3.4

3.7K 160 43
                                    

Kuzey;

Otobüse bindikten sonra kulağımdaki şarkının sözleri kafamda dönüp dolaşmıştı. Şarkı beni anlatıyordu "Seven....sevdiğine böyle mi yapar seven" diyordu. Ben seviyordum İlay'ı seviyordum. Ona bunları yapmamam gerektiğini geçte olsa anlamıştım. Hatalıydım, beni yıllardır seven kızdan kaçıyordum. KORKUYORDUM aşktan, sevmekten, sevilmekten sadece KORKUYORUM. Bu korkum beni kötü bir insan yapar mıydı? Peki İlay'ı üzdüğüm, kırdığım, her arkadaşım dediğimde içinde oluşan kalp ağrısını onarabilecekmiydim?

-Pardon şöföre söylermisiniz ineceğim burada

-Anlamadım?

-Abicim sağa çekin işte inicem gitmekten vazgeçtim

Otobüs durup hızlıca aşağı indim. "Ulan İstanbul senden ayrılmak kolayda İlay'dan ayrılmak zor"

***
Bir haftadır tam bir haftadır cesaretimi toplayıp İlay'ın karşısına çıkmaya çalışıyordum. En son dün karşısına çıkmak için tüm cesaretimi toplamıştım. Tam konuşmak için evlerine doğru gidiyordum ki İlayda'yı Tuğçe'yi ve İlay'ı kuaförden çıkarken görmüştüm. İlay'ın saçlarını görünce kendime gelememiştim. Saçlarını kısacık kestirmişti uçlarını rengarenk boyattığını söylemek bile istemiyorum. Kızlarla kahkaha atarak yürüyordu, demek ki mutluydu mutluluğunu bozmaya gerek yoktu. Kızlara arkamı dönüp hızlıca İstanbul'un en güzel yerine gelmiştim sahile. Biraz kafa dinlemekten zarar gelmezdi öyle değil mi? Ertesi gün Tuğçe'yi aramış ve gitmediğimi, İstanbul'da olduğumu söylemiştim. Tuğçe'nin ağzıma etmiş olmasını saymazsak güzel bir konuşma olabilirdi. Tuğçe ile konuştuktan sonra salona geçip oturmaya başlamıştım. Kapının alacaklı gibi çalması ile yerimden sıçradım kimdi ki?

-Sakin olsana

Diye bir ses duydum sesi bir yerden tanıdık geliyordu. Kapı hâla sert bir şekilde çalıyordu. Kalkıp kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açınca karşımda gördüklerim ile ağzım açık kalmıştı. Tabi açık kalmanın bir nedeni de yüzüme yediğim tokat olabilirdi.

İlay" Aptal sen gittin diye kafayı yiyordum. S-sen burada keyif çatıyorsun" diye göğüsüme vuruyordu.

Haksız sayılmazdı haklıydı ama bir şeyi atlıyordu ben keyif çatmıyordum. Bende onun gibi acı çekiyordum. Ne yani en yakın arkadaşım yıllardır beni seviyormuş bunu duyar duymaz. Gel buraya diyip sarılmamı mı bekliyorsunuz. Bunu hangimiz yaparız? Kim yapabilir?

İlay'ı seviyordum bunu fark etmemi sağlayan kişi Şuliş'ti. Bana aşkın ne olduğunu, onun için geç kalınmaması gerektiğini söyledi. Belkide en başından beri biliyordu İlay'ın beni sevdiğini.

İlay'ın omuzlarımdan sertçe itmesi ile bir kaç adım geriye gitmiştim. İlay'ın bana tokat atmasından dolayı elleri açılmış olan ağızlarına giden İlayda ve Tuğçe şaşkınlık ile kapıda durmuş bize bakıyorlardı.

İlay hem ağlıyor hem de bana vuruyordu üstüne ettiği hakaretleri saymazsak iyi yapıyordu. İlay'ın kollarından tutup kendime çektim.

İlay" Bırak beni bırak"

Kuzey" Sencede fazlasıyla bırakmadım mı?"

İlay" Ne diyorsun be" diyip kollarımdan kurtulmaya çalışıyordu.

Kuzey" Seni seviyorum İlay"

İlay" O kadarını bende biliyorum kankanım sonuçta"

Kuzey" ne kankası ne kankası..........İlay sevgilim olur musun?"

İlayda"Oha bileydim daha önce getirirdim bunu buraya"

Tuğçe" Böyle olacağını bilseydim bende daha önceden Kuzey'i arardım"

İlayda" Sen Kuzey'i neden aramadın?"

Tuğçe" Gurur yaptım kız ilk arayan o olsun istedim. Burnu sürtünce arayacağını biliyordum. Eh öylede oldu"

Kuzey"Ee bir şey demiyicek misin?"

İlay" Oldu oldu vallahi oldu"

Kuzey" Ne oldu"

İlay" Çocuk haklıymış kitabı okuyanlar mutlu oluyor istediği kişiye kavuşuyor. O yüzden millet gülüp geçiyor kitabın sonunda yazıyordu bu kitabın ne işe yaradığını bilerek alırsan istediklerin olmaz diye. Kitabı şans eseri alıyorlar"

Kuzey"Ya ne diyorsun İlay"

İlay birden gülüp bana sarıldı kollarımı beline doladım. Arkadan gelen alkış sesi ise İlayda ve Tuğçe'ye aitti.

İlay" Yanağın......çok acıdı mı?"

Sesi o kadar buruk çıkıyordu ki acıdı desem yere oturup hüngür hüngür ağlıyacaktı.

Kuzey" Acımadı sevgilim" dedim kulağına.

İlay" Ney sevgilim mi? Kuzey biz şimdi bildiğimiz sevgili mi olduk?"

Kuzey" Benim bilmediğim başka bir sevgililik yoksa olduk sence?"

İlay" Olduk olduk vallahi olduk sonunda olduk " diyip daha sıkı sarılmaya başlamıştı boynuma.

Tuğçe" Senin ne işin var burda?" demesi ile İlay ile birbirimizden ayrılıp kapıda duran dört kişiye bakmaya başladık.

İlay'a dönüp "Hayırdır" dedim. İlay ise dudaklarını bilmem der gibi büzmüştü.

Koşulsuz Şartsız / texting/ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin