Üstelik çıplaktı. Kafasında kedi kulağına benzer bir şey ve pembe saçları vardı. Karın kasları mükemmel görünüyordu. Benimle hemen hemen aynı boydaydı.
HS: Ne oldu? Hortlak görmüş gibisin.
Hoseok baktığım yere döndü. O da şok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elfen Lied|YoonMin [tamamlandı]
Фанфик-Yoongi, sen bu cehennem hayatında karşıma çıkan kısacık bir rüyaydın... İnsan evriminin bir sonraki halkası olarak kabul edilen Diclonius'ların en ayırt edici özelliği başlarındaki iki boynuzdur. Dicloniusların yüksek derecede telekinetik güçleri o...